Siyasetin Profilleri mi Profillerin Siyaseti mi?

Etyen Mahcupyan - Baha Yılmaz - Tolga Avşar Türk siyasalında eğilimler şimdiye kadar belirli mesafeleri koruyorken bir süredir bu mesafeler oldukça birbirine yaklaşmış ve neredeyse farklar, aykırılıklar vs. ayırt edilemez hale geliyor. Türkiye demokrasisi için bu durum ne ifade ediyor? Özellikle siyasetin bulanıklaştığı ya da bulanıklaştırdığı bu durum ülkeyi yönetmeye aday profilleri nasıl konumlandırıyor? Şimdiye kadar tanıdığımız ve bildiğimiz siyasal profilleri yeniden mi tanımlamak gerekiyor? Yoksa siyasetteki bulanıklığa tanımlanan profiller mi neden oluyor? Konumlanma ve eğilimlerin iyice karıştığı, anketlerin, ölçümlerin anlamını kaybettiği ve siyasal anlamda cahilliğe kadar gidebilecek böylesi bir durum ya da kafa karışıklığında sandık demokrasisi Türkiye siyasetini daha ne kadar öteye taşıyabilme imkan ve kabiliyetine sahiptir?

İlk Yayın Tarihi