Seçilen Başkanlara Tavsiyeler

Sevgili Başkan;

Öncelikle tebrik ederim. Bu kulvara girdiğinize göre muhtemelen ekonomik probleminiz yoktur. Sizden sadece dürüstlük ve hizmet bekleyeceğiz. Biliyorsunuz, yaptığınız iş, özel şirket yöneticiliği ya da kabile şefliği değil; kamusal bir hizmet alanı. İyi düşündüğünde sizin bir sonraki seçim dönemine kadar muhtemelen (Emrihak vâki olmazsa) epeyce yaşlanmanız gerekecek. Halka hizmet için alacağın kararların ağırlığı ortalama bir insanın kaldırabileceği türden bir yük değil çünkü. Birilerinin hakkını gasp edersen ya da bir haksızlığa meydan verirsen bu hakkın kul hakkı olduğu düşüncesinden daha ağır ne olabilir ki? Bu şu anlama geliyor, siz kendinizi halka hizmet etmek için feda ettiniz. Yani siz de böyle diyerek seçim maratonuna girdiniz ve halk size güvenerek tercihin sizden yana kullandı. Aşağıda sıraladığım ilke ve önerilerin duyarlılık nedeni ya da referansı,  ister etik bilinç, ister dinsel bilinç olsun hiç fark etmez. İnanmak zorunda değilsin; lakin velev ki bir hesap gününe inanıyorsan, bu tavsiyelerin yapılıp/yapılmamasının sonucunda sizi neyin beklediğini zannederim farkındasınızdır. Sözle iman olmaz ve imanın da ispatı olamayacağına göre, bizler sadece sizin görülüp, tanıklık edip ve ölçebildiğimiz eylemlerinize bakacağız. Sözle deklere edilen inancın ahlak üretmediğini ispat etmeye sanırım gerek yok. Yasal bir işlem yapıyorsunuz; yasalara uymaz iseniz, sizi bekleyen cezai müeyyideleri de bilmelisiniz. Dedim ya, bizimkisi sadece bir hatırlatma. Şimdi temel birkaç öneriyi sıralayayım.

1. Öncelikle işinizle ilgili her verdiğiniz kararda “kamu kaygısı/halka hizmet” şiarını aklınızın bir köşesinde hiç ayırmamak üzere tutmalısınız.
    
2. Hizmete yönelik kararları, alınacak karar alanı ile ilgili, alanında liyakatli görevlilerle (yönetişim/şura) prensibine uygun olarak almalısınız.
    
3. Tüm karar süreçlerini şeffaf olarak yapmalısınız. Bunun için teknolojiyi kullanmanız gerekecek. Meclis oturumları bir (TV ya da sosyal medya, billboardlar) kanal aracılığıyla canlı olarak yayınlamalısınız.
    
4. Bazı önemli kararlarda, bir nevi referandum ya da görüşme/anket uygulamalarıyla kamuoyunun görüşünü almalısınız. Teknoloji bu konuda masrafsız olarak kullanılabilir.
    
5. Sosyal yardımlarda öncelikle herkesin kabul alanına giren yardımları yapmalısınız. Bunun dışında halkın ortak vicdanının kabul etmeyeceği, belli bir grubun hassasiyetlerini önceleyen dernek, vakıf, sivil toplum gibi kuruluşlara yardım yapmamalısınız. Herkesin kabul alanına girmeyen yardımlar, sadece belli bir kesimi kolladığınız anlamıma gelir ki, bunu kabul etmeyen kesimlerin hakkını gasp etmiş olursunuz.  Zaten bu kuruluşların kendisi yardım kapısıdır.
    
6. Daha önce de belirtmiştim. Belediyenin tüm karar mekanizmasındaki görevlilerin “mal beyanı” nı alıp bun bir elektronik ortamda yayınlamalısınız. Bununla ilgili “Elektronik Pano” ya da “İlan Panosu” şeklinde bir uygulamayla, hem belediyenin hizmet süreçlerini paylaşabilir ve hem de görevlilerin mal beyanlarını paylaşabilirsiniz.  Dönem sonunda (4 yıl sonra) mal beyanı yeniden ibraz edilmeli ve bu tüm kamuoyuyla paylaşılmalıdır.
    
7. İmar düzenlemeleri ile ilgili detaylı açıklamalar yine kamuoyuyla paylaşılmalı. Yeni imar düzenlemeleri sadece tüm kamuoyuna faydayı esas almalı ve bu hususta gerekli açıklamalar halk maniple edilmeden yapılmalıdır.
    
8. Ve özellikle tüm ihale süreçleri canlı yayın aracılığıyla tüm halkın kesinlikle izlemesi sağlanmalı. Hiçbir karar gizli alınmamalıdır.
    
9. Belediyeye hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesi amacıyla istihdam edilen personelin görev tanımları net olarak yapılmalı,  belli bir hizmet alanına ihtiyaçtan fazla personel alınmamalıdır. Velev ki, bir personel ihtiyacı olsa bile, tüm işe alma süreçleri yasa ve yönetmelikler gereğince liyakat esasına göre şeffaf olarak yapılmalı ve bu alım süreci halkla paylaşılmalı. İşler öyle bir aleniyet ilkesine göre yapılmalı ki, hiç kimse, -efendim şu adam torpille işe alındı, belediye personeli gereksizce arttırıldı, falan ihalede şu müteahhide iş verildi deme fırsatı bulamasın.
    
10. Bir karar alınmadan önce, bu kararın hukuki gerekçesi/dayanağına kesinlikle bakılmalı. Hukuki dayanaktan yoksun ya da ikili sözleşme ve uzlaşıyla alınmayan kararlar kesinlikle uygulamaya konulmamalı. Veley ki çelişkili durumlarda mahkemeye gidilen konularda, mahkeme kararı yasal süresi içinde, bir devlet ciddiyetiyle yerine getirilmeli. Mahkemeyle ilgili tavrınız, devletin namusuna gösterdiğiniz (aslında kendi namusunuza da) sadakatin, göstergesi olacağını unutmamalısınız.

Sevgili Başkan, kamu hizmeti ateşten gömlek giymektir. Mademki bu sıkıntılı gömleği giymeye talip oldunuz ve halkta size bu görevi tevdi etti, yapmanız gereken şeyler aslında çok kolay; yukarıda sıralanan ana ilkeleri kendinize şiar edinmeniz yeterli olacaktır. Bunun için her akşam (eğer evinize gitme fırsatı bulursanız) yatmadan önce çocuklarınızın gözlerine bakmayı ihmal etmeyiniz ve bunu her gün yapınız. Dönem sonunda yaptığınız icraatlardan dolayı arkanızdan lanetlenmek mi, yoksa hayırla yad edilmek sizin elinizde. Ve elbette yasal yükümlülüğü hiç aklınızdan çıkarmayınız.  Bu on maddeye riayet ederseniz, inanın o beldeyi kesinlikle cennete çevirirsiniz.

Başarılar dilerim değerli başkan.