ORTADOĞU NOTLARI

Irak’ta Yeni Siyasi Denklem ve Kerkük

04 Temmuz 2019

Bugün Irak Parlamentosunda Türkmen kimliğini önde tutan sekiz Türkmen milletvekili var.  Gün geçmiyor ki bir basın toplantısı yaparak veya bir Arap televizyon kanalına çıkarak uğradıkları haksızlığı dile getirmesinler. En son 1 Temmuz 2019 tarihinde yaptıkları basın toplantısında Şii lider Ali Sistani’ye hitaben Türkmenlerin uğradıkları haksızlığa eğilmelerini talep ettiler. Aslında bu çok önemli ve etkili bir yöntemdir. Eğer Ali Sistani gerçekten bu konuya eğilip bir fetva veya açıklama yaparsa dengeleri değişebilir.

Libya Bugüne Nasıl Geldi?

27 Mayıs 2019

İspanya’nın güneyinde kurulup ve günümüzde izlerine Fas ve Tunus’ta rastladığımız muhteşem Endülüs medeniyetinden Libya hiç nasibini almamıştır dense mübalağa olmaz. Libya’da aslında büyük sahrada yaşayan birkaç Arap kabilesinden başka bir unsur yok. Osmanlılar zamanında Trablusgarp’ın Haçlı seferlerine karşı Müslümanlığını Turgut Reis korumuştur. Bugün hâlâ ayakta duran Kale’nin içinde Turgut Reis’in camisi ve hamamı hizmet vermektedir. Libya coğrafyasında Araplardan veya daha eski medeniyetlerden kalan çok az izler vardır. Küçük bile olsa akarsuları olmayan ve sürekli çölleşme sorunu ile boğuşan bir ülkedir Libya.

Referandumdan Beteri Var

22 Eylül 2017

Bu görüşmeler tabi ki Kürt ve Bağdat yönetimi arasında olacak ve Türkmenler dışlanacaktır. Türkiye de  uzak tutulacak çünkü ABD ve İngiltere gibi ülkeler devrede olacaktır. Bu arada kuşkusuz ki Kürt yönetimi aptal değildir. Bütün dünya referanduma hayır derken, sonucu kimse tarafından kabul edilmezken, hele hele Türkiye gibi güçlü bir devletin parlamentosu askeri müdahale tezkeresini meclisinden geçirmeye çalışırken referanduma gitmek akıllı işi değil. Zaten bölgeden gelen haberlere göre referandum için şu ana kadar doğru-dürüst bir hazırlık görülmemiştir. Özellikle ihtilaflı bölgelerde hemen hemen hiç bir teknik ve idari hazırlık yoktur. Demek ki asıl amaç bütün dünyanın ilgisini çekmek, arkasından Irak Hükümeti ile masaya otururken daha güçlü olmaktır. Yoksa Irak’ın birçok siyasi partisi görüşmelerin kayıtsız ve şartsız olmasında ısrarcı görünüyor. Irak Hükümetinin tavrının henüz net olmaması, onların da baskı altında olduklarını göstermektedir.

Sakın Aldanmayın: Esas Hedef Kerkük’tür

19 Eylül 2017

Irak’ta bütün kesimler nefeslerini tutup 22 Eylül’de Milli Güvenlik Kurulu’muzun ne alacağı karara kilitlenmişlerdir. 22 Eylül’de sadece Habur sınır kapısını kapatma ve/veya Türk hava sahanlığını Kürt uçaklarına yasaklamak gibi müeyyideler çok caydırıcı olmayacağı gibi, Kerkük’te referandumun yapılmasını da engellemez. Önemli olan ya tamamen referandumdan vazgeçirmek veya (ehveni şer olarak) Erbil, Süleymaniye ve Duhok illeri haricinde hiç bir yerde referandumun yapılmamasını sağlamaktır. Yani Kerkük, Türkiye için kırmızı çizgi olmalıdır. Hiç bir şekilde pazarlık konusu yapılmamalıdır. Aksi takdirde Türkiye’nin Irak’la imzaladığı 1926 anlaşmasını yeniden gözden geçireceği dünya kamu oyuna bildirilmelidir.

Referandum Niçin Ve Nasıl Önlenmeli?

06 Eylül 2017

Kuzey Irak Kürt Yönetiminin 25 Eylül’de yapmayı düşündüğü referandum basite alınacak bir olay değil. İsrail ve Hollanda hariç, ilgili ülkelerin hepsi referanduma karşı olduğu halde sürecin devam etmesi kuşku uyandırıcıdır. ABD’nin sadece referandum tarihini uygun görmemesi belki de bir blöftür. Yani geri sayım başlarken bir-iki hafta içerisinde sürpriz kararlarla karşı karşıya kalabiliriz.

21. Asrın Büyük Tehlikesi: Kürt Referandumu

20 Ağustos 2017

Görünen o ki birileri Barzani’ye ¨sen yürü biz arkandayız¨ demiş. Bu "birileri" olsa olsa ABD gibi güçlü bir devlet olabilir. İsrail zaten var. O zaman bunu yorumlamak kolay oluyor. 1916 yılında gizlice imzalanan Sykes-Picot anlaşması veya Sevr Anlaşması tekrar hortlayabilecektir. Referandum yapılsa zaten sadece Kürt halkı katılacak, bölgede yaşayan Arap ve Türkmenler referandumu boykot edeceklerdir. Ayrıca referandumu Irak Seçim Komiserliği değil, Kürt bölgesinin komiserliği yapacaktır. Türkiye’nin şiddetli muhalefetine rağmen, Kerkük gibi ihtilaflı bölgelerin de referanduma dahil olacağı kesinlik kazanmıştır. En caydırıcı güç şüphesiz ki önce Türkiye sonra da İran’dır. Ancak bu meşum gelişmeden İran’dan çok Türkiye'nin zarar göreceği açıktır.

Türkiye’nin Irak Politikasındaki Hataları

20 Haziran 2017

Türkiye’nin desteklediği Arap, Kürt ve Türkmen kesimlerini üst üste koysak Irak nüfusunun dörtte biri bile yapmıyor. O zaman Türkiye’nin ciddi iç değişimleri yaşadığı bu günlerde Irak politikasını da gözden geçirerek, daha kucaklayıcı ve birleştirici politikasına dönmesinde yarar vardır. Aslında Türkiye 2003-2008 yılları arasında zaten bu politikayı yürütmüş ve Arap kamuoyunu bu konuda ciddi etkileyebilmiş ve yürütülen politika örnek davranış olarak gösterilmişti. Doğru olan bu politikaya dönüş, gerileme değil ilerlemedir.

Türkiye ile İran Arasında Kalan Türkmenler II

11 Nisan 2017

Özellikle 2011 yılında ABD’nin resmi olarak Irak’tan çekilmesinden sonra İran, Irak’taki nüfuzunu iyice arttırdı. Buna mukabil Türkiye ise, Bağdat yönetimi ile ilişkisini iyi yönetememiş ve bu ilişki giderek bozulmaya doğru yüz tutmuştur. Türkiye insiyaki bir biçimde Üsame Nüceyfi’nin şahsında Sünni Araplarla ve Barzani’nin şahsında da Kürt Yönetimi ile ilişki kurmayı tercih etmiştir. Halbuki ne Nüceyfi tek başına Sünni Arapları, ne de Barzani bütün Kürt yönetimini temsil eder. Bu politikanın en büyük zararını Türkmenler görmüştür. Türkiye bu politikayı tercih ederken bu politikanın Türkmenlere zarar verebileceğini tahmin edememiştir.

Türkiye İle İran Arasinda Kalan Türkmenler - 1

08 Mart 2017

Konar-göçer olan Türkler, İslamiyet’i kabul ederek yerleşik düzene geçmeye başlar ve o tarihlerde zaten Müslüman olan Farslarla Semerkant, Buhara ve Hive vs. gibi şehirlerde kaynaşırlar. İslam’ın ibadete dair terminolojisini de Farslardan öğrenirler. Nitekim, namaz, abdest, oruç vs. gibi ibadete dair kelimelerin hepsinin Farsça olmasının sebebi de buradan gelmektedir.  11. ve 14. yüzyıllar arasında Orta Asya'nın bir bölümünü ve Orta Doğu'yu yine Müslüman bir Türk devleti olan ve Oğuzların Kınık boyuna mensup Selçuklular yönetir. 1055 yılında Bağdat’a giren Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey Şehri Şii Büveyhoğullarından kurtarır ve Abbasi Halifesi Kaim’in yanında yer alır. Irak’a daha önce yerleşmeye başlayan Türkler bu tarihten sonra daha yoğun bir şekilde Irak coğrafyasına akın etmeye başlarlar. Takriben 300 yıl hüküm süren Selçuklularda ordu dili Türkçe iken son dönemlerinde saray dili Farsça olmuştur.

Aman Suriye’nin Kuzeyine Dikkat!

30 Ocak 2017

Unutmayalım ki Rusya ve İran PYD konusunda yanımızda görünmüyorlar ancak, PKK ile işbirliği içerisinde oldukları hususunda tezimize yakın bir noktada duruyorlar. Trump yedi ülke vatandaşlarının ABD’ye girmesini yasaklama kararı, ulusal ve uluslararası mahfillerde büyük tepkiler alıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın Trump’la görüşmesi çok önem kazanıyor. Belki en önemli konu bu olacaktır. Umarız yukarıdaki dört temel konu lehimize ve mazlum Suriye halkından yana ilgi bulur.