Deprem, Yıkım, Denetim Vs. Ya Da “Zelzele-İ Meratib” (*)
Malesef eğer kamu çalışmıyorsa yurttaşların kendi başlarının çaresine bakmaktan başka seçenekleri kalmıyor. Buradan hareketle, yapı denetimi ve tahkimi konusunda yurttaşların yapabilecekleri kimi işleri burada anlatmaya çalışacağız.
devamını oku
DÜŞÜNCE
Onikişubat 2073: Kahramanmaraşın Kurtuluşu ve Kuruluşu
Yazarımız Fatih Okumuş 2073 yılında, Maraş'ın ellinci kuruluş yıl dönümü törenlerinde irad edilecek nutku yazdı.
devamını oku
DÜŞÜNCE
Devleti Putlaştıranların Putu Enkaz Altında Kaldı
Elimizle yaptığımız o araç olan devlet, zamanla bazı insanların gözünde canlanıyor, bir ejderhaya, bir tanrıya dönüşüyor. O araçtan artık bir “şey” gibi değil, irade sahibi, saygıdeğer, hürmet gösterilmesi gereken yüce bir varlık gibi bahsetmeye başlıyorlar. Kendileri de o put karşısında nesneleşiyorlar...
devamını oku
DÜŞÜNCE, SİYASETBİLİM
Emoji Kullanımı ve Dil
Dilimizin yabancı kelimelerin istilası altında olduğu iddiası ise yersiz ve anlamsız bir korkudan ibarettir. Korkunun kaynağı yabancı kelimelerde değil, yeni kelimelerin ortaya çıkmasına vesile olacak sanat, edebiyat, psikoloji, fen alanlarındaki üretimsizlikte aranmalıdır.
devamını oku
DÜŞÜNCE, DİLBİLİM
Tasfiye Edilmek İstenen MHP mi? Türk Milliyetçiliği mi?
Son yaşananlar ışığında bakıldığında yani Sinan Ateş cinayetiyle bir nevi ortaya dökülen, dökülmekle kalmayıp konuşulan, eleştirilen bu süreçle şu soru akla gelebilir. MHP tasfiye mi edilmek istenmektedir ya da şu an ki ideolojik kavrayışıyla Türk Milliyetçiliği mi tasfiye edilmek istenmektedir. Şahsi kanaatimiz odur ki her iki seçenek de değildir. Bu kanaati teyit etmek için bazı gelişmeleri görmemiz gerekir.
devamını oku
DÜŞÜNCE, SİYASET
Modernitenin Meşruiyeti ve Emek
Prof. Dr. Cengiz Anık, "Modernitenin Meşruiyeti ve Emek" isimli çalışmasında insanlığın içinde bulunduğu durumu kavramların-dilin bir sonucu olduğunu bildiği için ayrıntılı biçimde insanlığın düşünüş serüvenini ve bu serüvenden hasıl olan kavramları ve bu kavramların fiili durumu nasıl tesis ve tahkim ettiğini ayrıntılı biçimde ele almış. Metin aslında felsefi ve sosyolojik açıdan kavramlara panoramik bir bakış içeriyor.
devamını oku
DÜŞÜNCE
Proletaryadan Prekaryaya: Ayrı Dünyalar
Katı modernite veya ağır kapitalizm olarak adlandırılan sanayileşme döneminde sermaye ile işgücü arasında karşılıklı bir bağımlılık ilişkisi söz konusuydu. İşçiler geçimlerini sağlamak için işe ihtiyaç duyuyordu, sermayenin de gelişmek için insan gücüne ihtiyacı vardı. Bu ikisinin buluşma yeri fabrikaydı. Zgymunt Bauman'ın deyişiyle sermaye ile işgücü iyi günde kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta ölüm onları ayırıncaya kadar birleşmişti. Bu karşılıklı bağımlılık ilişkisi güçlü sendikaların ortaya çıkmasıyla işçi haklarının gelişmesini de beraberinde getirmişti.
devamını oku
DÜŞÜNCE, SİNEMA
Din-Toplum-Cemaat
Cemaatler ne türlü ihtiyaçlardan doğuyorlar ve ne türden sonuçları karşımıza çıkarıyorlar? Devlet-toplum ilişkimiz cemaatleşmede ve cemaatlerin yapısında bir belirleyen mi? Sosyolojik olarak cemaat yapılarının özellikleri nelerdir?
devamını oku
Edebiyat ve Sanat Dilinden Bilim ve Düşünce Diline Doğru Uzun Bir Kavis
Elimizdeki bir çalışmada, üzerine eğildiğimiz metin veya sanatçı konuşur; biz onların sesini duyarız. Yaptığımız araştırmalardan elde ettiğimiz veriler, aynı konuda çalışmış diğer bazıları!.. Onları da aynı şekilde. Bunların her biri tek tek bilgiler, anlamlar, özetlemeler biçiminde, çalışmamızda kendine uygun bir yer bulur. Fakat unutmamalı ki araştırmacının konumu bunların hepsinin üzerindedir. Çünkü o bir orkestra şefi sayılır. Ya da önündeki piyanonun tuşlarına basarak, istediği ahengi temine çalışan bir bestekardan farksızdır o! Eserin akışını kuran, belgeleri anlamlandıran, çalışmayı belli bir sonuca doğru götüren! Daha mühimi de her bir bilgiyi kardığı harç için, malzeme olmanın ötesinde terkibe dönüştüren üst bir şuur! Unu, suyu ve tuzu mayalayarak, birbirinden ayrışmaz bir bütünlük icat eden gerçek bir bilim adamı!
devamını oku
DÜŞÜNCE
Altılı Masa'nın Anayasa Değişikliği Önerilerine Bir Bakış
Önerilen değişiklikler esas olarak Türkiye’nin 2017-2018 öncesi parlamenter sistem modeline dönmeyi amaçlıyor. Buna uygun olarak, cumhurbaşkanı tarafsız ve sembolik yetkili bir makam haline getirilirken, asıl yürütme yetkisi kollektif bir karar organı olarak Başbakanın başkanlığındaki Bakanlar Kuruluna veriliyor.
devamını oku
DÜŞÜNCE, SİYASET
Felsefeyi Öğrenmek
Felsefi düşünce, ilme olan istek ve merakla başlar. Düşünürken gerçeği ararsın ve bulma çabasıyla araştırmalar yaparsın. Hakikat, gerçeklik diye bulduğunun ötesinde kalır belki. Olsun, felsefe hiç bitmeyecek düşünce yolculuğudur.
Felsefe öğrenmek, okuma alışkanlığı olmayan insanlar için çok zordur. Düşünmeyi öğrenmek illâki kitapla başlar. Bu kitaplar, biçimlendirilmiş okul ve ders kitapları değildir. Yığınla arana mesafe koyan, eleştirel yazılardır. Kafka’nın sözüyle: “Kitap, ruhumuzun buz kesmiş sularını kıracak bir balta olmalıdır.”
devamını oku
DÜŞÜNCE
Rasim Özdenören'le Yalnızlık ve Yazmak Üzerine Sohbet
Sanırım, en başta kişinin kendini ne olarak gördüğü öne çıkıyor. Kişi yazı yazarken kendini yazar olarak mı görüyor, yoksa yazı onun yaptığı bir işin bir uzantısı olarak mı ortaya çıkıyor? Eğer böyleyse ve mesela kişi, işi icabı yazı yazmak zorunda bulunuyorsa onun yaptığı işi yazarlık olarak görmüyoruz. Bir avukat da mesleğini icra etmek için yazı yazmak zorundadır. Veya bir müfettiş, teftişini yazıyla raporlar haline getirir. Ama biz onların yaptığı işi yazarlık olarak görmüyoruz.
Kendini yazar olarak gören kimse, kendisini yazıyla ifade etmediği zaman kendini görevini ifada ihmale düşmüş biri olarak görüyorsa, bence o kişiye yazar dememiz gerekiyor.
devamını oku
DÜŞÜNCE