Ana içeriğe atla
Ana Sayfa

Ana gezinti menüsü

  • Ara
  • Yayın İlkeleri
  • Yazarlar
  • Künye

İslam Karşıtlığı ve Korkusunun Genel Görünümü ve Seyri

Fatih Okumuş

İslam Karşıtlığı ve Korkusunun Genel Görünümü ve Seyri

Avrupa’da din özgürlüğü bizim Türkiye’den baktığımızda görebileceğimizden daha çetrefilli bir konudur. Esas olarak özgürlük konsepti “Tanrı’dan özgürlük (freedom from God)” şeklinde gelişmiştir. Özgürlük hareketleri Kilise’ye kafa tutan ve kamusal alanları Kilise’nin kontrolünden adım adım kurtaran bir özellik taşır. Bu durumda din özgürlüğü demek, “Tanrı’ya özgürlük (freedom for God)” demek olur ki, tamamen ırmağın akış yönüne ters bir istikameti işaret eder. Sözün özü, gerçek anlamda din ve inanç özgürlüğünün batı düşüncesinde hakiki bir karşılığı yoktur.

Emoji Kullanımı ve Dil

Hasan Boynukara

Emoji Kullanımı ve Dil

Dilimizin yabancı kelimelerin istilası altında olduğu iddiası ise yersiz ve anlamsız bir korkudan ibarettir. Korkunun kaynağı yabancı kelimelerde değil, yeni kelimelerin ortaya çıkmasına vesile olacak sanat, edebiyat, psikoloji, fen alanlarındaki üretimsizlikte aranmalıdır.

Tasfiye Edilmek İstenen MHP mi? Türk Milliyetçiliği mi?

Baha Yılmaz

Tasfiye Edilmek İstenen MHP mi? Türk Milliyetçiliği mi?

Son yaşananlar ışığında bakıldığında yani Sinan Ateş cinayetiyle bir nevi ortaya dökülen, dökülmekle kalmayıp konuşulan, eleştirilen bu süreçle şu soru akla gelebilir. MHP tasfiye mi edilmek istenmektedir ya da şu an ki ideolojik kavrayışıyla Türk Milliyetçiliği mi tasfiye edilmek istenmektedir. Şahsi kanaatimiz odur ki her iki seçenek de değildir. Bu kanaati teyit etmek için bazı gelişmeleri görmemiz gerekir.

Modernitenin Meşruiyeti ve Emek

Abdurrahim Toprak

Modernitenin Meşruiyeti ve Emek

Prof. Dr. Cengiz Anık, "Modernitenin Meşruiyeti ve Emek" isimli çalışmasında insanlığın içinde bulunduğu durumu kavramların-dilin bir sonucu olduğunu bildiği için ayrıntılı biçimde insanlığın düşünüş serüvenini ve bu serüvenden hasıl olan kavramları ve bu kavramların fiili durumu nasıl tesis ve tahkim ettiğini ayrıntılı biçimde ele almış. Metin aslında felsefi ve sosyolojik açıdan kavramlara panoramik bir bakış içeriyor.

Devlet İnşasında Mimari Yaklaşımlar

Ali Maskan

Devlet İnşasında Mimari Yaklaşımlar

Devleti kuran zihniyetin çeşitliliği, devlet inşasındaki mimari yaklaşımların da temelini oluşturur. Bu zihniyet farklılığından kaynaklanan var oluş felsefeleri devletin hangi tarzda inşa edileceğini belirler. Toplumsal uzlaşma süreçlerini içeren uzunca bir yaşanmışlığın hikâyesi yatar bu tasarımda.

Sıcak Kafa Üzerine (Bababil Sendromu Ya Da Müesses Nizam Retoriği)

Dinçer Ateş

Sıcak Kafa Üzerine (Bababil Sendromu Ya Da Müesses Nizam Retoriği)

Sıcak Kafa’nın son zamanlarda izlediğim en ilgi çekici yerli dizi olduğunu baştan söyleyeyim. Bu yazının odağı senaryonun (muhtemel) kastı ya da kasıtları olacak.

Proletaryadan Prekaryaya:  Ayrı Dünyalar

Bekir Birbiçer

Proletaryadan Prekaryaya:  Ayrı Dünyalar

Katı modernite veya ağır kapitalizm olarak adlandırılan sanayileşme döneminde sermaye ile işgücü arasında karşılıklı bir bağımlılık ilişkisi söz konusuydu. İşçiler geçimlerini sağlamak için işe ihtiyaç duyuyordu, sermayenin de gelişmek için insan gücüne ihtiyacı vardı. Bu ikisinin buluşma yeri fabrikaydı. Zgymunt Bauman'ın deyişiyle sermaye ile işgücü iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta ölüm onları ayırıncaya kadar birleşmişti. Bu karşılıklı bağımlılık ilişkisi güçlü sendikaların ortaya çıkmasıyla işçi haklarının gelişmesini de beraberinde getirmişti.

 
Vehbi Başer

Nida Dergisi Röportajı

Sosyolojik anlamda köyü karakterize eden şey, yerleşik bir düzen içinde hayvancılık ve tarımla meşgul kırsal topluluk değildir. ../.. Köylülüğün ve taşralılığın İslâm’ın temsilcisi haline gelmesi, Müslümanların modern tarihe sancılı ve gecikmiş geçiş sürecinde çok geç bir dönemde gündeme gelmiştir. ../.. Bu taşraya çekilme ve taşralılaşma süreci bir cezir ise bunun bir de meddi vardı.
devamını oku DÜŞÜNCE
Adnan Tekşen

Âlimlerin Esareti

Osmanlı’daki toplumsal yapıda ulema sınıfı nereye oturuyordu ? Diğer sınıflarla ilişkileri nelerdi? Ulema-siyasi otorite arasındaki ilişkilerde patronaj sistemi süreç içerisinde ne gibi değişiklikler gösterdi? Osmanlının Batı karşısında geri kalmasında patronaj ilişkilerinin seyri nasıl etkili oldu? Patronaj ilişkilerinin altyapısını neler oluşturuyordu ? Osmanlının son dönemindeki yenileşme hareketlerinde ulemanın tavrı ne oldu ? Bilim adamlarının otorite karşısında özgürlükleri neden önemli ?
devamını oku
Tolga Avşar

Pazarda Narhı Kim Belirler?

Prof. Dr. Abdullah Kahraman - Prof. Dr. Ramazan Altıntaş - Tolga Avşar / Pazarda temel ihtiyaç maddelerine ait fiyatların başı boş yada spekülasyonlarla bir şekilde yükselmesinin önlenmesi amacıyla malların satış fiyatının önceden devlet başkanı yada yetkili makamlarca belirlenmesi sistemi olan Narh konusunu İslam Kelamı ve Fıkhı açısından ele alacağız. Nitekim Türkiye’de ve Dünya’da gıda arzı ile ilgili olarak enerji, lojistik, finans kriziyle birlikte fiyatlarda alım gücü zayıflamış, piyasada fiyatların kararsızlığı ve sürekli fahiş artışı söz konusu olmakta. Dolayısıyla Devlet yada Devlet Başkanı piyasaya, fiyatlamaya müdahale edebilir mi? Müdahalenin dayanakları nelerdir? Tarihimizde ve İslam tarihinde fıkıh maddesi olarak çeşitli şekillerde kayda geçmiş olan Narh uygulaması Türkiye gündeminde de tartışıldı ve Düşüncü Ufku olarak biz de bu konuyu Fikir Coğrafyası kanalında ele almaya çalışacağız.
devamını oku
Necmettin Turinay

Edebiyat ve Sanat Dilinden Bilim ve Düşünce Diline Doğru Uzun Bir Kavis

Elimizdeki bir çalışmada, üzerine eğildiğimiz metin veya sanatçı konuşur; biz onların sesini duyarız. Yaptığımız araştırmalardan elde ettiğimiz veriler, aynı konuda çalışmış diğer bazıları!.. Onları da aynı şekilde. Bunların her biri tek tek bilgiler, anlamlar, özetlemeler biçiminde, çalışmamızda kendine uygun bir yer bulur. Fakat unutmamalı ki araştırmacının konumu bunların hepsinin üzerindedir. Çünkü o bir orkestra şefi sayılır. Ya da önündeki piyanonun tuşlarına basarak, istediği ahengi temine çalışan bir bestekardan farksızdır o! Eserin akışını kuran, belgeleri anlamlandıran, çalışmayı belli bir sonuca doğru götüren! Daha mühimi de her bir bilgiyi kardığı harç için, malzeme olmanın ötesinde terkibe dönüştüren üst bir şuur! Unu, suyu ve tuzu mayalayarak, birbirinden ayrışmaz bir bütünlük icat eden gerçek bir bilim adamı!
devamını oku DÜŞÜNCE
Altay Ünaltay

Yeni Anayasa Teklifine Bir Karşı Teklif

Anayasa Mahkemesi'ne gelince 22 üyesinden 20'sini meclisin seçmesi iktidara meclis çoğunluğunu elde tutması nedeniyle tartışmasız avantaj sağlamaktadır. Öte yandan Anayasa Mahkemesinin diğer temel kurumların birçok kararının da incelenip kesin sonuca bağlandığı nihai makam olduğu dikkate alınırsa, buradaki iktidar yanlısı olası bir kadrolaşma diğer kurullarda sağlanmaya çalışılan tarafsız karar alma mekanizmalarının etkisini ortadan kaldırmaya yeter. İktidarın sol, sağ, muhafazakar, dindar, laikçi ya da başka bir görüşten olmasının önemi yoktur, çünkü iktidar iktidardır. Kendi görüşlerini tartışmasız uygulamak ve iradesini tüm devlet mekanizmasına geçirmek ister. İşte demokratik hüner bu ihtirası sınırlamaktadır.
devamını oku DÜŞÜNCE
Hasan Bacanlı

Gelenek Korunmalı mı?

Öte yandan kültür geçmişin birikimidir ve geleceğe yönelik söyleyebileceği şeyler sınırlıdır. Hele içinde bulunduğumuz hızlı teknolojik gelişmeler karşısında kültürün söyleyebileceği bir şey yoktur. Hiçbir kültür bilgisayar veya cep telefonunu nasıl kullanabileceğinizi söyleyemez. Ayrıca biz kültürü korumaya kalktığımızda korumaya çalıştığımız her kültür tarihseldir, güncel değildir. Hele geçmişimizdeki kültürel ögeleri korumaya ve hatta yeniden canlandırmaya kalktığımızda yaptığımız iş türbedarlıktır. Ne günümüze ne geleceğimize yönelik olarak bize yol gösteremez, yardımcı olamaz.
devamını oku DÜŞÜNCE
Durdu Güneş

Söz Yasaklanırsa

Aristo “İnsan konuşan hayvandır” derken bizi hayvanlardan ayıran en önemli özelliğin konuşmak olduğu vurgulamıştır. Montaigne, “İnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize” diyerek aynı gerçeği vurgulamıştır. Bundan olacak ki düşünce ve ifade özgürlüğü tüm özgürlüklerin anası sayılmıştır. Ancak düşünmek, konuşmak ve özgürlük, tarihin her döneminde yönetimlerce tehlikeli görülmüş ve kısıtlayıcı yaptırımlar uygulanmıştır. Çünkü düşünen ve konuşan kişiler her durumu sorgulayabilir ve yönetimin hoşuna gitmeyen gerçekleri dile getirebilir.
devamını oku DÜŞÜNCE
İsmail Çalışkan

Tevazu, Vakar, İlim: İsmail Cerrahoğlu (1929-2022)

Peki! İsmail Cerrahoğlu’nu ‘hocaların hocası’ yapan, sadece onun alanın ilki olması mıydı? Kesinlikle değil. Bu kıdemiyet sadece halef-selefliği belirleyen bir kriterdir. Lakin bir alime ilgili alanda saygınlık kazandıran şey, onun açtığı ufuk, gösterdiği yol ve bıraktığı mirastır. Ayrıca öğrencilerinin onun ufuk-yol çizgisinde durup durmadığı ile doğru orantılıdır. İlmi kişiliğine, özellikle tefsir ilmine verdiği emeğe, bu yolda bıraktığı eserlerine, fikri mirasına ve öğrencilerinin tercihlerine baktığımızda bunu rahatlıkla görebiliriz. Türkiye tefsir akademisinde kendisinden saygıyla bahsedilmesine neden de budur.
devamını oku DÜŞÜNCE
Metin Kazan

Felsefeyi Öğrenmek

Felsefi düşünce, ilme olan istek ve merakla başlar. Düşünürken gerçeği ararsın ve bulma çabasıyla araştırmalar yaparsın. Hakikat, gerçeklik diye bulduğunun ötesinde kalır belki. Olsun, felsefe hiç bitmeyecek düşünce yolculuğudur. Felsefe öğrenmek, okuma alışkanlığı olmayan insanlar için çok zordur. Düşünmeyi öğrenmek illâki kitapla başlar. Bu kitaplar, biçimlendirilmiş okul ve ders kitapları değildir. Yığınla arana mesafe koyan, eleştirel yazılardır. Kafka’nın sözüyle: “Kitap, ruhumuzun buz kesmiş sularını kıracak bir balta olmalıdır.”
devamını oku DÜŞÜNCE
Rahşan Tekşen

Rasim Özdenören'le Yalnızlık ve Yazmak Üzerine Sohbet

Sanırım, en başta kişinin kendini ne olarak gördüğü öne çıkıyor. Kişi yazı yazarken kendini yazar olarak mı görüyor, yoksa yazı onun yaptığı bir işin bir uzantısı olarak mı ortaya çıkıyor? Eğer böyleyse ve mesela kişi, işi icabı yazı yazmak zorunda bulunuyorsa onun yaptığı işi yazarlık olarak görmüyoruz. Bir avukat da mesleğini icra etmek için yazı yazmak zorundadır. Veya bir müfettiş, teftişini yazıyla raporlar haline getirir. Ama biz onların yaptığı işi yazarlık olarak görmüyoruz. Kendini yazar olarak gören kimse, kendisini yazıyla ifade etmediği zaman kendini görevini ifada ihmale düşmüş biri olarak görüyorsa, bence o kişiye yazar dememiz gerekiyor.
devamını oku DÜŞÜNCE
Nebahat Konu

Aynadan Gönüle Girmek

Türk müziği Bizans’tan gelmedir diyenler var. Yanlış. Türk müziği Bizans’tan gelme değil, Bizans müziği ile akrabadır/ benzer diyebiliriz ama Bizans’tan gelme değildir. Bazı tarihçiler şöyle yazıyorlar, kiliseye gittim, kilise müziği dinledim, bizimkiyle aynı müzik. Demek ki Kilise müziği, Bizans müziği, Türk müziği aynı müziktir diye yazıyorlar. Günümüzün İstanbul Kilise müziği ile benzerliklerin olması, Türk müziğinin Bizans’tan geldiğini göstermez. Bu konu makam analizi, ses analizi, sistem analizi bilmeyi gerektirmektedir. Analiz yaparak her iki müziği inceleyenler, bu müziklerin aynı müzik olduklarını söylemiyorlar. Ben de onlara katılıyorum, ama benzer veya akraba olduklarını da inkâr etmiyorum.
devamını oku DÜŞÜNCE
Abdurrahim Toprak

Gerçeğin Hakikati Örtmesi

Bu bağlamda “mevcut, var olan, gerçek” üzerinden kendisini üreten bilim; çağın insanı için mutlak hakikat noktasında ele alındığında kendisiyle çelişip çatışan bir araca dönüşür. Bu durumu modern insanın “tanrı öldü deyip sonra beşeri aklı tanrılaştırmasında” açık biçimde görürüz. Mutlaklaştırılan şeyin tanrılaşıp putlaşması yani bilimin putlaştırılması, bilimin ontolojisi ile kendi iddiası ile çelişir. Bu da insanın bilim vasıtası ile mutlak hakikatle çatışmasını doğurur.
devamını oku DÜŞÜNCE
Image

Popüler Makaleler

  • Aslında Kore de Bildiğiniz Gibi Değil!
  • Osmanlı Devleti'nde Gayrımüslim Okulları
  • Sultan-i Yegâh
  • İslam Ekonomisinin Ahlaki Temelleri
  • Codex Cumanicus
  • Rusya’da Nüfusun Coğrafi Dağılımından Kaynaklanan Sorunlar ve Çin Tehlikesi
  • Japonya Bildiğiniz Gibi Değil
  • ABD'de Kongrenin Yapısı ve İşleyişi
  • İbn Haldun'daki İlginç Evrim Fikri
  • Anlam Dünyamız ve Anneler Günü

Rastgele Makaleler

  • Türkiye'nin Varolma Mücadelesi ve Uzlaşma Kültürü
  • Kayıp Dilin Peşinde
  • Mülteciler Tsunamisi Karşısında Dalgakıran Ülke Olarak Tanımlanmak
  • Terör, Akıl Tutulması ve Politikacıların, Aydınların Rolü
  • Paradoksal Nimet
  • BM Çölleşme İle Mücadele Toplantısında Konuşulmayanlar
  • Rusya'nın Tarihsel Misyon Algısı
  • Necdet Subaşı ile Bilim ve Hayata Dair
  • Ortadoğu Sarmalında Kerkük Çıkmazı
  • Korkutan Çokseslilik

Son Makaleler

  • İslam Karşıtlığı ve Korkusunun Genel Görünümü ve Seyri
  • Emoji Kullanımı ve Dil
  • Tasfiye Edilmek İstenen MHP mi? Türk Milliyetçiliği mi?
  • Modernitenin Meşruiyeti ve Emek
  • Nida Dergisi Röportajı
  • Devlet İnşasında Mimari Yaklaşımlar
  • Sıcak Kafa Üzerine (Bababil Sendromu Ya Da Müesses Nizam Retoriği)
  • Proletaryadan Prekaryaya:  Ayrı Dünyalar
  • Hak nedir? Hukuk Nedir?
  • Ah Şu Bizden Olmayanlar Olmasa Neler Yapardık
Facebook
Twitter