Bir Nikah Olayında Zihin Kargaşası ve Cehalet Düzeyi

08 Mayıs 2024

İzmir'de bir nikah töreninde 'dua' krizi yaşandı. 

İzmir Karşıyaka’daki Zübeyde Hanım Nikah Sarayı’nda kıyılan bir nikahta, gelin ve damadın yakınlarından iki kişi nikah öncesi dua etmek istedi.

Bu sırada nikah memuru, “Beyefendi, bir saniye. Burası resmi daire, burada buna izin vermiyoruz. Burası resmi daire, evde yapabilirsiniz. Bu bir resmi nikah töreni, duayı evinizde yaparsınız.” diyerek dua eden kişinin elinden mikrofonu aldı. Duaya mikrofonsuz olarak devam edilince sesi bastırmak için salonda müzik açıldı.

Sosyal medyada yayılan görüntüler tartışma başlatınca İçişleri Bakanlığı, konuyu soruşturmak üzere bir mülkiye müfettişi görevlendiridi.

Bu meseleye nasıl bakmak gerekir?

-Nikah “dini” veya “gayri dini” bir işlem değildir. Esasında bir “kayıt” ve “tescil” işlemidir. Evlenmek isteyenlerin nikâh akdi, yetkili memur tarafından şahitlerin huzurunda gerçekleştirilir ve deftere kaydedilir.

-“Resmi nikah,” “dini nikah” ayırımı ideolojik veya doktriner bakış açısına göre şekillenen yapay  ve temelsiz bir ayırımdır.

Nikahın gerçekleşmesi için yasal açıdan gerekli olan;
-Evlenmek isteyen tarafların birbirleriyle evlenmek istediklerine dair talepleri ve kabul beyanları,
-Şahitlerin tanıklık imzaları 
-Yetkili evlendirme memurunun nikahı kıydığına dair defter üzerindeki kayıt ve tescil işlemi
Sıralamasındaki üç temel unsur yerine getirildikten sonra,

-Nikâhı kimin kıydığının,
-Nikahı kıyanın dindar, laik, inançlı, inançsız, ateist, deist, agnostik olup olmadığının,
-Nikah kıyılması esnasında dini, ideolojik, felsefi veya laik ifade veya beyanlarda bulunulup bulunulmadığının hiç bir önemi yoktur.

-Evlenmek üzere nikâh kıydıranların veya şahitlerinin laik veya dindar olma, görüş ve düşüncelerini ifade ederken belirli bir dünya görüşüne, inanca veya ideolojiye uygun davranış ve söylemlerde bulunma zorunlulukları yoktur. Bu açıdan, dini inançlara veya laiklikliğe bağlılık ve sadakatlerini ortaya koyan bir metni okumaya veya bildirimde bulunmaya zorlanamazlar.

Duygu ve düşüncelerini ifade ederken hakaret içeriği taşımamak  veya başkalarının hukukuna zarar vermemek kaydıyla istediklerini söyleyebilirler.

Bu bağlamda;
-Özlü sözler, vecizeler, tekerlemeler söyleyebilirler 
-Arapça, Latince, İbranice, Sanskritçe herhangi bir dua okuyabilirler veya mırıldanabilirler
-Herhangi bir şiir, ağıt, mani, destan okuyabilirler
-Hatta isterlerse bir opera parçasını, aryayı, “Nesun Dorma”yı veya “Ave Maria”yı seslendirebilirler.

Yasalarımızda veya geçerli mevzuatımızda, ne söyleyip söyleyemeyeceklerini belirleyen veya kısıtlayan herhangi bir hüküm veya düzenleme yoktur.

-Nikah “medeni bir hal değişikliği” işleminin gerçekleştirilmesi ve tescil edilmesidir.  Nikahın esas tarafları, karşılıklı evlenme talebinde bulunan “karı” ve “koca” adaylarıdır. Nikah memuruna düşen görev ve sorumluluk, nikah için zorunlu olan unsurların mevcudiyetini sağlamak ve kayda geçirmektir. Evlenenlere hiza ve istikamet vermek değildir

Bu çerçevede, nikahın “dini” veya “laik” olanından söz edilemez. Ancak nikahı yapanın yetkili olup olmadığından hareketle sadece “resmi nikah,” “gayri resmi nikah” ayrımı yapılabilir

Sözgelimi, kilisede papazların nikah kıyması gibi, imamlara da resmi nikah yetkisi verilse, onlar da nikahın yukarıda sıralanan zorunlu unsurlarını yerine getirerek işlemi kayıt ve tescil altına alsalar, kıydıkları nikahın Belediye evlendirme memurunun kıydığı nikahtan farkı kalmaz. Sonuçta imamlar da devletin resmi memurları statüsünde değiller mi?

Ancak burada gözetilmesi gereken nokta, evlenmek isteyenlerin ve ailelerinin tercihleridir. Pozitif dünya görüşüne ve laiklik ilkesine bağlı olanların istemedikleri takdirde dini bir mekânda, dini kimlik ve statüye sahip bir kişinin önünde nikah kıydırmaya zorunlu tutulmaları doğru olmayacaktır

Serbest irade ve tercih özgürlüğü çerçevesinde, isteyen Belediye evlendirme dairesinde, isteyen il veya ilçe müftülüklerinde veya camilerde nikah kıydırabilmelidir.

Nikahında dini söylem veya beyanların hiç geçmemesini, tamamen laik bir ortamda kıyılmasını isteyen kişi Belediye evlendirme dairesini; dini inanç ve akideye göre evliliğe adım atmak isteyen ve nikahı kıyan kişinin dualar eşliğinde dini telkin ve öğütlerde bulunmasını arzu eden kişi dini mahal ve mabetleri tercih edebilmelidir.

Deftere kaydedilmek şartıyla resmi geçerlilik yönünden bu ikisi arasında fark olmamalıdır. Böylelikle dini yetkiliyi baştan tercih edenler için, evlendirme dairesinde nikah kıydırdıktan sonra ayrıca imamın önünde “dini nikah” adı altında ikinci bir nikah kıydırma zorunluluğu, sonuç olarak “resmi nikah-dini nikah” ikilemi ortadan kalkacaktır.

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 60 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.