Seçim barajının bugünkü gibi % 10 seviyesinde tutulması âdil, demokratik ve gerçekçi değildir. Hiçbir Avrupa ülkesinde böyle yüksek bir baraj yoktur. Türkiye de bu barajı düşürmek zorunda kalacaktır. Daha fazla suçlanmaya maruz kalmadan bunun yapılması gerekiyor. Seçim kanununun gündeme geldiği bugünlerde konunun ele alınmasında fayda vardır.
Seçimlerde % 10 baraj uygulanmasının istikrarlı hükûmetlerin kurulmasına yardımcı olduğu, bunun da Türkiye’ye çok şey kazandırdığı açıktır. Türkiye’nin başarısız ve bir kısmı şaibeli koalisyonlarla çok vakit kaybettiği de bilinmektedir. Başkanlık sisteminde hükûmet için meclis çoğunluğuna ihtiyaç olmadığı açıktır. Ancak hükûmetin icraatını dayandıracağı kanunların yapılmasında yine çoğunluk gereklidir. Bu da başka türlü koalisyonlara ihtiyaç duyulmasına sebep olmaktadır. Bu durumda Anayasamızda yazıldığı gibi temsilde adalet ve yönetimde istikrarı aynı anda sağlayacak yeni bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Avrupa ülkeleri bu iki unsurun temini için çeşitli usuller kullanmaktadırlar. Meselâ İtalya’da milletvekillerinin bir kısmı dar bölge sistemi ile, bir kısmı da nisbî temsil esasına göre seçilerek bu denge sağlanmaktadır.
Peki Çözüm ne ?
Yukarıdaki unsurları hesaba katarak ülkemiz için şöyle bir çözüm bulunabilir:
Baraj tamamen kaldırılarak temsilde adaleti sağlayacak bir sistem kurulabilir. Böylelikle yüzde bir oranında oy alan bir siyasî partinin de Meclis’te temsili mümkün olabilecektir. Bu şekilde halkın her kesiminin mecliste temsili, demokrasinin ruhuna uygun düşecektir ve kendi fikirlerinin mecliste temsilinin sağlandığını gören kesimlerin devlete küsmesi veya başka yollar aramasının önüne geçilebilecektir. Bu düzenleme toplumda huzurun sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Diğer taraftan bu sistem değişikliğinin yönetimde istikrara darbe vurmasını önleyici bir düzenlemeye de ihtiyaç vardır. Bu da bir seçim çevresinde geçerli oyların en az % 50’sini alan bir siyasî partiye fazladan bir milletvekilliği verilerek sağlanabilir. Böylece Türkiye hiç baraj uygulamayan bir ülke olarak itibarını da artırabilir.
Bu sistem geçmiş seçimlerde uygulanmış olsaydı mevcut partilerin çıkaracağı milletvekili sayılarının ne olacağı hesaplanabilir. Bu hesaplama sonunda o seçimlerde birinci parti olarak çıkan Adalet ve Kalkınma Partisinin muhtemelen beş-on milletvekili fazla çıkararak anayasayı değiştirebilecek sayıya ulaşmış olabileceği görülecektir. Yani iktidar partisi baraj gibi zorlamalara ve demokratikliği tartışma konusu uygulamalara başvurmadan Meclis’te daha büyük bir güce sahip olabilecekti.
Barajın şimdiye kadar yüksek tutulmasının esas sebebinin HDP veya benzeri bir partiyi Meclis dışında tutmak olduğu açıktır. Şimdiki Meclis tablosu, uygulanan % 10 barajın bunu engellemediğini göstermiştir. Bahsettiğimiz sistemle yapılacak bir seçimde Adalet ve Kalkınma Partisi şimdiki sistemde çıkaracağından daha fazla milletvekili çıkaracaktır. Halkların Demokrasi Partisi ise muhtemelen şimdiki kadar milletvekili çıkaracaktır. Diğer büyük ve orta büyüklükteki partilerin milletvekili sayılarında düşme olacaktır. Diğer taraftan küçük partiler de ittifak arayışlarına girmeden ikişer-üçer milletvekili ile Meclis’te temsil edilebileceklerdir. Böylelikle halkımızın bütün kesimlerinin Meclis’te temsili mümkün olacaktır. Halkın bütün kesimlerinin desteğini alan bir Meclisin daha kuvvetli olacağı açıktır. Ayrıca bu düzenlemenin vicdanları rahatlatması bakımından da faydası görülecektir.
Bu sistem bazılarınca düşünülen dar bölge seçim sisteminden çok daha âdildir. Çünkü o sistemde teorik olarak bir parti oyların % 30’unu alarak ülke çapında milletvekillerinin tamamını çıkarabilir. Çünkü bir bölgede oylar % 30, 25, 20, 15, 10 olarak dağılırsa bir hafta sonra ilk iki aday arasında seçim tekrarlanmakta ve % 30 alan aday veya diğeri oyunu % 51’e çıkarırsa milletvekili olmaktadır. Çok zor olmakla birlikte her seçim çevresinde aynı tablonun çıkması bahsettiğimiz sonucu doğuracaktır. Teklif ettiğimiz sistemde böyle bir tehlike yoktur.
Teklif ettiğimiz seçim sistemi ile Türkiye birçok Avrupa ülkesinden daha âdil ve demokratik bir uygulama ile dış itibarını da yükseltecektir.
Yeni yorum ekle