DÜŞÜNCE

TÜYAP Kitap Fuarı Ekseninde “Felsefe ve İnsan”

21 Kasım 2016

Anlaşılmamaktan yakınan - sanki başka bilim dalları kolay anlaşılıyor! - Felsefe yüzünü halka dönmelidir, Yunus Emre'nin diliyle söylersek, 'Kamu âlem birdir bize ' demelidir. Antik Çağ 'Talk Show'cusu Platon Diyalogları'nda halkı konuşturur, Aristo yalın bir dil kullanır. ''Saf Aklın Eleştirisi''nin üslubu yerden yere vurulmasaydı Kant daha farklı yazardı. Sonuçta her düşünür toplumun her kesimine erişmek ister. Eskiye göre zamanımız ve imkanlarımız fazla. İnternet sayesinde her insan 'insanlık' ile yüzleşiyor. Hergün varlık alemini yeniden keşfediyor. Felsefe ile uğraşanların bu gerçeği dikkate alması lazım.

Adamım Donald Trump Başkan Seçilmiş

09 Kasım 2016

Adamım Donald Trump Başkan seçilmiş. Yaşasın! Nasıl olsa, ABD dış politikası değişmeyecek. Ha Hillary, ha Trump! Dünyada yeteri kadar dert var; hiç olmazsa  lüzumsuz ciddiyetten kurtulmuş oluyoruz. 'Samimiyet kazandı', bile denebilir. Hillary'nin maskeli kibri, hırsı ve Altın Ahadudu Ödülleri'ne layık rol kesmeleri yerine, Trump'ın görece maskesiz hali daha iyi. Ayrıca eğlenceli. "Hangisinin maskesi?" derseniz, şu bizim Donald'ınki derim. Kızgınlığı, gülüşü bile daha doğal.

 

Muhammed: Allah’ın Elçisi Filmi Üzerine

03 Kasım 2016

Mecid Mecidi’nin “Muhammed: Allah’ın Elçisi” ismini verdiği filmini seyrettim. Günlerdir bu film hakkında yazılıp çizilenleri, film etrafında dönen tartışmaları yakından takip eden birisi olarak zihnimde ister istemez bazı peşin hükümler oluşmuştu. Filmi seyrettikten sonra yazılıp çizilenlerin çoğunun ciddiye alınacak şeyler olmadığını hayretle gördüm. O yüzden bu filmle ilgili en öncelikli tavsiyem şudur: Kimin ne dediğine sakın aldırmayın ve gidip filmi kendi gözlerinizle görün. Zira tabiri caizse “ağzı olanın konuştuğu” sığ entelektüel zeminimizde yapılan yorumlar isabetli olmaktan çok uzak. 

Entelektüel Özgürlük ve Sadakat

Ali K. Metin
02 Kasım 2016

Entelektüelin kim olduğu, ne olup ne olmadığı konusunda tümüyle müşterek bir algıdan söz etme imkanı olmasa bile en azından meramımızı ifade edecek düzeyde kavramsal bir vasata sahibiz. Derdimiz sözcüğün şeceresini ve anlam haritasını çıkarmak değil; esas itibariyle tarihsel macerası içinde karakterize hale gelmiş olan ontolojik konumunu ve dinamiklerini tebarüz ettirmektir. Bunun için sözcüğün şeceresinden bağımsız şekilde entelektüelin aslında gelenekten gelen bir damarının olduğunu, geleneğin bir halkasını teşkil ettiğini öncelikle tespit etmek lazım. Buradan hareketle ontolojik devamlılık şartını entelektüelin en belirleyici asli unsurlarından birisi olarak kaydedebiliriz. Dolayısıyla entelektüellik, kadim gelenekle ontolojik ilişkisi bakımından sahih olup olmamak gibi bir sorunsallaştırmayla yüz yüze gelmek, getirilmek durumundadır.

Avrupa'ya Girsek de mi Kurtulsak, Avrupa Yıkılsa da mı Kurtulsak

01 Kasım 2016

Hikayeyi biliyorsunuz. Umudumuzu buna bağladık. Günün birinde mehdi çıkabilecek hepimizi tüm dertlerimizden halas edecek. Bize düşen sabır ve inançla onu beklemektir. Zaten bütün alametler de oldu zahir. Eli kulağında. Alimlerimiz, zaman ahir zaman diye boşuna demiyor. Sabırsız planlarımız daha neyi bekliyor, çıkıp gelse ya dediği de oluyor. İnancımıza göre Mehdi gelecek. Zaman zaman ben mehdiyim diye ortaya çıkanlara "İnşallah odur" diyoruz. Kimimiz çaresizlikten, kimimiz tembellikten kurtarıcı bekleme modundayız. İlk bakışta haksız da sayılmayız hani; özellikle islam ülkelerinde yaşanan trajediler, zulümler, adaletsizlikler vs. gücümüzü ve takatimizi aşınca tek sığınak Allaha ve göndereceği kimi giyinik, kimi çıplak "uyarıcı"ya kalıyor. Yakından baktığımızda ise, görevini ve sorumluluğunu yerine getir/e/meyen biz pespayelerin, vicdanen rahatlama enstrümanı olarak görünüyor.

Darbe Girişimi Üzerine*

30 Ekim 2016

Olayların gerçekleşme biçimi, darbe girişiminin başladığı andan şu ana kadar ki karşılıklı hamleler ve sonrasında iktidarın kamuda, çok hızlı biçimde temizlik harekatına girişmiş olması ve diğer tüm faktörler birlikte değerlendirildiğinde, darbe girişiminin, ikinci ihtimal çerçevesinde ve  altı farklı tavır alışlardan biri yada bir kaçının birleşimi çerçevesinde, gerçekleştiği kanaatindeyim.