DÜŞÜNCE

Osmanlının Bir Kültür Politikası Var mıydı?

10 Nisan 2020
Çaldıran Savaşı sonrasında Tebriz ve çevresinden getirdiği çok sayıda sanatçı ile Doğu ve Batı kültürleri arasında yeniden bir sentez oluşturmuş ve böylece doğu Türk-İslam kültüründe teşekkül eden birikimle Osmanlı kültürünü son bir kez güçlendirmiştir. Kuşkusuz, Kanuni Sultan Süleyman döneminde siyasi alanda olduğu gibi kültürel alanda da elde edilen parlak başarılar İstanbul’un fethi sonrasından itibaren yatırım yapılmaya başlanan kültürel birikimin muhteşem patlamasıdır. Kuşkusuz, Kanuni Sultan Süleyman atalarından devraldığı birikimi en üst düzeyde teşvik ederek bunun gelişmesine zemin hazırlamış ama başka alanlar gibi asıl daha önceki birikimlerin bir anlamda  değerlendiricisi olmuştur.

Adalet Dairesi

01 Ekim 2024
Adalet üzerine oluşturulmuş bir teori olan “Adalet Dairesinin” temeli kadim Mezopotamya toprakları içerisinde atılmış; Sümer, İran, Hint gibi medeniyetlerin birikimiyle şekillenerek Selçuklu/Osmanlı’ ya kadar uzanan din/devlet/toplum ilişkilerini düzenleyen siyaset felsefesinin özet (söz dizimi) halidir. 

Ailenin Soykütüğü ve Başkalaşımı Üzerine

29 Eylül 2024
Kralların, sultanların, padişahların aileleri olmaz. Taht kavgaları nedeniyle kardeşlerini dahi öldüren insanların ailesi olmaz. Birden fazla eşi, cariyeleri, köleleri olan insanların sevgi temeli ya da aşk temeli ile kurdukları aileleri olamaz.

Ahlak Kavramını Tekrar Tanımlama İhtiyacı

20 Eylül 2024
Bu toplumda alkol ahlakın konusu sayılırken ötekinin hayatına dair yorum yapmak ahlakın konusu olmaktan çıkmıştır. Kumar ahlakın konusu sayılırken, anlaşılan ücret karşılığında yapılacak işin savsaklanması ahlakın konusu olmaktan çıkmıştır.

İnsan Her Şeyin Ölçüsü mü?

19 Eylül 2024
Her şeyin göreceli olduğuna inanmak, insan zihnini ve algısını merkeze almak demektir. Ancak tarihi tecrübemiz ve bilim bize göstermektedir ki, algılarımızın ötesinde bir gerçeklik vardır. Bu gerçekliği kabul etmezsek, sadece kendi algılarımızın esiri oluruz.

Din ‘Güç’tür: ‘Mutlu’luk ve ‘Garib’anlık Meselesi (Bir Film ve bir Hadis)

17 Eylül 2024
Bir insanın müslüman olmasıyla İslamcı (الإسلامي /الإسلاميون) olması aynı şey midir? İslamcılık İslam’ın politik versiyonu mudur? Müslüman İslamcı mıdır? Hayatın her alanında İslam’a inanmak, İslamcı olmak mıdır? İslamcılık her yerde başarılı mı olmuştur? İslamcı’dan herkes aynı şeyi mi anlamaktadır? Müslüman denilen bireyler ve toplumlar ‘kapitalizm, marksizm, liberalizm vs gibi ideolojik algılanabilecek olan ‘İslamcılık’ diye bir kavram icad etmeden de politik bir söylem ve eylem geliştiremezler mi? Arap Baharı denilen süreç ve hatta ‘proje’nin başarısız (evet başarısız) denilebilecek bir sonuç üretmesi, acaba bu kavramsallaştırmalardaki yanlışlardan mı başlıyor?

Toplumsal Bağışıklığın İflası ve Milli İradenin Çöküşü

16 Eylül 2024
Ruhları sökülmüş insanların gelecek günlerin onursuzluğunda yaşamaktan başka çaresi yok. Kurtuluşun tek yolu, ilahi bir müdahalenin gerekçesi olabilecek insanların varlığı sanırım. Zira her şeye rağmen süt emen bir bebek, iki büklüm olmuş mazlum bir nine, samimi bir duacı, her türlü riyakârlıktan uzak insan dışı canlılar her daim Yaradan’ına dua ediyor.

Devlet ve Demokrasi (Hep Patinaj Yapmak)

15 Eylül 2024
Demokrasi salt bir yönetim biçimi değil; demokrasi, kendi sınırını, sorumluluğunu, hakkını, hukukunu bilmenin yanında, başkalarının da sınırını, sorumluluğunu, hakkını, hukukunu bilip ortak bir sözleşme metni altında birlikte yaşamaya imkânının sağlandığı bir sistemin adıdır.

Güleryüzlü, Enerjik, Velûd, Girişimci Bir Ahir Zaman Bilgesi: Ersin Nazif Gürdoğan (1945-2024)

07 Eylül 2024
20 Ağustos 2024’te kaybettiğimiz, memleketi Eskişehir’e defnedilen merhum Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan hocamız sağlığında adeta yaşayan bir efsaneydi. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum; ruhu şâd olsun, mekânı cennet, makamı âlî olsun.

Dergiler Birer Mekteptir

31 Ağustos 2024
Evet, dergiler birer mekteptir. Orada yazmayı, okumayı, soru sormayı ve araştırma yapmayı öğrendiğiniz gibi benim tecrübemden hareketle söyleyeyim “şehirli olmayı” da öğrenirsiniz. Orada, Cemil Meriç’in dediği gibi “zekâlar topluluğu”nun oluşturduğu mecliste hayata dair nice tecrübeler kazanırsınız. Fakat bütün bunlar yine de sizin mutfağında olduğunuz dergiler kadar sizi etkilemez. Şimdi o fakülte kantininde hayal âleminde kurup da bir türlü faaliyete geçiremediğimiz dergileri tasavvur ediyorum. Onlarca dergi… Doğmamış çocuklar gibi. Sizi temin ederim; dergi hayali de bir mutfaktır. Derginin adı ne olsun? Kimler yazsın? Resim olsun mu? Tercümelere yer verelim mi? Hemen orada, kucaklar dolu yüzlerce soru eşiğinizde belirecektir. Sonra işin en önemli yerine geleceksiniz: Bu dergiyi hangi parayla ve kimin desteğiyle çıkaracağız?