Özöğrenimi Öğreten Öğretmen

24 Kasım 2020
 

 

Konfüçyüs’e atfedilen şu sözü hep doğru bir önerme olarak tekrarlarız. “Bir kişiye iyilik yapmak istiyorsan ona balık verme, balık tutmayı öğret.” 

(Hatta bu söze şimdi sadece balık tutmayı değil, balık üretmeyi, yani balık çiftliği açmayı da öğretmemiz gerek. Konfüçyüs'ün yaşadığı çağda her şey doğada vardı. İnsan doğada olanları tüketerek hayatını devam ettiriyordu. Günümüzde ise doğadaki kaynaklar tükenmektedir. İnsan bu çağda ancak üreterek varlığını sürdürebilir ve kaliteli bir hayatı yaşayabilir.) 

Konfüçyüs'ün sözünü ve eklediğim üretken olmayı eğitimde uyguluyor muyuz? Yani öğrencilere okuma aşkı, öğrenme zevki, beynini kullanma sanatını mı öğretiyoruz? Yoksa var olan bilgileri hafızalarına yüklemeye mi çalışıyoruz? 

Onlara var olan bilgileri aktarmak, onlara balık vermektir. Onların okuma aşkı, hayal kurma becerisi, düşünme zevki, beyni kullanma sanatı konusundaki bilgi, beceri ve tutumlarını geliştiriyor isek onlara balık tutmayı ve üretmeyi öğretiyoruz demektir. 

Öğrenme güçlüğü çeken ve zor öğrenen bir çocuk olan Einstein’e öğretmeni “senden bir şey olmaz” demiştir. Ancak Einstein 26 yaşına geldiğinde tüm dünyaya dahi olduğunu ispatlamıştır. İzafiyet teorisini E=mc2 formülünü yayımlayarak bilim dünyasına ciddi bir katkı sunmuştur. 

Einstein’in beyni incelendiğinde normal bir insan beyninin ¾ ü kadar olduğu ortaya çıkar. Ancak sonraki yıllarda yapılan incelemede Einstein’in beynindeki nöronlar arasındaki ilişki sayısının diğer insanlara oranla çok fazla olduğu anlaşılır. 

Einstein’i diğer insanlardan farklı kılan ne idi? Einstein beynini kullanmasını biliyordu? Meraklıydı. Kendini kendine sorular soruyordu. Bilgiler arasında bağlantılar kuruyordu. Beyindeki nöronlar arasındaki ilişkileri artırmanın kendi elinde olduğunu biliyordu. Hayal kuruyordu. Hatta bir sözünde “Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Çünkü bilgi sınırlıyken, hayal gücü tüm dünyayı kapsar.” demiştir. 

Eğer sadece hafızaya yönelik mevcut bilgiler öğretilir, zeka, muhakeme, hayal gücü aktive edilerek beynin üretken gücü kullanılmazsa papağanlaşmış, edilgin, dünyaya artı değer katamayan bir sürü toplumu yetişecektir. 

Öğretmen sadece beyni kullanmayı değil, yüreğin ve vicdanın nasıl kullanılması gerektiği konusunda da öğrencileri bilgi, beceri, ve tutum yönünden geliştirmelidir. Aksi takdirde toplumu diplomalı yolsuzlar, diplomalı caniler, diplomalı hainler, diplomalı zalimler saracaktır. 

Geleceğe dair ümidimizi besleyecek adımlar, öğretmenlerin elindedir. Onlar öğrencilere düşünmeyi, öğrenmeyi, iyiliği, güzelliği öğreterek yaşamaya değer bir dünya ve gelecek oluşturabilir. 

Eğitimi öğretmenden ayrı olarak düşünemeyiz. Eğitimin kalitesi öğretmenin kalitesiyle ilgilidir. Öğretmene değer vermiyorsanız, eğitime değer vermiyorsunuz demektir. Eğitime değer vermiyorsanız insana değer vermiyorsunuz demektir. Çünkü Immanuel Kant'ın dediği gibi "İnsan ancak eğitimle insan olabilir." 

(Not: özöğrenim kavramını özsaygı, özgüven kavramlarından mülhem olarak kullandım. Özöğrenim kişinin kendi kendine düşünmeyi, öğrenmeyi, üretmeyi bilmesi, kendini yetiştirmesi anlamındadır. Öğretmen ise bu melekeleri aktive eden kişidir. Papağan yetiştiren öğretmen değildir.) 

Yolumuzun Meşaleleri

Bir sosyoloji profesörü Baltimore şehrinin kenar mahallesinde yaşayan 200 erkek çocuğun geleceğini araştırmak için öğrencilerine ödev vermişti. Sosyoloji öğrencileri hazırlayıp profesöre sunduğu bu raporda, kötü koşullarda yaşayan bu kenar mahalle çocuklarının gelecekte hiçbir şanslarının olmadığını belirtmişlerdi. 

Aradan 25 yıl geçti. Başka bir sosyoloji profesörü bu raporu buldu. Kendi öğrencilerine bu 200 öğrencinin akıbetlerinin nasıl olduğunu araştırmalarını istedi. Yapılan araştırma sonucunda, o bölgeden taşınan veya ölen 20 kişinin dışında 180 kişiden 176 sının olağanüstü başarı göstererek, doktor, avukat, mühendis ve iş adamı gibi saygın meslek sahipleri oldukları tespit edildi. Profesör olumsuz koşullarda bu başarının nasıl ortaya çıktığı konusunu merak edip bu başarılı kişilerle tek tek görüştü. Hepsinin söylediği birtek şey vardı. “Mahalle okumuzda bir öğretmenimiz vardı. Onun sayesinde başarılı olduk” dediler. 

Profesör bu kez başarıya imza atan öğretmeni merak etti. Onun yaşadığını öğrendi. Araştırıp yerini öğrendikten sonra onu ziyaret etti. Öğretmen hanım artık iyiden iyiye yaşlanmıştı. Profesör, yaşlı öğretmene “kenar mahallenin kötü koşullarına rağmen öğrencilerin başarılı bir meslek sahibi olmalarını sağlamak için hangi sihirli formülü uyguladığını” sordu. 

Yaşlı öğretmenin gözlerinin içi parladı. Profesöre tatlı bir tebessümle cevap verdi: “Çok basit. Ben öğrencilerimi çok sevdim.” 

Ben öğretmenlerimi hep sevdim. Öğrencilerimi de çok seviyorum. İşin sırrı sevgide. 

Özellikle yetişmemde emeği geçen öğretmenlerimle, insanlara ışık olan tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutluyor, saygılar sunuyorum. 

 

En çok sevilen öğretmen en çok seven öğretmendir. 

Cemil MERİÇ 

** 

Ben öğretmen olarak gönderildim. 

Hz. Muhammed 

** 

Öğretmenlik en kutsal görevdir, bir peygamberlik mesleğidir. 

Prof. Dr. Erol Güngör 

** 

Öğretmenler yeni yetişen nesil sizin eseriniz olacaktır. 

M. Kemal Atatürk 

** 

Dünyada her şeye değer biçilir; ama öğretmenin eserine değer biçilmez. 

Sokrates 

** 

Yeryüzünde öğretmenlikten başka şerefli bir meslek tanımıyorum. 

Diogenes 

** 

Bir kimse, eski bilgilerin yeniden ve yeniden gözden geçirebiliyor ve bunlara yenilerini ekleyebiliyorsa, o kişi diğerlerinin öğretmeni olabilir. 

Konfüçyüs 

** 

Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır. 

Albert Einstein 

** 

Heykeltıraş mermere ne ise, öğretmen de çocuğa odur. 

Edison 

** 

Doktorlar, aktörler, ve virtüözler, sahnede oldukları anların kahramanıdırlar… yaşadıkları sürece ünleri, etkileri vardır. Öğretmen öyle mi? Onun çocuk ve gençler üzerindeki etkileri büyüktür ve nesilden nesile geçer. 

Balzac 

** 

İnsanı olduğu gibi gören ve seven bir öğretmen bir toplum için en değerli hazinedir. 

Bacon 

** 

Öğretmen olacak yeterlilikteki bir insan, ülkeleri yönetecek kapasitedeki bir insandır. 

William James 

** 

Öğretmenler; fikir feyiz ve nur ordularıdır. 

Tevfik Fikret 

** 

Çocuklara okuma isteği aşılamayan bir öğretmen, havada soğuk demir dövüyor demektir. 

H. Menn 

** 

Öğretmen, ne ustabaşı, ne işçi ne de siyaset adamıdır. Öğretmen insan zekası ile uğraşan, karşısına gelen çocukların düşüncelerini ve ruhlarını uyandıran, onları bir şeyler ortaya koyar hale getiren meslek adamıdır. 

Mehmet Kaplan 

** 

Öğretmenini motive edemeyen ülkeler gençliğini motive edemez. 

Bismark 

** 

Öğretmen, bir zekayı tamamen hazır bilgilerle dolduran öğretici değil, öğrencilerin kendi kendilerine fikirlerini geliştirmeleri için onları teşvik eden bir insan olmalıdır. 

Alexis Carrel 

** 

Eğitimin gerçek amacı uyandırmaktır. 

jiddu Krishnanurti 

 

Yolumuzu aydınlatan tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.

 

 

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
3 kez görüntülendi. 1,049 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.