Türkiye’nin Çimento Üretiminde Bölgesindeki Öncü Rolü Ne Anlama Geliyor?

23 Temmuz 2024
Image

Çin’in fiyatta yarışamadığı tek ürün Türk çimentosu…

Neden mi?

Yükte alabildiğine ağır, pahada hafif ve son derece düşük teknolojili bir ürün olduğu için…

Türkiye, 2023 yılında ulaştığı 81.5 milyon ton yıllık üretim miktarıyla Ortadoğu ve Avrupa’da en fazla ve en ucuz çimento üretimi ve satışı yapan ülke olmuş

Bu Çin’e karşı göğsümüzü kabartan bir üstünlük mü?

Hayır!…

Çimento satış fiyatında hammadde, pazar yakınlığı ve taşıma maliyeti avantajının mutlak bir ağırlığı olduğu için…

Ayrıca, tüm Avrupalı çimento şirketleri, kendi ülkelerinin havasını kirletmemek için  yatırımlarını Türkiye coğrafyasına kaydırdıkları ve bizim de “Avrupa’nın çimento üretim üssü” olma rolünü pek severek benimsediğimiz için…

Yoksa, teknik olarak mümkün olabilse, Çin Türkiye’den klinker ithal edip civar denizlerimizde geminin üzerinde çimento fabrikası kurup bizden daha ucuza üreterek pazarımızı elimizden alırdı…

Image

Yenilikçi ve teknolojik boyutu olup da kendi bölgemizde pazar hakimiyetini Çin’e kaptırmadığımız hangi sanayi ürünü kaldı?

Belki kısmen tekstil ürünleri…

O da, pazar yakınlığı ve termin kolaylığının maliyetteki etkisi, düşük üretim fiyatından daha fazla olduğu için…

Bir Kuşak Bir Yol Girişimi tamamlanıp Pekin’den yola çıkan ihraç malı kargosu demiryoluyla bir haftada Avrupa’ya ulaştığında tekstildeki pazar yakınlığı avantajımızın da maalesef bir hükmü kalmayacak..

Çimento, küresel rekabette yeri ve küresel pazarlarda talebi olmayan ve ithal girdilere yüksek oranda bağımlılığı nedeniyle büyük ölçüde cari açık kaynağı olan inşaat sektörünün temel girdilerinden biri…

Çimento, ayrıca yüksek enerji maliyetleri ve çevresel etkileri olan bir ürün…Dünya genelinde çimentoda rekabet edebilmek, büyük ölçüde maliyet avantajına dayanıyor. Bu durum, Türkiye’nin ekonomik çeşitliliğini ve yüksek teknoloji gerektiren sektörlerdeki rekabet gücünü artırmasına engel oluşturuyor.

Image

Türkiye’nin çimento sektöründe rekabet edebilmesi için sürekli yatırım yapması gerekiyor. Bu da diğer yüksek katma değerli sektörlere yapılacak yatırımları sınırlayan bir faktör.

Çimento üretimi, önemli bir karbondioksit salımı kaynağı olması nedeniyle, Avrupalı çimento şirketleri, üretimlerini sürekli Türkiye, Ortadoğu ve Afrika pazarlarına kaydırma çabası içindeler…

Siz, kaynaklarınızı, yükte ağır pahada hafif ve düşük katma değerli ürünlerin üretimine yönlendirip girişim gücünüzü ve yeteneklerinizi orada tüketirseniz, teknoloji yarışında ve küresel rekabette yer almanız mümkün olmaz.

Nihayet Türkiye, bir taraftan dünya ile bütünleşmesini sağlayabilecek insan gücünü, tarım potansiyelini, doğal kaynaklarını gereği gibi kullanamazken, diğer taraftan sınırlı sermayesinin büyük bir kısmını çimento üretimine yönlendirdiği takdirde, uzun vadede sürdürülebilir kalkınmayı başarabilmesi son derece güçleşir.

Ülkemizin geleceği açısından, bu konuları ciddi ciddi düşünmemiz, Çin ve Uzakdoğu ülkeleriyle “hamaliye” işlerde yarışma stratejisinden bir an önce vazgeçmemiz lazım…

Suat sağnak

Efendim hayranım sizin gibi dürüst ve vatansever akıllı düşünce insanlarına ve yöneticilere. Teşekkür ederiz güzel yazılarınız için. Saygılarımla
Ben malatyalıyım ve sizinle çok tanışmak istemiştim ama kısmet olmamıştı
Saygılarımla
Suat Sagnak
Dubai
+971 55 375 7886

Sa, 07/23/2024 - 22:27 Kalıcı bağlantı
Malatyalı

Güzel bir yazı olmuş. Hani derlerya Atatürk 5 yıl daha yaşasaydı neler yapardı neler. Ulvi Bey de Malatya’da daha 2 sene vali olarak kalsaydı neler olurdu neler. Bir kere Beydağlarını yeşillikte Trabzon Dağlarına çevirirdi. Tepeye teleferikle çıkılırdı, fırat barajında yelken yarışları düzenletir ve Malatya bir cazibe merkezi haline gelebilirdi keza deprem döneminde Malatyada olsaydı Malatyaya Barajdan su getirir şehrin ortasına boydan boya kenarlarında söğüt ağaçlarının gelgelikleri mesirelikleri olan ve içinde kayıkların geçtiği bir gölet ve Beylerderesi üzerinden bu suyu tekrar baraja devri daim eder ve Yeşil Malatyamız bütün göç eden evlatlarını bağrına basmak için geri dönüşlerini sağlardı. Kabul eder mi bilmem ama şu deprem günlerinde Ulvi Bey gibi bir Valiye Malatyanın çok ama çok ihtiyacı var. Ne yazıkki ince siyasi hesaplar valimizi bizden ayırdı. Canı sağ olsun İşi asan gitsin. Onu çok özledik.

Cu, 07/26/2024 - 12:53 Kalıcı bağlantı

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 116 kez görüntülendi. 2 yorum yapıldı.