PORTRELER

Güleryüzlü, Enerjik, Velûd, Girişimci Bir Ahir Zaman Bilgesi: Ersin Nazif Gürdoğan (1945-2024)

07 Eylül 2024
20 Ağustos 2024’te kaybettiğimiz, memleketi Eskişehir’e defnedilen merhum Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan hocamız sağlığında adeta yaşayan bir efsaneydi. Kendisine Allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum; ruhu şâd olsun, mekânı cennet, makamı âlî olsun.

Evine dönen yazar: Cemil Meriç

14 Kasım 2019

1960’lı yılların sonunda Kadıköy PEN Kulüp’e davet edilmiş bir Fransız romancı Jacques Bellefroid, bir etkinlikte konuşmasını yaptıktan sonra sorulan soruları cevaplandırır ve çevresindekilere “Ülkenizde çok sayıda sanatçınız, düşünürünüz vardır herhalde, onlardan biriyle beni tanıştırabilir misiniz?” diye sorar. Sonra da Fransız dili ve kültürüne en az bir Fransız aydını kadar vâkıf olan Cemil Meriç’in evine getirirler. Fransız yazar, dört tarafı kitaplarla çevrili salonu görünce hızla rafları gözden geçirir, sonra da savaş kazanmış mağrur bir eda ile yazarımızın yüzüne karşı şu cümleyi kurar: “Mösyö Merik bu kütüphane mükemmel bir Fransız entelektüelinin kitaplığı. Ama siz Türk’sünüz. Sizin kütüphaneniz nerede?”

Bir Tutam Wittgenstein

31 Ekim 2019

Batı felsefe geleneği bir zincir olarak düşünülmelidir. Rastgele bir halkadan yola çıkılırsa ya eksik ya da yanlış anlaşılabilir. Felsefeciler bunu bizden çok daha iyi bilirler ama biz vasat okuyucular da gözlem ve deneyimlerimizle bunun böyle olduğunu biliriz. Eski Yunan Felsefesini bilmeden Hümanizmayı, Hümanizmayı bilmeden Rönesansı anlamakta güçlükler yaşarız; tıpkı Rönesans’ın üçayağından biri olan Reformasyonu, tek başına ele alıp anlamaya çalışırken "deformasyona" uğrattığımız gibi.

Nuri Pakdil: Bir Yalnız Ardıç’ın gölgesinde devinim

20 Ekim 2019

Nasılsa en iyi devrimci gömleğini değiştirmiş olandır! Yine de okurlarının, özellikle gençlerin gönlünü genişletmeye devam edecek Pakdil’in geride bıraktığı yapıtları. Biz evrene tanık olmak için gelmiş canlarız. Ben Pakdil’i gördüm. Nuri Pakdil’in yargıçlığa, savcılığa, avukatlığa soyunmayıp sadece ve sadece tanık makamında durduğuna şehadet ederim.

Şule Yüksel Şenler'in Ardından

29 Ağustos 2019

Şule Yüksel Şenler vefat etmiş. Allah rahmet eylesin. Uzun süredir hastaydı sanırım. Ben Şule Yüksel Şenler'in adını 1960'lı yıllarda işittim. 27 Mayıs 1960 darbesi sonunda Türkiye çok ilginç bir döneme girdi. Bu ilginç dönem 12 Mart 1971'de "sosyal uyanış ekonomik uyanışı geçti" diyen Memduh Tağmaç diliyle askeriye tarafından şak diye kesildi. Kesiliş o kesiliş. ANAP değil de Turgut Özal yıllarında ve AKP'nin ilk yıllarında inkıtalı olarak, sanki yeniden o 'ilginç' döneme döneceğiz gibi sanır olduk

Derdi Olan Mütemeddin ve Eygi Bir Adamdı

31 Temmuz 2019

Mehmet Şevket Eygi, şehirli bir insan, bir İstanbul efendisi idi. Eygi, estetik hazları son derece gelişmiş, sanatkâr ruhlu, Batı kültürünü de (Galatasaray Lisesi mezunu, özellikle Fransız kültürünü iyi bilirdi) bu toprakların birikimini ve kültürünü de iyi bilen, seçkin bir entelektüeldi. Eygi,  bize aykırı gelen düşünceleri ile de farklı ve daima taze (yeni değil taze) kalmayı bildi.

Habermas'ın Düşündürdükleri - III

21 Temmuz 2019

Siyaset alanında Habermas'tan öğrenebileceğimiz en önemli şey iletişim ruhundan doğan, sivil toplumun bağrından çıkan tartışmacı demokrası tasarısıdır.  Ancak son yıllarda Amerika'nın tek taraflı yeryüzüne dayattığı 'America-First' politikasında ve özellikle ulusalcı-popülist ideolojilerde demokrasiye yönelik tehditler görüyor Habermas. 

Celâl Hoca’nın Mirası-II

21 Temmuz 2019

Son yazımızda Celâl Hoca’nın İmam-Hatip Okullarının açılışı sırasında çektiği sıkıntıları anlatmıştık. O devir için imkânsızı başaran Celâl Hoca’nın on yıllık İmam-Hatip tecrübesinden sonra faturanın Adnan Menderes’e ve arkadaşlarına kesildiğini görüyoruz. Mehmet Niyazi Özdemir’in ifadesiyle, Menderes’in asılmasının asıl suçu(!) bu okulların açılması ve ezanın orijinal şekliyle okunmasıdır.