Vehbi Başer’le Kısa Bayram Söyleşisi

01 Nisan 2025

-Hocam bayram günü, bayram dışı bir sohbet yapmak caiz midir?

-Sohbetin içeriğine bağlı!

-Mesela kamusal ruh diye bir ifade kullanıyorsun, bunu konuşalım mı, muvafık mıdır?

-Ben sorulara cevap veririm, soru sormak sizin işiniz?

-Ya beceriksizsem?

Image

-Bu da sizin probleminiz!

-O zaman günah benden gitti. Çeşit çeşit ruhtan bahsedildiğini duymuştum ama Kamusal Ruh’u hiç duymamıştım. Durmadan icat çıkarıp kafamızı karıştırıyorsunuz. 

-Ben bunu demeseydim, kafanız berrak, aydınlık mı olacaktı? 

-Tabii ki hayır ama zaten karma karışık bir kafa daha karmaşık hale geliyor. Biraz açıklarsan sözümü geri alırım belki.

- Kamusal ruh, minnet beklentisi ile halka iyilik yapma alicenaplığı ve yöneticinin görevinin gereğini yerine getirmesine karşı minnet duyma yanaşmalığıdır. 

-Dur bi dakika, yani yönetici halka bir iyilik yaptığında, halktan minnet bekleyecek, halk da yapılan iyiliğe karşı seve seve minnet duyacak! Bu mudur?

-Yeterince açık değil mi?

-Ben kafası biraz kalın biriyim, anlamaya çalışıyorum.

-Estağfurullah, onu kastetmedim.  

-Kamu görevi yapan birinin, yaptığı iyiliğe karşılık bir teşekkür beklemesi niye yadırgansın? 

-Kamunun efendisi vatandaştır. Kamusal iyilik vatandaşı minnetle borçlandırma fırsatı değildir. 

-Ya nedir? 

-Gayet basit; Kamusal görev, hesabını halkın tümüne vermek durumunda olduğunuz kamu emanetidir. 

-Görev, emanet, iyilik, hesap. Bu dört kelime ile bir cümle kurabilmeyi çok isterdim ama böyle bir becerim yok

-Herkes kendi cümlesini kendi kursun o zaman!

-Sağolun beni bir eziyetten kurtardınız. Peki yukarıda söyledikleriniz açısından bakıldığında gördüğümüz nedir?

-Bu açıdan baktığımızda, insanımızın uzun geleneksel geçmişi ve modernleşme tarihi boyunca çoğunlukla ya/ya da’lı bir durumu var. 

-Nasıl yani?

-Bir yanda kamunun haklarını hiçe sayarak, kamu imkanlarını, kendisine yakın ya da kendisini alkışlayanlara peşkeş çekme fırsatı olarak kullanan hamiler var. 

-Tamam, bunu anladım. Öteki ne?

-Kendilerini ötekilerle eşit olarak görme erişkinlik ve erdemine ulaşamamış, böyle bir şeyi hiçbir zaman dert edinmemiş, haklarını arama, talep etme ve kullanma konusunda aciz bir halk. 

-İyi vatandaş olmak da böyle bir şey değil mi?

-Bekle sözümü bitireyim. Hak talep etme yerine, adamını bulup, hak etmediği halde kamu imkan, fırsat ve kaynaklarından yararlanmayı, kendisine pay veren hâmîye sığınmayı seçmiştir. 

-Bu da bir tür “al gülüm ver gülüm” sistemi doğruyor,  değil mi? 

-Bir tür yanaşma kalabalığı doğuruyor.  Yani modern bir halk olamamış bu yüzden modern bir millet de oluşturamamış bir coğrafi komşuluk kitlesi hali...

-Ben fazla bir şey anlamadım ama eminim okuyucu anlayacaktır. 

-Yapmayın Allahaşkına!

-Siz bana bakmayın, buyurun devam edin lütfen

-Merhameti "zavallıya acımak",  takdiri de "ancak kudret sahibine yalakalanmak"tan ibarettir.

-Biraz ağır oldu sanki

-Hal böyle olunca, bu kitle hak edilmiş her şeye haset beslemeyi de, Allah'ın her nimetini hak etmeden iktisâb etmeyi de kendisi için hak görür. 

-Dayak yemiş gibi hissediyorum.

-Bitiriyorum; medeniyetin herhangi bir türünden nasipsiz, muhteris ve kindar bir avam ruhu, asırların bir bakiyesi ve nâ-kâbil-i idrak bir zillet olarak bu topluluğun ikinci tabiatı haline geldi.

-Hocam son söz, dükkânı kapatalım

-Ve maalesef bu sefaleti doygunluğa eriştirebilecek ne bir şöhret ne bir kudret ne de bir servet ve zenginlik haddi veya zirvesi vardır.

-Bunlar hep yokluktan işte!

-Hayır, refah insanı terbiye etmez, kibir ve saldırganlığını artırır ancak!

-Hocam bitirelim istersen

-Hay hay efendim. 

-Hayırlı bayramlar 

-Size de

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
KONTROL
Bu soru bir bot (yazılımsal robot) değil de gerçek bir insan olup olmadığınızı anlamak ve otomatik gönderimleri engellemek için sorulmaktadır.