İstanbul, Ankara başta olmak üzere ülkenin her yanında gösteriler tepkiler var.
Hükümet devlet adına beğenelim beğenmeyelim tepki vermeye çalışıyor.
İslam ülkelerinde devletler olmasa da halklar şu an olduğu gibi gösteriler yapıyor tepkiler gösteriyor, yardım faaliyetleri yapıyor. Hatta müslüman olmayan ülkelerin halklarının bir çoğu İsraile karşı Filistini destekliyor. Bırakın diğer ülkeleri, İsrail'in kendi içinde bile son bir yıldır kitlesel gösteriler yapılıyor.
Topyekün Batı kötü İslam dünyası iyi diye bakamayız.
Image
Böyle bir şey yok. Mısır, Suud vb ABD den çok mu iyi? Daha kötüsü Batı Şeria İsrail' den çok mu iyi?...
İyiler ve kötüler bence ülke isimleri veya İslam, Hristiyan, ve Yahudi diye, ya da Doğu batı diye ayrılmıyor. Sadece ve yalnız bütün alt kimlikleriyle birlikte iyiler ve kötüler diye ayrılıyor.
Diğer bütün alt kimliklerin önemsiz olduğunu anladığımız zaman bir şeyler değişecektir. Bu nedenle artık bakış açımızı değiştirmeliyiz.
Bir çoğumuzun gençliğimizden bu yana ömrü Filistin gösterilerinde geçti. Filistinliler adına hiç bir şey değişmediği gibi gün gün toprak kaybı ve tam tersi İsrail için olağanüstü bir büyüme oldu ve olmaya devam ediyor.
Kanaatim odurki bu son noktada başka bir şey var.
Bakış açımızı ve kelimelerimizi değiştirmeliyiz.
Image
Bence Gazze'nin yasal temsilcisi Hamas bunca yıl, bunca çaba ve bunca işkence, ölüm, zulüm, tükenişten sonra son çaresiz denemeyi sahneye koydu ve -artık herşey denendikten ve heryol tükendikten sonra- topyekün şehadet/intihar yöntemini seçerek başta İsrail olmak üzere bütün insanlığı bir kıyamete açılacak, önce bölgesel sonra bir dünya savaşına zorluyor.
Bu zorlama ve kararlılık öncesinde Aksa Tufanı harekatıyla bütün dünyaya İsrail denen, Bauman'ın tabiriyle batı modernitesinin eseri olan holokostla psikopat haline getirilerek insanlıktan çıkarılmış bir grup tarafından kurulan terör devletinin büyük bir fiyasko olduğunu göstermeyi başardılar.
Bu mesaj öncelikle dünyanın en büyük toplama kampı olan Gazze halkı ve toplama kampı uygulamalarını çok iyi bilen İsrail'e yönelikti.
İsrail çok iyi bildikleri gaz odaları ve toplu yakma eylemlerinin bugünkü karşılığı olan tonlarca bomba ile şok yaşadığı Aksa Tufanı harekatı sonrasında "toplu soykırım" eylemini hepimizin gözü önünde devreye soktu.
Bütün dezenformasyon ve çarpıtmalara rağmen bütün dünya fotoğrafın bu olduğunu biliyor ve görüyor.
Şimdi insanlığın son karar anı.
Ya seyredip insanlığı gömerek, İsrail ve yandaşlarının egemen olduğu dünyada yaşamaya razı olacağız, yada kıyamet senaryosuna razı olacağız.
Tek çıkış ümidi, acı da olsa ikincisi.
Bunun için birinci halka olan Gazze halkı, topraklarını terketmeyi reddetti ve elinde kalan son kartı ortaya koyarak ölümü seçti, direniyor.
İkinci halka öncelikle Batı Şeria ve oradaki bir zamanların efsane FKÖ'sü, şimdiki Abbas yönetimi ve Batı Şeria halkının kararı ne olacak? Hamas öncelikle onları kıyamete zorlama harekatına katılıma zorluyor. Batı Şeria dünya ile birlikte seyredecek mi? Yoksa Gazze gibi kıyameti mi tercih edecek?
Üçüncü halka başta Mısır olmak üzere İsrail terör Devletini tıpkı Gazze gibi kuşatmış işler tersine dönerse İsrail'i bir toplama kampına çevirebilecek olan Arap ülkeleri.
ABD bu senaryoyu gördüğü için İsrail'e koşulsuz destek verdi ve iki savaş gemisi ile caydırıcı olarak yerini aldı. Mısır bütün tehditlere rağmen Gazze'nin tek çıkış kapısı olan Refah'ı açacak mı? Suud ve bütün Arap devletleri bir zamanlar çok etkili olan petrol kartını bugün de oynayabilecekler mi? Artı Batı bankalarındaki finans sistemini adeta çökertebilecek miktarlardaki sermayelerini ustaca kullanabilecekler mi?
Dördüncü halka çevredeki devlet dışı aktörler ya da kimilerine göre terör örgütü olan Hizbullah, İslami Cihad, vb. gibi İslamcı ve islam dışı "direniş cephesi" adı verilen örgütler. Bu örgütlerin başta ABD olmak üzere İsrail dahil her yerde eylem ve kaos yaratma potansiyeli var.
Beşinci halka Arap olmayan İslam ülkeleri. İran zaten bilinen kendi politikasını izliyor. Türkiye ise uluslararası arenada önemli bir diplomasi yürütüyor.
Altıncı halka ise Batı ve ABD karşıtı Rusya, Çin vb karşı ittifak.
Yedinci ve son halka ise bütün insanlık.
Hamas'ın/Gazzelilerin son çare olarak seçtiği Aksa Tufanı olarak başlayan bu "kıyamete zorlama" harekatı nasıl sonuçlanacak?
Sonuç: insanlık ya bu açık katliamı seyredip küçücük, önemsiz bir terör grubunun temizlenmesi olarak kabul edip tarihsel vicdanındaki karanlık dehlize gömerek ışıltılı fakat kabuslarla dolu uykusuna hiç bir şey olmamış gibi şarkılar söyleyerek devam edecek, ya da insanlık onuruna sahip çıkarak Kıyamet Senaryosu restini görerek, şu anki bastırılmış huzurundan feragat ederek, elinden geleni yapacak ve sonucuna katlanacak.
Bu durumda sayılan 7 katmanın sırasıyla harekete geçmesi gerekiyor.
Her halka bir sonrakini ateşleyecektir.
İlk önce Batı Şeria/FKÖ'nün tepkisinin ne olacağı önemlidir. Çünkü fikirleri ve yaşam biçimleri farklı olsa da aynı tarihi ve kaderi yaşadıkları için Gazze'lileri en iyi anlayacak ve anlaması gerekenler onlardır. Ya bu "yaşam biçimi" seçimi birincil tercih olup yok oluş seyredilecek ya da farklılığa rağmen insanlık ve birlikte yaşama tercih edilip Kıyamet senaryosuna razı olunacak. Onlar anlamazsaa dış dünyadakilerin anlaması çok zor olacaktır. Batı Şeria halkının ayaklanması bir milat olacak işte o zaman işin rengi değişecek, yangın diğer bütün halkalara çok çabuk sıçrayacaktır.
Şu an istesek de istemesek de ABD ve bütün dünya ateşin yalnız Gazze'de kalmasını istiyor ve karanlıkta kötü ruhlardan korunmak için ıslık çalıyoruz. İnsanlık kıyamet senaryosunun acılarına razı olduğu zaman acı ilacı içmeye, tedavi olmaya ve yeni bir ufuk açmaya başlayabilir. Bu sırada bekleyen diğer sorunlarının çözümü tercihine de yol açabilir. Aksi takdirde ufukta konforlu salonlarda, masa başlarında, barış denilen içi boşaltılmış diplomasi ile yapılabilecek fazla bir şey görünmüyor ve insanlığın tarihsel elinin kiri böyle temizlenemez. Agresif bir ameliyat şart.
Yeni yorum ekle