Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını Avrupa’ya da ulaşınca İtalya başta olmak üzere İspanya ve İngiltere’deki korkunç ölüm rakamları hiç şüphesiz Avrupa’yı derinden sarsmıştır.
Güçlü ve müreffeh Avrupa olgusu çok olumsuz etkilendiği gibi AB içindeki birlik ve beraberlik ruhu da çok tartışmalı bir konuma gelmiştir.
Özellikle her ülkenin sınırlarını AB’nin ortak kararını beklemeden aniden kapatma inisiyatifleri güvenlik stratejilerini de zedelemiştir.
Tabi tıbbi malzemelerin korsanları aratmayacak şekilde gasp edilmesi hususu da Avrupa’nın insani yardım olgusuna büyük yara açmıştır.
Koronavirüs sebebi ile ölüm vakaları bu satırların yazıldığı güne kadar ABD’de = 78.799, İngiltere = 31.662 ,İtalya = 30.395,İspanya = 26.478,Fransa= 26.313, Almanya= 7.549 ve Türkiye’de 3.739 kişi olarak belirtilmektedir.
Tabloya bakıldığında özellikle Türkiye ve Almanya’nın başarılı bir mücadele sergilediği görülmektedir.
Peki Almanya’da ölüm vakalarının diğer ülkelere oranla bu kadar düşük olmasında hangi sebepler yatmaktadır ?
Burada kuşkusuz sağlık sistemi ve hastane kapasitesi ile beraber alınan hızlı ve seri kararlar salgının ilerlemesine karşı etkili olmuştur.
Ayrıca 2012 yılında Merkel ve Meclise sunulan olası bir Virüs salgını raporunun da Almanya’nın mevcut başarısında önemli bir rol oynadığı da söylenebilir.
Tüm Avrupa’da olduğu gibi Almanya’da da en zayıf halkayı huzur evleri ve bakım evleri oluşturmuştur.Yetersiz tıbbi malzemeler konusu özellikle koruyucu elbise,maske,solunum cihazı ve dezenfektan konusunda Almanya da bir hayli zorlanmıştır.
Yaşanan sıkıntılardan sonra söz konusu ihtiyaçların artık Almanya’da üretilmesine karar verilmiş ve gerekli çalışmalar başlatılmıştır.
Almanya’da koronavirüs salgınının hemen başlangıç aşamasında hükümetin yapmış olduğu ekonomik yardım paketi açıklaması da insanların paniğe kapılmalarını önlemiştir.
350 Milyar Avroyu aşan direk yardım paketi ve 850 Milyar Avroyu bulan Devlet Garantisi sunulan yardım paketleri gerek iş dünyasını gerekse vatandaşların daha rahat olmalarına katkıda bulunmuştur.
Söz konusu yardımların yeni bir Korona-Vergisi ile tekrar vatandaşlardan geri talep edilme tasarısı ise tepkilere sebep oluyor.
Ayrıca son günlerde Korona uygulamalarına yönelik protesto mitinglerinde mesafe ve maske kurallarına uymayan kalabalıklar da Almanya’da sorun oluşturmaya başladılar.
Koronavirüs salgınını fırsat bilen küresel güçlerin stratejik ehemmiyete sahip kökleşmiş Alman Şirketlerini satın almalarına tüm gücümüzle engel olup yeni Dünya düzeni oluşturulmasına müsade etmeyeceğiz açıklaması yapan Bavyera Eyalet Başbakanı Söder’in açıklaması da çok kayda değer bir açıklama olmuştur.
Eyaletlerden oluşan Federal bir Sisteme sahip olan Almanya’da zaman zaman ayrı uygulamalar insanlarda kafa karışıklığına sebep olurken salgınla mücadelenin aksamasına ve yavaşlamasına da sebep olmuştur.
Merkel hükümetinin aldığı kararları Eyalet Başbakanlarına kabul ettirmesi her seferinde kolay olmamış ve zaman kaybına da vesile olmuştur.
Örneğin Türkiye’de uygulanan yaş sınırlamasına göre sokağa çıkma yasağı Almanya’da uygulanmak istense Eyalet Hükümetlerinin hepsi kabul etmeyebilirdi.
Fakat Türkiye’de kolaylıkla uygulanıp daha fazla ölüm vakalarının önüne geçilmiştir.
Almanya’da halen her yaşa mensup insanlar sokağa çıkabiliyorlar fakat mesafe ve maske takma zorunluluğu getirilmiştir.
Yüzün üzerinde Türk vatandaşımızı da kaybettiğimiz Almanya’da ölüm vakalarının diğer Ülkelere göre daha az olmasında başka bir faktör de Yaşlı nüfusun İtalya ve İspanya’da olduğu gibi toplumla iç içe olmamaları yani aile ortamlarından ziyade yalnız yaşamalarına da vurgu yapılıyor fakat bu tez daha henüz ispata muhtaçtır.
Merkel Hükümetinin salgına karşı performansı kendisinin ve partisi CDU’nun da anketlere göre 4-5 puan artırdığını gözlemliyoruz. Hatta Merkel’in daha önceki tekrar aday olmayacağı açıklamasına rağmen tekrar aday olabileceği tartışmaları da başlamıştır.
Korona sonrası ekonomik durum anket sonuçlarını nasıl etkiler bekleyip göreceğiz.
Almanya’da yaşayan biri olarak salgının İtalya,İngiltere ve İspanya gibi korkunç seviyelere ulaşmamış olması hiç şüphesiz sevindiricidir.
Ayrıca Anavatanımız Türkiye’nin başarılı salgın mücadelesi ve 50 nin üzerinde ülkelere en zor dönemde tıbbi ihtiyaç malzemeleri yardımı da Almanya’da yaşayan Türkler için unutulmaz bir iftihar tablosu oluşturmuştur. Üzüldüğümüz nokta ise hala Almanya’daki malum basının o yardımlara dahi insani gözlükle bakamayıp kamuoyuna doğru bilgileri vermemeleridir.
Nitekim bir Alman müvekkilime suali üzerine Türkiye’nin salgına karşı performansı ve diğer ülkelere yaptığı yardımı anlattığımda hayretle bunları Alman basını neden yazmıyor? ifadesi ile karşılaştım.
Hiç şüphesiz insani sebeplerle yapılan yardımlar Avrupa’da medyaya rağmen Türkiye’ye bakış açısının çok olumlu yönde değişmesine vesile olacaktır.
Almanya ve Avrupa Birliği devasa ekonomik paketlerle Koronovirüs krizini göğüsleyebilecekler mi, bekleyip göreceğiz. Ancak bu yolun çok uzun ve zor olacağı aşikar.
InsaAllah Muhammed bey
InsaAllah Muhammed bey
Yeni yorum ekle