Birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Federal Alman Meclisi de 1915’te vuku bulan Ermeni meselelerini “soykırım” olarak nitelendirerek diğer ülkelerin kervanına katılmış oldu.
Sözkonusu Ermeni tasarısını Federal Meclisteki tüm Partiler oy çokluğuyla kabul ederken,bir red ve bir de tarafsız oy kullanılmıştır.Oylama esnasında Almanya Şansölyesi Merkel,SPD Genel Başkanı Gabriel ve Dış İşleri Bakanı Steinmeier başka işleri sebebiyle Mecliste bulunmamışlardır.
Ermeni tasarısının öncülüğünü Yeşiller Partisi eş Başkanı Cem Özdemir yaparken çalışma CDU,SPD ve Yeşiller Partisi tarafından ortak hazırlanmıştır.
Tasarıdan bir gün önce Berlin’de binlerce Türk bu tasarıya karşı çoşkulu bir Miting tertiplemişlerdir.
Ancak Federal Meclisteki Türkiye kökenli 11 Milletvekili bu çoşkulu mitingten etkilenmemiş olsa gerek k,i istisnasız hepsi Ermeni tasarısı için olumlu oy kullanarak Türk seçmenleri hayal kırıklığına uğratmışlardır.Şüphesiz bu davranışları Türk seçmenleri tarafından birdahaki seçimlerde unutulmayacak ve gereken tavır gösterilecektir .Halbuki aralarında bazılarının vicdanlarıyla çelişerek böyle bir tasarıyı onayladıkları kanaatindeyim. Keşke böylesi bir çelişki yerine dik duruş ve şahsiyetli bir siyaseti tercih ederek bir dahaki seçimlerde Türk seçmenlere alınları ak bir şekilde çıkabilselerdi.
Bu cümleleri tamamen buradaki Türk seçmenlerden aldığım tepkiler üzerine okurlarımızla paylaşmaktayım. Zira daha oylamanın yapıldığı gün SPD üyeliğinden istifa edenlerin sosyal medya üzerinden paylaşımlarını görmekteyiz. Durumun diğer partiler için de çok farklı olmadğı kanaatindeyim.Ermeni tasarısıyla ilgili konu ileride Türk seçmenler için Almanya’da olduğu gibi tüm Ülkelerde Türk seçmenler için ayrı bir dönüm noktası olacak gibi görünüyor.
Federal Meclisteki Alman Siyasetçilerin özet olarak savundukları tez tarihte böyle bir olay vuku bulmuştur ve bu konu Türkiye-Almanya münasebetleri bozulur endişesi taşımadan direk “soykırım” olarak nitelendirilmelidir. Hatta hadiselerin vuku bulduğu dönemde Osmanlının müttefiki olan Almanlar da bu suça katkıda bulunmuş olmakla mesuldür. Kendi mesuliyetimizden dolayı bu konuya sessiz kalmamalıyız diyorlar. Ayrıca bu konu Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı olarak nitelendirilmemeli ve bu konuda kullanılmamalı diyenler de var.
Fakat tasarı Meclisten çıkar çıkmaz hemen Türkiye ve Erdoğan aleyhinde tüm radyolarda ve TV lerde yorumlar yapıldığına da şahit oluyoruz.Hatta Frankfurter Allgemeine ve Die Welt gibi gazetelerde Türkiye mevcut yönetimiyle ancak baskıdan anlar gibi yorumların yanı sıra ABD, Rusya ve birçok Arap ülkesiyle arası soğuk olan Türkiye sadece Suudi Arabistan Krallığı ve Hamas gibi dostlarıyla yalnız kalır gibi istihzalı yazılarla,Türkiye’ nin Ermeni tasarısına sessiz kalmasını tavsiye ediyorlar.
Tarihçilerle yapılan söyleşilerde ise Ermeni tasarısının aynı zamanda Merkel’ e karşı da bir oylama niteliği taşıyacağı yönünde. Zira Türkiye ile mülteci görüşmelerini yürüten Merkel için sözkonusu tasarı önemli bir engel olacaktır.
Kanaatimce de Türkiye ve Almanya’ nın yakın işbirliğini hazmedemeyenler Ermeni tasarısı konusunda Merkel’ i tuzağa düşürmüşlerdir. Merkel’ in gerek mülteci konusunda gerekse Avrupa’ nın küresel ve jeostratejik ağırlık kazanmasında güçlü bir Türkiye’ ye ihtiyacı kaçınılmazdır.
Herhangi bir yaptırım niteliği taşımayan sözkonusu tasarı okul kitaplarında ilerleyen süreçte konunun tarihi gerçekler dışında yansıtılması hususunda kullanılmak istenebilir.
Nitekim bu konuda daha önce Brandenburg Eyaletinde okul kitaplarına tek yönlü yansıtılan Ermeni konusu daha sonra şikayetler sebebiyle tekrar kaldırılmıştır.
Ermeni tasarısı konusu Türkiye’ nin katkılarıyla hızla çözülen Avrupa’nın sorunlarını yavaşlatacak bir boyuta itebilir. Zararın neresinden dönülürse kardır mukabilinden Merkel bu vahim hatayı telafi etmelidir.
Almanya ve Avrupa önümüzdeki yüzyılın yeniden yapılandığı bu süreçte güçlü bir Türkiye realitesini artık kabul etmelidirler. Güçlü ve büyük Türkiye’den korkmak veya rakip görmek yerine,Türkiye ile daha güçlü bir Avrupanın insanlık adına neleri başarabileceğine odaklanmalıdırlar.
Avrupa’ nın yumuşak karnı konumuna doğru ilerleyen Fransa ve Belçika’ dan gelen alarm sirenleri Almanya ve Merkel’ i daha büyük düşünmeye zorlayacaktır. Aksi haldeAlmanya’ da bu olumsuzluklardan nasibini alır ve kaybedenler safına itilir.
Şu an Ermeni tasarısı konusunda sevinenler küçük düşünenlerdir.Büyük düşünenler ise küçüklerin oyunlarına nasıl alet olduklarına hayıflanıyorlar.