Bedeni Anlamanın ve Görmenin Felsefesi

02 Eylül 2025

Bedenin anlamı, anlatımı ve temsil edilmesi noktasında yazılacak bir yazının ya da tartışmanın zorluklar barındırdığı bir gerçektir. Bu yazma ya da tartışma durumu birtakım riskleri de beraberinde getirir. Bedenin anlamı biyolojinin, fizyolojinin tıbbın ötesinde olabilir. Beden; politik, ideolojik, dinsel, kültürel, hukuksal bir olgu olarak karşımıza çıkabilir. 

Kapitalizmin etkisiyle ortaya çıkan ırk, cinsiyet, toplumsal yapı ve  kültür farklılıkları sebebiyle evrensel bir beden anlatımından söz edemeyiz. Kuşakların ihtiyaçları ve çatışmaları, yaşam ve moda gibi kavramlar düşünüldüğünde evrensel bir beden okuması bizler için anlamsız olur.  

Bütün bu bağlamların ve ayrımların ışığında beden; makineleşmiştir. Büyümek, gelişmek, çalışmak zorundadır. Bedenin insan için sadece var olması yeterli değildir; hayatın devamlılığı için sağlıklı olması, görmesi, duyması, algılaması, anlaması, tatması hatta bir yüzme sporcusu için suya yatkın olması bile şarttır. 

Dünyadaki değişime beden mecburen ayak uydurmak durumunda kalmıştır. Özellikle spor yapanlar için beden bir çeşit rakibini eleme, yenme, üstesinden gelmenin derisine dönüşmüştür. Bazı Afrika kabilelerinde incecik uzun boyun yapısı kadınların güzellik ölçütüne dönüşmüştür. Bu beden yapıları mecburi beden değişimlerine örnektir.

Burna takılan hızmalar, kulaklardaki küpeler, alınlardaki mavi ya da mora, yeşile benzer renkli işaretler ve daha yakın zamanda hayli yaygınlaşan dövmeler, bir bakıma karşımızdakine “ben” olarak verdiğimiz mesajdır. Dövme bedenin yazınsal bir nesneye dönüşüm halidir. Kişi dövmesiyle, bir şeyler yazar, söyler ve resmeder.

Beden konusunda Filozof L. Breton (1)  kadar karamsar olmadığımı söylemek isterim. Ancak Batı’da bile düşünürlere ve dinlere göre beden ruhun zindanı ya da şeytanın haz makinesidir. Yine Breton‘ a göre beden bir çöp ya da müsvedde halidir. Ben buna katılmıyorum; çünkü beden aynı zamanda zarafetin, güzelliğin, gençlik ve diriliğin de sembolüdür.

Beden ölümsüzlüğün sembolü oluşunu din ile sağlar. Hangi din olursa olsun din;  ölmüş bedenlere cennette hazlar cehennemde ise cefalar sunan tek güçtür. Beden, öldükten sonra ceza ya da zevk süren bir varlıktır. Beden bu hali ile hem ölü, hem diri, ölümsüzlük noktasında ruhun yoldaşıdır. Din bedenin sönümlenmesini arzu eder. Kutsal çileler, perhizler, oruçlar gibi ritüeller bedenin içindeki nefsin terbiyesi, ıslahı içindir. 

Pierre Bourdieu’nun şu tespiti çok önemlidir. “Toplumsal hayat, bedeni cinsiyetleştirir.“ Avcı-toplayıcı dönem sonrasında bedenlerin cinsiyete dayalı ayrımları, toplumsal hayattaki rollerinde etkili olmuştur. Kadın bedeni aile kurumunun oluşumu ile eve bağımlı kılınmıştır. 

Aile, kilise, din, devlet gibi kurulu düzenler kadın ve erkek arasındaki beden eşitsizliklerini derinleştirebilir ya da görece düzeltebilir. Vakanın cinsiyetler yönüyle ele alınmasında; başka cinsiyetten olan kişilerin kadın bedeni üzerinde etkileri ele alınabilir. Toplumsal sıfatlar ile egemenlik kurma, belirlenen biçime getirme istekleri görülebilir. Baba, amca, abi, eş, kardeş, hoca, peder, din adamı, bazı ülkelerde kamu görevlileri kadın bedeni üzerinde kendilerinde söz hakkı bulabilmektedir. 

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya yansıyan hasta-hekim olayı bu bağlamda değerlendirilebilir. Özellikle de hekimin; genç kızın bedeninin kendisine ifade ettiği anlamı yanlış okuduğu kanaatindeyim. Aslında hekim, kendine mesleğinin rolü dışında yeni bir yol seçmiş. İletişim krizinin nedeninin; kendisi için sahiplendiği rolün içsel bir bunalımı olduğunu düşünüyorum. 

Şöyle ki; hekim kendini bir çeşit baba ama eksik bir baba formuna dönüştürmüş. Bu görülen baba, aslında hiyerarşik bir baba figürü. Karşısında duran ise babanın bilinçaltındaki bir serf. Rus halkının çokça benimsediği bir baba türünden hem döven hem seven bir Çar gibi. Bildiğiniz üzere Rus Halkı için “Çar” aynı zamanda babadır. 

Görüldüğü üzere sosyal medyada duyulan seslerde kız, annesini olayın merkezine çekmeye çalışmaktadır. Annesinden yardım talep etmektedir. Annesi ise yardım edebilecek güçte değildir. Oradan kızını çekip götürmek istemektedir. Anne, Rus Çar’ını bilen serfin tepkisini vermektedir. 

Anlattığımız bu baba da eksik olan şeyler vardır. Gerçek olmadığı için babadan beklenen şefkat, merhamet, koruma, ders verme, nasihat etme kültürü bu sahte babadan beklenilemez. Bu tarz baba formunda daha çok ceza verme arzuları hakimdir. 

Hâlbuki hekim kişi kendi rolüne insanlığı/gençliği anlama yetisi eklemiş olsa o kızı “kötü bir görüntü” biçiminde algılamayacaktı. 

Bu olay ile görme biçimlerimizin, bizim kendi bilme yetimizden bağımsız olamayacağını anlamış olduk. Ve benim kendim için çıkaracağım ders; görmek yetisini duygudaşlık, vicdan, etik, özgürlük ve hak ile beslemek gerekir.

Sevgi ve düşünme ile kalınız.


Kaynak:

1- David Le Breton, “Bedene Veda“, Sel Yayıncılık

 

 

 

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.
KONTROL
Bu soru bir bot (yazılımsal robot) değil de gerçek bir insan olup olmadığınızı anlamak ve otomatik gönderimleri engellemek için sorulmaktadır.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
24 kez görüntülendi. 24 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.