Telafer Konusunda Sayın Cumhurbaşkanımıza Açık mektup

11 Ekim 2016

 

Sayın Cumhurbaşkanım,

Türkiye, Fırat Kalkanı harekatı ile 21. Asır’da kendisine biçilen, dar siyasi alanı fark ederek, çemberi kırmış ve Ortadoğu’da varlığını korumuştur. Böylece Akdeniz’e açılmak istenen koridoru akim hale getirebilmiştir.  Aynı zamanda da Suriye’de giderek güçsüz hale düşen ve dağılma noktasına gelen Türkmenlere büyük moral kaynağı olmuş ve toparlanmalarına katkı sağlamıştır. Türkiye’ye sığınan Suriye Türkmenlerinin özellikle gençleri donatılarak kendi bölgelerini korumaya teşvik edilebilirse, Fırat Kalkanı’nın faydası daha da kalıcı olur.  İkinci aşama olarak ABD ile birlikte Rakka’yı hedef almak doğru bir adım olup, Musul’la birlikte düşünüldüğü takdirde hem DAEŞ’in beli kırılır hem de Türkiye’nin nüfuzu bölgede daha da artar.

Bütün ilgili ve taraf ülkeler, DAEŞ’ten sonra Musul ve etrafındaki yerleşim bölgelerinin kaderini konuşmaktadır. ABD Temsilciler Meclisi’nin 09 Eylül tarihinde deklare ettiği tavsiyeye göre Neyneva Ovası başlığı altında bir bölgenin kurulması önerilmekte; bölgede yaşayan Hıristiyan ve Yezidilere de self determinasyon hakkı verilmektedir. Türkmenlerin adı birkaç yerde geçmekle beraber, ne haklarından ne de Telafer’in geleceğinden bahsedilmektedir. Daha önceleri Barzani’nin yaptığı açıklamada ise, Neyneva Ovası Bölgesi’nin kurulmasına karşı olmadıkları, Sincar’ın ise Irak Kürdistan Bölgesi’ne bağlanmak şartıyla bir il olabileceği dile getirilmiştir. Telafer konusunda ise hiç bir şey söylememiştir. 14 Eylül günü Barzani’yi ziyaret eden ABD heyetinin çıkışından sonra Barzani’nin yaptığı yeni bir açıklamada, Ekim-Kasım ayları içerisinde Musul’u kurtarma operasyonunun başlayabileceğini,  DAEŞ’ten sonrası için bir plan olduğunu ve bu plana göre bölgede yaşayan Hıristiyan ve Yezidilerin korunacağını ifade etmiştir. Burada da ne Türkmenlerden ne de Telafer’in geleceğinden söz edilmiştir. Öte yandan İbadi’nin açıklamalarına bakılırsa Musul’u kurtarma operasyonuna Halk Ordusu’nun katılacağı kesindir.

Bilindiği üzere Maliki Hükümeti döneminde, içinde Telafer ve Tuzhurmatu’nun da bulunduğu birkaç ilçenin il olmasına dair Meclis’e Bakanlar Kurulu’nun kararı gönderilmiş, ancak müzakere edilmeden seçime gidilmiştir. Bu teklif şu anda Meclis gündeminde bulunmamaktadır.

 

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bildiğiniz üzere Musul’un batısından başlayıp, Telafer’den geçerek Sincar’a kadar uzanan hat üzerinde DAEŞ istilasından önce 400 binden fazla Türkmen yaşamakta idi. Bugün bu sayı 20-30 bin civarında olup geri kalanı Irak’ın ve Türkiye’nin çeşitli illerine dağılmış durumdadır. Irak’ın en büyük ilçesi olan ve neredeyse tamamının Türkmen olduğu Telafer’den hiç söz edilmemesi manidardır. Demek ki bu şehir ve halkı konusunda gizli bir plan var ya da kasıtlı bir ihmal söz konusudur. Sizin bu kritik dönemde Telafer’in geleceğini birkaç defa dile getirmeniz, Türkmenleri ümitlendirmiş ve sahipsiz olmadıkları ortaya çıkmıştır. Ancak sizin dışınızda kimsenin 400 bin insanın ve Telafer’in kaderine dair bir şey söylememesi şu iki kuşkuyu uyandırmaktadır:

  1. Musul’a saldırılırken, DAEŞ’in kaçabileceği ve Rakka’ya giden yolun ortasında bulunan Telafer’den başka bir şehir yoktur. Dolayısıyla bu yığılma gerçekleştiğinde Telafer, ABD’nin bombardımanının altında kalacak görünüyor. Tamamen tahrip olacak  olan Telafer’e, halkı da zaten dönmeyecektir. Bu da Telafer’in PKK ve PYD gibi terör örgütleri için iyi bir barınma yeri sağlayacaktır.
  2. Irak’ta Türkmenlerin en yoğun yaşadığı iki şehirden biri Kerkük diğeri de Telafer’dir. Ancak, hem Kerkük’ün denetimi tamamen Kürtlerde hem de Türkiye sınırından çok uzaktadır. Telafer ise Türkiye sınırından sadece 60 km. uzaklıkta ve tamamen Türkmenlerden oluşan bir şehirdir. Son zamanlarda Irak kabinesinde Türkmenlere bakanlık verilmemesinden tutun da Telafer olaylarına kadar gelişen olaylar gösteriyor ki bir taraftan Türkmenler küçültülürken diğer taraftan da Türkiye ile karasal bağlantıları kesilmek isteniyor.

 

Sayın Cumhurbaşkanım,

Nasıl ki Fırat kalkanı düşünülen koridoru akim bırakarak Fırat’ın batısını emniyete almış ve Türkmenleri de rahatlatmış ise, Dicle’nin batısı da aynı öneme haiz ve Telafer de bunun kilit noktasıdır. Musul’a yapılacak müdahalede Türkiye’nin aktif rol olması, Irak’taki koridorun Suriye’deki koridora bağlanmasını engelleyecek, hem de Türkmen Telafer şehri en az şekilde tahrip olacaktır. Böylece Türkmen sakinlerinin tekrar bu şehre dönme imkânları olacaktır.

Şimdiden adının Dicle Kalkanı olacağa benzeyen bu projenin içinde Türkiye, öncelikle kendi güvenliği için yer almak zorundadır. Musul bölgesinin DAEŞ’ten temizlenmesi, ne kadar önemli bir operasyon ise, operasyon sonrası bölgenin yeniden yapılanması üzerine hazırlanmış olan plan da o kadar büyük önem taşımaktadır. Dicle Kalkanı operasyonunda Türkiye yer aldığı takdirde, bölgeye yeniden verilecek düzen üzerinde de etkin rol oynayabilecektir. Dicle Kalkanı projesi üzerinde oluşturulan koalisyon tarafları arasında, Kuzey Irak Bölgesel Hükümeti yanında merkezde yer alan Bağdat Hükümeti de yer almalı ve böylece El-İbadii Hükümeti de muhatap kabul edilmelidir.

Irak Türkmenlerinin bazı imkânları var olmakla beraber bu imkânların aktifleştirilmesi için destek ve acil koordinasyon gerekmektedir. Irak Ordusu’nun içinde 2 bin ve Halk Ordusu içinde 4 bin civarında Telaferli Türkmen bulunmakla beraber komuta ellerinde bulunmamaktadır. Buna mukabil Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış 55 bin Telaferli Türkmen’in içinde Telafer için fedakârlıkta bulunmak isteyen çok sayıda genç bulunmaktadır. Sonuçta bu güçlerin birleştirilmesi maksadıyla gereken adımların acilen atılması, hem Türkiye’nin güvenliği hem de Türkmenlerin geleceği için büyük önem arz etmektedir.

 

Sayın Cumhurbaşkanım,

Türklerin 1000 yıllık Ortadoğu’daki tarihleri içerisinde kurdukları en son devlet olan Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı ve Ortadoğu’daki bütün Türklerin anavatanı olan Türkiye Devletinin Başkomutanı olarak Telafer şehrinin kaderi konusunda müdahil olmanızı saygılarımızla arz ederiz.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 227 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.