DÜŞÜNCE

Osmanlının Bir Kültür Politikası Var mıydı?

10 Nisan 2020
Çaldıran Savaşı sonrasında Tebriz ve çevresinden getirdiği çok sayıda sanatçı ile Doğu ve Batı kültürleri arasında yeniden bir sentez oluşturmuş ve böylece doğu Türk-İslam kültüründe teşekkül eden birikimle Osmanlı kültürünü son bir kez güçlendirmiştir. Kuşkusuz, Kanuni Sultan Süleyman döneminde siyasi alanda olduğu gibi kültürel alanda da elde edilen parlak başarılar İstanbul’un fethi sonrasından itibaren yatırım yapılmaya başlanan kültürel birikimin muhteşem patlamasıdır. Kuşkusuz, Kanuni Sultan Süleyman atalarından devraldığı birikimi en üst düzeyde teşvik ederek bunun gelişmesine zemin hazırlamış ama başka alanlar gibi asıl daha önceki birikimlerin bir anlamda  değerlendiricisi olmuştur.

Olmadı Dücane Cündioğlu!

24 Eylül 2025
Dücane Cündioğlu, gazeteci Ahmet Dönmez ile yaptığı youtube programında bir hayal kırıklığı yarattı. Bu yazımda usul ve esasa dair gördüğüm problemleri yazmaya gayret ettim. Tabi en büyük futbolcularının bile formsuz maçları olur. Bu programı da öyle bir maç saymak lazım.

Yeraltı İnsanı ve Onun Gölgesi

20 Eylül 2025
Ekmek parası için çalışmak insanı özgür kılmaz. Bir sistemin içinde olmak insanı sınırları belli bir köle yaşamına taşır. Orada yaşlanılır, sürünülür ve ölünür. Çalışma acısının bağlamında Yeraltı İnsanı kendini inşa edememiştir; çünkü Yeraltı İnsanının ruhunda bir devredilmez, devralınmaz bir yeraltı vardır ve bu yeraltından çıkış, bir nevi kendi çukurundan çıkması demektir. Bunu modern çağda başarabilme şansı olan pek az Yeraltı İnsanı vardır.

Gazze Soykırımı’nın Öğrettikleri

19 Eylül 2025
Gazze Soykırımı başka ne gösterdi? Dünyada az sayıda iyi insan yaşadığını gösterdi. İspanya’dan Kanada’ya Güney Afrika’dan Japonya’ya dünyanın her yerinde ama az sayıda iyi insanın olduğu görüldü. Müslüman, Hristiyan, Yahudi; ateist, agnostik, deist yani her inançtan ve her halktan az sayıda iyi, güzel, cesur insan olduğu ortaya çıktı.

Merdiven Zekâsı

18 Eylül 2025
Collins M.Ö. 600 ile M.S. 1900 yılları arasında birincil statüde 136, ikincil statüde 366 olmak üzere toplamda 502 filozofun hayata yön verdiğini ifade ediyor. Bunlardan etkilenen ardılları eklediğimizde bile sayı ancak 2670’e çıkıyor. Bu dönem içinde dünyada yaşayan insanların 23 milyar olduğu varsayımını dikkate aldığımızda, dünyaya çok az sayıda insanın yön verdiğini görüyoruz.

Belirsiz Gelecek: İklim Krizi ve Ekonomi

16 Eylül 2025
Turgut Bayramoğlu’nun İmge Yayınları’ndan çıkan kitabının ismi: Belirsiz Gelecek: İklim Krizi ve Ekonomi. Geleceğin belirsizliği bugünün niteliğinden, işleyişinden kaynaklanıyor. Belirsizlik, sadece ne tür bir gelecekle karşı karşıya olduğumuzu vurgulamıyor. Çok daha önemlisi ve vahimi; bir geleceğimizin olup olamayacağına ilişkin yüksek riskli bir duruma işaret ediyor.

Her dem 30 yıl uzakta olan nükleer füzyon sessiz sedasız geldi

10 Eylül 2025
“Nükleer füzyon” adını, konu ile ilgilenenler, belki biraz da korku ile 1960'lardan beri duydular. Atom enerjisini yıkıcı ve korku verici haliyle öğrenen dünya kamuoyu, daha sonra barışçı nükleer güçle tanıştı. Birçok ülkede kurulan nükleer reaktörler enerji üretimine koşularak ülke ekonomilerine ve refahına katkı yaptılar.

Bir İnsan Kaç Kez Büyür?

08 Eylül 2025
Ben kırk dokuz yaşındayım ve iki kez büyüdüm. Yirmi sekiz yaşında genç bir babaydım ama henüz küçüktüm. Sonra bir mayıs günü babamı kaybettim ilk kez büyüdüm. Üzerinden yirmi bir yıl geçti. Yeri dolmayan bir boşluk olarak kaldı babam. Ve bir eylül günü ikinci kez büyüdüm, öksüz kaldım, köksüz kaldım.

Rockefeller masalları ve gerçek tarihin ibretleri

05 Eylül 2025
Komplo teorileri içinde bulunduğumuz perişan durum ve krizlerin suçunu başkalarına (dış düşmanlara) atarak geçici bir rahatlama ve zihin konforu sağlayabilir; ama hiçbir sorunumuzu çözmez, kendimizi kandırmaktan başka işe yaramaz. Daha kötüsü, bizi -direnme gücümüzü bitiren- bir “öğrenilmiş çaresizlik” psikolojisine sürükleyebilir.

Ahlak, Hukuk, Kamu ve Yasa Üzerine Sorgulamalar

05 Eylül 2025
Örtünmeye dair ayetleri farklı okumalarla değerlendirdiğimde iş değişti. Çünkü kutsal metin üzerinde uzlaşı sağlanılan tek bir yorumu yoktu. Uzlaşma olmayacağını fark ettiğimde, başıma ağır bir taş düşmüş gibi yeni bir merhaleye geçtim: İrrasyonel alanda uzlaşı olamayacağı kanaatine vardım.