Ölenleri Neden Kutsallaştırırız?

17 Ağustos 2024
Image

Emekli olurken işyeri arkadaşlarım bir veda yemeği vermişlerdi. Yemek sonrası hem teşekkür etmek hem de bir iki güzel söz söylemek âdettendir. Nedense aklıma en büyük veda olan ölüm geldi. Ölüm de bir vedadır. Ancak o vedada ölü konuşamaz. Cenaze için gelenlere imam sorar: “Rahmetliyi nasıl bilirdiniz?” Orada bulunanlar koro halinde “iyi bilirdik” derler. Öldükten sonra” iyi bilirdik” demenin ölü açısından anlamlı olmadığını asıl “iyi biliriz” sözünün hayattayken söylenmesi gerektiğini düşündüm. Ölüm sonrasına gönderme yaparak, arkadaşlara “Eğer iyi insansam şimdi yüzüme karşı iyisin deyin eğer kötüysem de yüzüme karşı kötüsün deyin, hayatta bir karşılığı ve anlamı olsun” dedim.

Sağlığında çok itibar etmediğimiz insanlara öldükten sonra neden iyi deriz hatta kutsallaştırırız. Bunun çeşitli nedenleri var. Kişi öldüğü zaman artık o rakibimiz değil, ona karşı sorumlu olduğumuz davranışları göstermek zorunda değiliz. Yani o artık bize bir külfet yüklemez. Hem kişi ölünce artık bir etkisi yoktur. Ona karşı biz daha üstün durumdayız. Çünkü hayattayız. Onun verdiği bir rahatlık vardır. Onun iyiliği hakkında birkaç söz söylemenin ona bir faydası olmaz ama bize kendimizi iyi hissettirir. Çünkü bir lütufta bulunuyoruz. Bu lütuf bize bir maliyet yüklemiyor.

Bu durumu özetleyen Ömer Ferit Kam’ın çok güzel bir dörtlüğü var: 

Sağlığında nice ehli hünerin
Bir atım tuz bile yoktur aşına
Öldürürler evvel onu açlıktan, 
Sonra bir türbe dikerler başına

Ölümün hepimizi eşit kılması bizim de aynı akıbete maruz kalmamız anlamına geliyor. Ölen insanların ardından aleyhlerinde konuşmanın bir yarar sağlamayacağını sadece yakınlarını incitebileceğini, gereksiz kavgalara, husumete yol açacağını bildiğimizden iyi sözler etmek daha mantıklı gelir. “Ölünün arkasından konuşulmaz” diye bir geleneğimiz de var. Şaman inancına göre kim ölünün günahlarını konuşursa o günahlar konuşanın boynuna biner. İslam inancında da “ölüleri hayırla yad etmek” esastır. Diğer taraftan aynı ölüm bizim başımıza da geleceğinden “Ben ölenin aleyhine konuşmayım ben ölünce de benim aleyhimde konuşulmasın” duygusu var.  Bilinçaltında sözlerimiz ve davranışlarımız ilgili karşılıklılık esasının olduğunu varsayarız.

Oysa sevgimizi insanlara hayattayken ifade etmeliyiz. Kalbimizi dolduran güzel duygular, iyilik sözlerini söylemek için kişilerin ölümlerini beklememeliyiz. Çünkü hayat çabuk geçiyor ve öldükten sonraki sevgi ifadeleri ölen için bir anlam ifade etmiyor. O sevgi, ilgi kişi sağ iken gösterilmeli ki bir anlamı olsun.  Bu yazıyı okuyan kişilerin sevdiklerine, iyi bildikleri insanlara, söyleyecekleri iyi bir sözleri varsa onlar ölmeden önce söylemelerini tavsiye ediyorum. 

Orhan Veli Kanık, “Ölüme Yakın” başlıklı şiirinde biraz da sitem ederek insanlara şöyle seslenir: 

Ölürüz diye mi üzülüyoruz? 
Ne ettik ne gördük şu fani dünyada
Kötülükten gayri 
Ölünce kirlerimizden temizlenir
Ölünce biz de iyi adam oluruz

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 97 kez görüntülendi. 0 yorum yapıldı.