Görevden Affını İstemek

30 Haziran 2024
Image

Oldum olası bu ifadeyi sevmedim...

“Affını istemek” olumsuz bir çağrışım uyandırıyor. Sanki yapılan görev bir angarya, bir kahırmış gibi, yaşanan eziyet döneminin sona ermesini istermişçesine “affedilmeyi” talep ediyorsunuz

Neden “istifa etmek” veya “görevden ayrılmayı talep etmek” yerine “affını istemek” terimi kullanılsın?

Yerleşik bir anlayışa göre, “istifa etmek” özellikle kamu görevinden ayrılmak söz konusu olduğunda, “saygısızlık” veya “küstahlık” ifade eden bir terim olarak algılanıyor. Oysa bu temelden yanlıştır.

İdari geleneğimizde ve buna ilişkin literatürde köklü bir geçmişi olmasına rağmen, “affını istemek” kavramı bir çok açıdan şahsiyete, irade serbestisine, bireysel tercihe ve tasarruf hürriyetine aykırı yönler taşıyor.

Öncelikle, Osmanlıdaki “kapı kulluğu” zihniyetinin günümüze yansıması olarak görünüyor.

Her şeyden önce “çalışmak,” angarya veya kölelik gereği olmadığı sürece, bireysel tercihe ve irade serbestisine dayalı bir durumdur.

Bir icap-kabul ilişkisine göre, sizi istihdam eden kişiye ya da kuruma, süresi belirli veya süresiz bir iş sözleşmesi kapsamında deneyim ve birikiminize bağlı olarak “işgücünüzü” sunuyorsunuz. Yapılan işin özel istihdam veya kamu görevi olması durumu değiştirmiyor. İfa ettiğiniz görev veya verdiğiniz hizmet karşılığında belirli bir maaş ya da ücret alıyorsunuz. Kısacası, karşılıklı yararlanma söz konusu…

Nasıl işe başlanırken karşılıklı rıza, mutabakat, zımni veya açık bir sözleşme çerçevesinde verilen iş karşılığı ücret alınması ilkelerine uyulmuşsa; bu statüden ayrılmak da tercih ve irade serbestisine bağlı şahsi bir tasarruf olarak değerlendirilmek durumundadır.

Image

“Af istemek,” tek yanlı bir irade veya direktif altında zorunlu olarak tabi tutulan bir boyunduruktan veya esaretten kurtulmak için söz konusu olabilir.

Oysa kamu görevi, kişinin irade ve isteğine rağmen zor kullanılarak ve mecburen yaptırılan bir görev değildir. Kişi buradan ayrılmayı istediğinde tek yanlı irade beyanında bulunarak talebini dile getirebilir.

Öte yandan, görevi bir ulufe, bir ihsan veya lütuf gibi karşılıksız olarak verilen bir şey değil ki, görev ilişkisi kesilmek istendiğinde boyun bükerek af diler gibi bin bir minnetle ayrılmak istensin…

Sözlükteki anlamı, “görevinden, işinden kendi isteğiyle çekilme, ayrılma…” olarak verilen “istifa” kavramı, tam da bu duruma uygundur ve kamu ya da özel olsun, bir iş ilişkisinde olması gereken “tek yanlı irade beyanı” fonksiyonunu içinde taşır.

İşe kendi isteğiyle başlayan ve aldığı maaş karşılığında görev yükümlülüğünü yerine getiren kamu görevlisi, yine bu ilişkiyi sona erdirmek üzere kendi isteğiyle ayrılmayı beyan ettiğinde bu bir “istifa” talebidir.

Belki daha zarif bir dil kullanmak istenirse, “görevden affını istemek” gibi kölelik ve kapıkulluğu sistemini çağrıştıran bir terim yerine “görevden ayrılmayı talep etmek”terimi kullanılabilir.

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
2 kez görüntülendi. 346 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.