Buridan'ın Eşeği

16 Şubat 2021


 

Bilim

Bilim çok yavaş ilerliyor. Hâlâ bir ay dayanan pil yapamadılar. Işınlama gerçekleşmedi. Yoksulluğa çare bulunamadı. Kronik hastalıklar aynen devam. Cinayetler, adaletsizlikler, soygunlar, açgözlülük...tam gaz... Vatansız, kimliksiz, kimsesiz insan sayısı katlanıyor. Ne çoğalmaya çare bulundu ne çoğalanlara insanca yaşama koşulları. Bildiğiniz ortaçağda yaşıyoruz. Bilim çok yavaş ilerliyor çok.

Devede Kulak

Kamu kaynaklarının özenli kullanımı konusunda ne zaman bir uyarıda bulunulsa, cevap "bunlar devede kulak" oluyor. Ve o kadar çok kulak var ki insan, ortada deve değil, sadece kulak var zehabına kapılıyor.
***
Tarih artık bizi yazmayacak çünkü geleneklerimizi terkettik; ne semercilik kaldı, ne kalaycılık, ne mektup yazma, ne tezek kurutma!

Çanakkale
Rahmetle, Minnetle, Hürmetle
***
Bütün destanlar zaferlerden sonra yazılır, mağlubun sadece acıklı hikayesi vardır.
***
Biz mistik olayların dramatik anlatımlarından hoşlanırız: sosyo-terapi.
***
Her millet kendi şanlı tarihini yazar.

****

Taammüden bombalanmış ama kaza süsü verilmiş bir hayat
***
Yaşananlara inat, rencide edici boyutlarda güzel bir hava. Yaşasak mı, ölsek mi, karar vermek zor
***
Her vahim olay, yeni travmaların inşası için fırsat olarak kullanılıyor. Öfke ve intikam düşünceyi öteliyor. Ne zaman canımızı sıkacak bir gelişme olsa ya üsleri kapatıyoruz ya Ayasofya'yı ibadete açıyoruz. Sorun bu ikisi ise işimiz çok kolay.
***
Binlerce bilim insanı ve onlarca düzine üniversite
Sanayi devrimini kaçırdık
Bilişim devrimini kaçırdık
Yapay zeka devrimi kaçtı kaçacak
Gerisi teferruat
***

Sağlık Olsun

Yıllar önce bir hastanede acilde nöbetçi olan doktor arkadaşa eşlik etmiştim. Altı vaka gelmişti; bir bıçaklanma, bir damdan düşme, bir sıcak suyla haşlanma, bir zehirlenme, bir "ağrım var ama tam olarak nerede bilmiyorum" ve banyo yaparken dikişleri açılmış biri. Ancak sağlıklı bir toplumda "sağlıklı hastalar" olur. Bunu bir çok alana pekâlâ uygulayabiliriz
***

Dün yapılanlar nasıl bugün için meşruiyet ya da referans oluşturduysa, bugün yapılanlar da, aynı gerekçeyle, yarın yapılması muhtemel uygulamalar için meşruiyet veya referans oluşturabilir.
***

Bir üniversite rektörlüğü için 83 profesörün başvurduğu ülkenin adı Türkiye'dir. Niye mi? Aşk olsun! Tabii ki hizmet! Ve bu hizmet aşkı semeresini birer birer veriyor; romantik eğitim.

Buridan'ın Eşeği

Çoğu kez iki seçenek (bazen daha fazla) arasında bir tercih yapmakta zorlanırız. Kısaca kararsızlık deriz buna. Buridan paradoksu da bunu anlatır.

Bir eşek, iki eşit derece uzaklıkta saman ve su arasında hangisine gideceğinin kararını bir türlü veremez. Büyük ve lezzetli saman yığınlarına mı, yoksa kana kana içebileceği suya mı gitmelidir? Bu iki kritik seçenek arasında kalakalan eşek, sonunda hiçbir karar veremeden hem açlıktan hem de susuzluktan ölür.
En kötü karar, kararsızlıktan iyidir önerisi de her zaman sadre şifa olmaz ama ölmekten iyidir
***
Kadınlar erkeğe Allah'ın bir emanet midir? Eğer bu doğruysa "emanet malın canı az olur" deyişini derhal tedavülden kaldırmak lazım. Güçlü olan ötekini tanımlar kuralı, değişmeden devam ediyor. Burada cinsiyet ayrımı da söz konusu değildir. Ancak kuralı belli bir görüşe, hele de bir inancı referans göstererek uygularsanız, tanımlama kurumsal bir nitelik kazanır. Bu durumda bireysel reddiyeler etkisiz ve anlamsız kalır.

***
Bütün insanlarda, az ya da çok, güce tapma eğilimi vardır. Ben yalnızca Tanrının huzurunda eğilirim diyenler de dahil, bilinçli ya da bilinçsiz, makam, servet, unvan, şöhret vs. sahibi birini gördüklerinde, nitelikçe daha üstün olsa bile, bu artılardan yoksun olanlara gösterdiklerinden daha fazla saygı ve iltifatta bulunurlar. Örnek/ler vermeye gerek var mı?
***
Dini sorunlara çözüm bulmak için yalnızca Taslaman ve benzeri, toplam beş popüler ilahiyatçının yazdığı kitap sayısı ikiyüz ellinin üzerinde. Yazılmış ve yazılmakta olan binlerce kitabı saymıyoruz tabii. Hani insanın aklına "din durmadan sorun mu yaratıyor ki, bunca insan bunca kitapla durmadan dini sorunları çözmeye çalışıyor?" sorusu geliyor. Bunun sonunda "din çöz çöz bitmez bir sorunlar yumağı" algısı oluşmuyor mu?
Çok yazık!
***
KFC'de tezgahta duran ikisi kız biri erkek sırayla "KFC'ye hoşgeldiniz" cümlesini tekrarlıyor. Bu cümle beş dakika içinde en az on kez tekrarlandı. 10 saatle çarptığınızda, günde en az 1000 kez demektir. Aklıma Chaplin'in fabrikada her gün yalnızca civata sıkan işçileri geldi.
***
Bir şeyin değeri ile ona atfettiğimiz değer arasında Süphan kadar fark var. Buraya kadar sorun yok. Sorun, bir başkasını da buna inandırmaya zorlamadır; al sana çatışma al sana düşmanlık.
***
Özgür olduğumuz ölçüde sorumlu, sorumlu olduğumuz ölçüde insanız. Herkes özgürlüğe övgüler dizebilir ama ancak sorumluluk almayı göze alanlar özgürlüğe talip olmalıdır. Ve ne yazık ki, insanlar çoğunlukla özgürlüktense beyin konforunu tercih ederler.
***
Körler ülkesinde görüyor olmak büyük işkencedir.
***
Gerçeğin ortaya çıkması için çoğu kez yalanlarla örtülmesi gerekir çünkü insanlar yalanlara inanmaya daha eğilimlidir.
***
Bazı durumlarda, bir mahallenin kokması için bütün evlerdeki tuvaletlerin tıkanması gerekmez. Bir tanesi kokutmaya yeter. Ve bazen haksız yere bütün mahalle zan altında bırakılır.
***
Geminin batması için küçük bir çatlak yeter. Bu çatlak fırtınaya tutulmaktan ya da buz dağına çarpmaktan daha tehlikeli ve daha sinsidir.
***
Bir ülkede toplumsal barış ve uzlaşma her bir vatandaşın kendisini ülkedeki her bir kurumun sahibi gibi görmesiyle mümkündür. Korunaklı ve imtiyazlı alanlar oluşturmak en büyük tehdit ve tehlikedir.
***

Kadınlar birbirlerini bu kadar kıskanmasalardı, erkekler tepişerek bu kadar yarışmazlardı.
***
Bir de söyle düşünelim. Bir kadın politikacı şöyle konuşuyor olsun

Erkek hakları konusunda son derece duyarlayız. Çok mesafe aldık ama maalesef istediğimiz düzeye gelemedik. Erkekler bu toplumun yarısını oluşturmaktadır. Iüİmkan ve fırsat verildiğinde her alanda kadınlarla pekala yarışabilirler. Erkek cinayetlerinin önüne geçmek için elimizden geleni yapacağız. Çocuk damat konusunda önemli düzenlemeler yaptık. Hepimiz biliyoruz ki cennet erkeklerin ayakları altındadır, vesaire.
Can sıkıcı olabilir ama keyifli değil mi?
***
Ey Ulu Yazarlar
Gelecek nesiller için değil  bugünkü nesil için yazın, yarınkilere yazacak yazarlar nasıl olsa çıkacaktır. 

Seyit R. Özer

"Ne çoğalmaya çare bulundu ne çoğalanlara insanca yaşama koşulları." Çoğalmaya çare, doğum kontrol planlaması uygulanırdı eskiden. Tekrar denenebilir.
Birçok konuda önemli, faydalı testlerinize katılıyorum.

Per, 02/25/2021 - 21:19 Kalıcı bağlantı

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 734 kez görüntülendi. 3 yorum yapıldı.