Takva ve Tadil-i Erkan Kavramlarına Farklı Bir Bakış

27 Temmuz 2024
Image

Takva, sözlükte sakınmak , korunmak anlamlarına gelir.

Takva kavramı cahiliye arap şiirlerindeki anlamıyla daha çok maddî tehlikelerden sakınmayı ifade eder. Bu sakınma canlının kendisi ile düşmanı arasına bir engel, kalkan koyması suretiyle gerçekleşir.

Takva Allah korkusu olarak tercüme edilir yaygın olarak. Fakat takvayı Allah'tan korkmak olarak anlamak doğru değildir. 
Takva sorumluluk bilincidir ve ödev ahlakıdır. 

Takva, kötülükten ve zarardan korunmayı istemektir. 
Takva yararlı işler yapıp iyiliğe yönelmekle gelişir.

Takva ile ilgili bu tespitler doğrudur fakat bir yönüyle eksiktir. 

Takva, insan ne kadar sorumluluk bilinci ve ödev ahlakı ile hareket ederse etsin bunun kendisini korumakta yeterli olamayacağı bilinciyle Allahın korumasını talep etmek, onun koruması altına girmektir.

Mesela, İblis de sorumluluk bilinci yüksek, ödev ahlakı ile hareket eden bir kuldu. 

Fakat onda eksik olan sorumluluk bilincinin kendini her türlü kötülükten koruyacağı zannına kapılıp Allah'ın korumasını gereksiz görmekti, yani takvalı olmaması idi.

Fazlurrahman'ın takva tarifi konuyu çok daha güzel açıklar:

"Takva kavramı ile ifade edilen " kendini inceleme (nefs muhasebesi) hiçbir zaman kendini herşeyden masum görme anlamına gelmez. Tam aksine; takvanın anlamının ayrılmaz unsuru şudur: Bir insan, davranışlarını düzenlemek için kendini mümkün olduğu kadar nesnel şekilde nefis muhasebesine çekse de, hiçbir zaman doğruyu seçtiği hususunda garanti yoktur. Eğer nefis muhasebesi tek başına yeterli olsaydı " hümanizm " mükemmelen işler ve böylece aşkın olana gerek kalmazdı. Fakat insanların  vicdanlarının ne kadar sübjektif olabileceğini biliyoruz. İşte takva, bizzat bu aşkınlığa işaret eder. Zira onun ima ettiği şey, her ne kadar seçim bizim çaba bizimse de; bizim yapıp etmelerimiz hakkındaki nihai ve gerçekten nesnel değerlendirme bizim değil "Allah'ın yetkisindedir.

Kurana göre insanın en büyük düşmanı, yani en büyük Şeytan,onun kendi kendini kandırması yada kendi nefsini aldatmasıdır. Heva, insanda derinden kökleşmiş ve teşhisi zor arzulardır. Ümniye, insanın emniyet içinde olduğu vehmi ve kuruntusu terimleri Kuranda sıkça geçer....

İnsana düşen en büyük vazife, kendi iç halini dışa vurması veya nesnelleştirmesidir."

Image

Fazlurrahman takvayı açıklarken  bu hızlı değişim çağında Allahın bilincinde olan insanın, ne yaparsa yapsın kendini korumakta aciz olduğunun farkında olarak  Allahın korumasını talep etmesi olarak yorumluyor.

Bu insanı kendi enaniyetinden ve toplumun değişen değerlerinden sıyrılıp yaradanın nesnel ilkelerini  kendine mihenk olarak görme çabasıdır aynı zamanda. 

Takva, insanın Allah'ın bu  korumasını talep etmesidir; illâ bir korkudan bahsedilecekse, onun şefkat, merhamet ve korumasını kaybetmekten korkmaktır takva.

Bu korumayı haketmek için de evrensel değerlerle kendini donatmalıdır. 
İbadetler bu yüzdendir. 
Mesela, namazı huşu içinde ve tadili erkana uygun olarak kılmak emredilir.

Tadili erkan, namazın rükunlarını düzenli, yerli yerinde yapmak olarak tanımlanıyor genellikle. Fakat bir husus gözden kaçıyor, tefili erkan yada tâmili erkan denmiyor yani yapmak fiili kullanılmıyor. Tadil, a-de-le kökünden gelir, adil olmak demektir. Addele mezid kalbinin mastarı "tadil" dir. 

Fe'ale kalıbı lazım fiili muteaddi yapar yani adele: adil oldu, addele: adaletli olundu, adalet sağlandı demektir. 

Image

Dolayısıyla namaz bize adil olma eğitimi de veriyor. Namazda kıyamın, kıraatın, ruku,secdenin yani bütün rükunların belli bir ölçüsü, süresi, sıralanışı vardır ve bunları yerli yerinde, sırayla ve belli bir zaman ölçüsünde yapmak gerekir. Adalet her sözümüzü her eylemimizi hakkını vererek yapmak; yaşamımızda herşeyi hak ettiği yere koymak demektir. 

Addele- tadil; adil oldu- adil olduruldu anlamına geliyor. Yani müslüman adil olma eğitimini önce namazında öğreniyor. Rükunları arasında adaleti sağlama pratiği kazanıyor ve bunu da yaşamına yansıtıyor. 

Bu yüzden namaz adaletin pratiğidir.

Kurana baktığımızda namazdan hemen sonra emredilen ibadet zekattır. 

Zekat da merhametli olmanın pratiğidir.

Evrensel ahlâk ilkelerini yada değerlerimizi sayarken ilk söylediklerimiz genellikle adalet ve merhamettir.

Namaz tadili erkan üzere kılınarak bize adaletli olmayı; zekat da başkaları ile paylaşmayı öğreterek merhametli olmayı öğretmeyi hedefler. 

Bütün ibadetlerin en temel amacı insanı evrensel ahlaki değerlerle donanmış olarak onu çok değerli hissettiren Rabbine yaklaştırmak ve onun korumasını talep etmektir.

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 142 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.