Suriye Anayasa Komisyonu İşler mi?

25 Eylül 2019



Anayasa Komisyonu 2016 yılında bir araya gelen Türkiye, Rusya ve İran liderlerinin Suriye krizini periyodik olarak görüşmelerini başlatma kararı ile önce 2017 yılında Astana'da gündeme gelmiş ve 2018 yılında Soçi'de karara bağlanmış ve en son Ankara’daki zirvede son şekli verilerek 3 yıl gibi uzun bir süreden sonra nihayet oluşturulmuştur.

Komisyonun oluşturulma kararı Astana süreci ile başlamış olsa da aradan yıllar geçmesine rağmen üyeleri ve çalışma prensibi gibi nedenlerle ve biraz da ABD ve Suudilerin engellemesi ile yılan hikayesine dönmüştü. Nihayet Eylül 2019'da Ankara'da Erdoğan, Putin ve Ruhani'nin bir araya gelmesi ile yapılan 3'lü zirvenin en önemli çıktısı olarak anayasa komisyonu kurulmuştur. Bu komisyonun en çok merak edileni ise BM temsilcisi tarafından oluşturulacak liste idi. Bu liste üzerinde yaşanan ihtilaflar Ankara zirvesinde Erdoğan'ın başarılı diplomasisi ile sona ermiş ve komisyon üyeleri kesinlik kazanmıştır.

Nitekim BM listesine bir kişi de süs amaçlı Türkmen kökenli üye eklenmiştir. Zira Türkmenlerin bu komisyonda olsun ya da genel Suriye meselesinde olsun temsil edilmesinden öte Türkiye'nin garantörlüğü önemlidir. Türkiye varsa Türkmenler vardır, bunun ağırlığı da nicel değil şüphesiz nitel olacaktır. Bu komisyonun Türkmenlerin beklentilerini ne ölçüde karşılayacağını ise zira zaman gösterecektir.

Şimdilik bu konuya bir virgül koyup Anayasa Komisyonuna dönelim. “Bu komisyon nerede toplanacak, kim tarafından modere edilecek ve nasıl çalışacak” sorularına cevap önem daha fazla önem arz etmektedir.

Komisyon, Suriye krizinin çözüm yeri olarak sunulan ama aslında çözümsüzlük üretilen mekan olan Cenevre'de BM temsilcisi Geir O. Pedersen tarafından yönetilecektir; ancak garantör ve müdahil ülkelerin demoklesin kılıcı örneğinde olduğu gibi üyelerin ve temsilcisinin başlarında asılı duracaktır.

Heyet ise;
• 50 kişi Muhalefetten, 50 kişi Esat Rejiminden ve 50 kişi ise BM'nin Sivil Toplum grubu adı altında oluşturduğu karma bir listeden oluşmaktadır.
• Kararlar ise 2/3 ile alınacak olursa en az 101 üyenin onayı lazım olacaktır.  %75 çoğunluk ile alınacak olursa en az 113 üyenin onayı lazım olacaktır. Ancak bu komisyonun zıt taraflardan oluştuğu gerçeğini göz önünde bulundurursak çalışması mümkün gözükmemektedir. Eğer muhalefet ve BM üyeleri bir maddeye evet dese bile, Esat listesinden de –karar çoğunluk nisabına göre-en az 1 ya da 13 üyenin desteğine ihtiyaç vardır, tersi de doğrudur. Kaldı ki Esat BM komisyonuna kendi elemanlarını çoktan yerleştirmiştir.

Ancak bu komisyonun zıt taraflardan oluştuğu gerçeğini göz önünde bulundurursak çalışması mümkün gözükmemektedir. Eğer muhalefet ve BM üyeleri bir maddeye evet dese bile, Esat listesinden de en az 13 üyenin desteğine ihtiyaç vardır, tersi de doğrudur.

Bu üyeler kendi hür iradeleri ile gelmedikleri gibi bunları seçenler de Suriyeliler olmadığı için, kendi ve halkın beklentilerinden çok onları gönderenlerin beklenti ve taleplerini gündeme getirecekleri aşikardır.

Bu sebeple bu denli kalabalık bir komisyonun çalışması mümkün olmadığı gibi karar alması da neredeyse imkansız gibi görünüyor. Zira bizde bir iş yapmak için komisyon oluşturulma ya da komisyona ihale edilme kararı alındı ise bilin ki bu iş rafa kaldırıldı diye bir söz ve kanaat vardır. Bu sebeple olan bitenleri geldiği nokta itibari ile özetlemek gerekir ise hep söylediğim bir cümle vardır, Suriye krizinde uluslararası camia çalışıyormuş gibi yapıp sorumluluğunu çalışması neredeyse imkansız olan bir komisyona atıp bizleri "biraz daha oyalamaya devam edecektir".

 

İbrahim Bozan

Şuana kadar Rusya ABD'ye göre nispeten daha karlı lazkiya limanını alarak Akdenize inmeye başardı ve Rejim kontrolündeki bölgelerin toprak üstü ve altı tüm kaynaklarını kendisi alıyor.
ABD ise sadece petrol kuyuları var elinde bir Terör örgütüne muhtaç durumda varlığını koruyabilmek için mecburi olarak Türkiye gibi bir ülkeyi karşısında aldı buna karşılık Türkiye'de Rusya ile yakınlaştı ABD Deirzor'dan daha derinlere inmek istiyor.
ABD bu komisyonu çalıştırmaz.
Filler anlaşmadığı sürece karıncalar ezilmeye devam eder.

Per, 09/26/2019 - 12:59 Kalıcı bağlantı
İbrahim Bozan

Şuana kadar Rusya ABD'ye göre nispeten daha karlı lazkiya limanını alarak Akdenize inmeye başardı ve Rejim kontrolündeki bölgelerin toprak üstü ve altı tüm kaynaklarını kendisi alıyor.
ABD ise sadece petrol kuyuları var elinde bir Terör örgütüne muhtaç durumda varlığını koruyabilmek için mecburi olarak Türkiye gibi bir ülkeyi karşısında aldı buna karşılık Türkiye'de Rusya ile yakınlaştı ABD Deirzor'dan daha derinlere inmek istiyor.
ABD bu komisyonu çalıştırmaz.
Filler anlaşmadığı sürece karıncalar ezilmeye devam eder.

Per, 09/26/2019 - 12:59 Kalıcı bağlantı

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 439 kez görüntülendi. 4 yorum yapıldı.