“Ekmek girmeyen eve dert girer”.
(Atasözü)
Suriye’de yönetim değişti. Eski diktacı yönetimin yerine yeni siyasal İslamcı bir yönetim geçti ya da geçmeye çalışıyor. Ülkeden kargaşa haberleri ve birbirini tutmaz bilgiler geliyor. Şu an en olası senaryo olarak ülkenin 4’e ya da 5’e bölüneceği konuşuluyor, ülkenin bir kısmı İsrail işgali altında ve İsrail tüm ülkede devlet altyapısını bombalayarak yok ediyor.
Suriye’deki sosyo – siyasal yapılar, etnik, dini ve mezhebi kimlikler, bunların çatışmaları - uzlaşmaları, siyasal, askeri, stratejik, içpolitik, dışpolitik dengeler vs. vs. üzerine gerek Türkiye gerek dünyada bir uzmanlar ordusu sürekli tezler, makaleler ve kendi hükümetlerine “nasihat ül-müluk” (bugünün tabiriyle “siyasi danışmanlık”) yazıları yazmakla, TV’lere çıkıp ellerinde çubuklarla haritalar üzerinde tezlerini anlatmakla meşgul. Bu hummalı faaliyete bizim katacağımız fazla bir şey yok, o nedenle biz Suriye konusunu başka bir açıdan ele alacağız. Tüm bu olumsuzluklara rağmen bir sene sonrasına, 2026’ya uzanacak ve yeni yönetimin Suriye’yi tek parça olarak elde tutabildiğini varsayacak; yani sizin anlayacağınız hayli iyimser olarak olaylara bakarak soracağız: Ondan sonra Suriye nasıl devam edecek?
Araştırmamıza Anadolu’da söylenegelen şu atasözü yol gösteriyor: “Ekmek girmeyen eve dert girer”. Yeni Suriye yönetimi kargaşayı, bölünmeyi önlemek ve istikrar getirmekte ne kadar başarılı olursa olsun, halkının karnını doyuramadığı, fakirlik, işsizlik ve umutsuzluğu önleyemediği durumda başı dertten kurtulmayacak, Suriye’de kavga yatışmayacaktır. Bundan önceki yönetimin gitmesine sebep olan en büyük eksiklerinden biri bu idi; ve şüphesiz ki bu tek eksiği değildi.
Bildiğiniz gibi, halkın karnını doyuran faaliyete ekonomi denir; biraz Suriye ekonomik kaynakları konusuna girelim..
Suriye’nin ekonomik kaynaklarına bakıldığında orta düzeyde ve kendine nispeten yetebilecek tarım arazileri, gene mütevazi yer altı kaynakları görüyoruz. Tarımda sulama başta Fırat nehri olmak üzere diğer irili ufaklı akarsulardan gelen su ile yapılmaktadır. Suriye’nin toplam 18.5 milyon hektar arazisinin 5.5 milyonu tarım arazisidir; bunun da 1.2 milyon hektarı sulanmaktadır. Yeraltı suları birçok bölgede tükenmenin sınırına dek zorlanmış, dahası ciddi su kirliliği nedeniyle birçok su kaynağı devre dışı kalmıştır. Entegre bir sulama programı geliştirilebilir ve Suriye çölünün tamamı sulanabilirse Suriye zengin tarımsal hasıla elde edebilir ve bunu ihraç edebilir. Şüphesiz bunun için tek su yeterli değildir. Tarım makineleri üretim ve bakımı, gübre ve diğer zirai ilaç üretimi için gerekli sanayiler kurulmalıdır.
Tarım üretimi ve ihracatı bu devrin uluslararası finans merkezli ekonomi modasına kendini kaptırmış gözlere geri, lüzumsuz ya da önemsiz bir faaliyet olarak görünebilir. Ne var ki, savaş ve yıkım içinde ve orta büyüklükte bir ülke olan Ukrayna 2022-23 döneminde dünya buğday ihracatının %5’ini tek başına sağlayarak dünya tarım şampiyonları arasında 6. sıraya girdi. Ukrayna dünya ayçiçeği yağının %35’ini de aynı dönemde üretti ve sattı. 2021 rakamlarına göre Ukrayna tarım ihracı 27.5 milyar Dolarla toplam ülke ihracının %41’ini oluşturdu. Demek ki savaş ve yıkım bir ülkenin kendini doyurmasına ve güçlü ihracat yapmasına engel değildir. 42.000 km2 toplam arazisi ile (Suriye’nin %23’ü) 2023 yılında 124 milyar Euro tarım ihracatı yapan efsanevi tarım şampiyonu Hollanda’ya ise hiç girmeyelim; zira onun şartları ve gelişme düzeyi farklıdır. Sadece şunu not edelim ki, gelişmiş bir ülke dahi tarımla ciddi düzeyde ilgilenmekten ve bunu iyi bir dış ticaret kanalı haline getirmekten vazgeçmez.
Yeraltı kaynaklarına bakıldığında Suriye’nin ortasındaki tarihi Palmyra kentine yakın zengin fosfat yatakları (bilinen rezerv 1.8 milyar ton, Dünya fosfat rezervinin %2-3’ü) dışında büyük ekonomik katkı yapacak bir kaynak yoktur. Bir miktar petrol, gaz ve diğer madenler olsa da bunlar mütevazi bir ekonomiyi kısa-orta vade besleyebilecek düzeydedir. İsrail’in bu petrol ve gaz kaynaklarını Kürt örgütlerini de kullanarak elde etmek istediği, bunun için askeri operasyonlara ve siyasi hamlelere giriştiği vs. söyleniyor, ama bunlar bu kadar uğraşmayı gerektirecek çapta kaynaklar değildir. İsrail’in yaptıkları, ekonomiden çok uzun vadeli güvenlik ağırlıklı operasyonlardır, ama bu şimdi konumuz değil.
***
İlgilenenler için:
Suriye’nin bilinen petrol rezervi 2.5 milyar varil (hemen yanıbaşındaki Irak’ın 150 milyar varil!), doğalgaz rezervi 240 milyar metreküptür (petrol enerji eşdeğeri 1.4 milyar varil). Yaklaşık 60 milyon ton asfalt ve katranlı kaya-kum rezervi (petrol enerji eşdeğeri 54 milyon varil) vardır. Hepsini toplarsak yaklaşık 4 milyar varil eder. Görüldüğü gibi bunlar doğu ve güneydeki komşularla kıyaslandığında mütevazi rakamlardır.
Yine ilgilenenler için, Türkiye’nin (2021 yılı verilerine göre) yıllık enerji tüketimi 1.17 milyar varil petrol eşdeğeri olmuştur. Türkiye nüfusu yakl. 85 milyondur (2023 verileri). Suriye halkının (25 milyon, 2024 verileri) en azından Türkiye düzeyinde bir refah seviyesine ulaştığını varsayarsak (ki bu yeterli olabilir mi?) yılda 350 milyon varil petrol eşdeğeri enerji tüketmesi gerekir.
Yani bizim mütevazi şartlarımızda bir geçim için Suriye’nin yeraltı enerji kaynakları yaklaşık 10-12 sene yetecek enerji sağlayabilir. Kaldı ki, burada bu kaynakların hepsine ekonomik olarak ulaşılabildiğini ve tam verimle işletilebildiğini varsayıyoruz.
Daha ileri bir refah seviyesi kurmak enerji ihtiyacını artırır ve rezerv ömrünü daha da kısaltır.
***
2019-2022’de tüm dünyayı etkileyen Covid pandemisi sırasında bir kez daha görüldü ki, 4 ana sektörde kendine yetemeyen ülkelerin bağımsızlık, istikrar ve refahı tehdit altındadır:
- Tarım ve gıda
- Tıp ve ilaç
- Savunma ve silah
- Ve tüm bunları besleyen enerji
Biz diğer üçünün temeli olan enerji konusunu işliyoruz. Kısaca enerji varsa her şey zamanla olur.
Suriye enerjide zengin bir ülke değildir. Yukarıda tespit ettik, az bir petrolü vardır. Bir ekonomik kalkınmanın başlarında belki sanayiye bir itiş sağlayabilir. Ya da belki yeni yönetim, güneyindeki petrol zengini Arap kardeşlerinin ilgi ve yardımseverliğini üstüne çekerek bir müddet daha ucuza petrol bulabilir, bununla Suriye tarım ve sanayiinin makinelerini işletebilir. Ama Ortadoğu’da komşulara pek de güvenmemek gerektiği acı gerçeğini Ortadoğu tarihi gösteriyor.
Bir güney ülkesi olması ve arazisinin hatırı sayılır bölümünün çöllerden oluşması nedeni ile Suriye’nin güneş enerjisi açısından şanslı bir ülke olduğu söylenecek, güneşe ve rüzgara dayanan yenilenebilir enerji kaynakları ile kalkınması ve savaş yaralarını onarması teklif edilebilecektir. Gerçekten de yakın komşu İsrail’de güneş enerjili sıcak su sistemleri ülkedeki evlerin %90’ının damlarını kaplamakta olup, 1980’den beri bu her yeni inşaat için yasal zorunluluktur. Ev ve diğer amaçlı küçük ve yerel kullanımlar için güneş ve rüzgar enerjileri faydalı olabilir, ne var ki modern bir ülkenin tüm sanayi ve ulaşımını güneş ve rüzgar enerjisiyle yürütmeye kalkarsanız karşılaşacağınız güçlüklere Almanya’nın son 20 yıllık tarihi iyi bir örnek olur. Kısaca güneş ve rüzgar enerjileri kesintili olduklarından rüzgarsız ve karanlık günler için ek enerji kaynaklarına ihtiyaç duyulur. Basitleştirerek söylersek bir yel değirmeni 3 günün 1’i enerji üretir, diğer 2 gün atıldır (kapasite faktörü). Bir güneş enerji paneli ise ortalama 5 günün 1’i enerji üretir (çöllük Suriye’de bu biraz daha fazladır), ama zaten günün yarısı gecedir, gece çölde bile olsanız güneş enerjisi üretemezsiniz! Bu nedenlerle güneş ve rüzgar enerjileri ya biriktirmek için dev bataryalara ya da kendilerini tamamlayacak ve kesintide devreye girecek ek enerji yatırımına ihtiyaç duyar. Batarya teknolojisi aşırı pahalı ve gelişme potansiyeli belirsiz bir alandır. Güneş ve rüzgar enerjisinin yaygın kullanıldığı ülkelerde dahi batarya kullanımı yok denecek denli azdır. Onun yerine tercih edilen ikame ve ilave enerji sistemleri de (alışıldık, petrol, kömür, doğalgaz ya da nükleer enerji) çifte yatırım ve çifte işletim maliyetleri nedeniyle masrafların artışı ve enerjinin pahalanması ile sonuçlanır. Nitekim Almanya’da da böyle olmuş, artan enerji fiyatları nedeniyle masrafları şişen Alman şirketleri pazar rekabetinde üstünlüklerini yitirmişler, iflaslar ve şirketlerin Almanya’dan kaçışı başlamıştır.
Almanya gibi güçlü bir ekonominin dayanamadığı bu yüke Suriye gibi ekonomisi ve altyapısı savaştan yıkılmış bir ülke nasıl dayanacaktır? Demek ki başka bir yol bulmak gerekiyor.
2023’te Afrika ülkesi Ruanda bir Kanada-Alman ortak şirketi olan Dual Fluid ile geliştirdiği reaktörü kullanmak üzere anlaşma imzaladı. Ruanda’nın Suriye ile birçok benzer yönleri içinde, ekonomisi az gelişmiş bir güney ülkesi olması (kişibaşı milli gelir yakl. 1000 Dolar, Suriye’de savaştan önce 3000 Dolar’a dek çıkmıştı, halihazırda yakl. 450 Dolar), mütevazi yüzölçümü ve nüfusu, zengin yeraltı kaynaklarına sahip olmaması gibi şeyler sayılabilir; ama Ruanda’nın Suriye’ye bundan öte bir benzerliği de var.
1990-94 arası Ruanda tarihin gördüğü en kanlı iç savaşlardan birini yaşamış, ülkenin 2 ana etnik grubu Hutular ve Tutsiler arasındaki çekişme sonuçta iç savaşa dönüşmüştü. Vahşet görüntüleri Suriye iç savaşının İşid görüntüleri ile yarışan sivil halk katliamlarında 1 milyona yakın kişi ölmüş, 300.000’i aşkın kişi komşu ülkelere kaçmış, 500 bin kadın tecavüze uğramıştı. Ruanda bu felaketten barışla çıkmayı başardı ve şimdi ekonomisini büyük bir teknolojik sıçrama yaparak geliştirmek istiyor. Aynısını iç savaştan çıkan Suriye de yapabilir mi?
Biraz da Dual Fluid firmasının geliştirdiği bu yeni nükleer reaktörün özelliklerinden bahsedelim. Dual-Fluid (çift sıvı) reaktörü adını içinde dolaşan 2 sıvıdan alır:
Birincisi sıvı haldeki nükleer yakıttır, oysa bu alışıldık reaktörlerde katı yakıt çubukları şeklindedir.
İkinci sıvı ise soğutucudur. Soğutucu sıvı olarak erimiş kurşun kullanılır. Halihazırdaki nükleer santral reaktörleri içlerine konan yakıtın ancak %1’ini yakar ve kalan %99’ını nükleer atık olarak çıkarır. Tabi bu çok miktarda ve yüksek radyoaktif atıklar insan ve çevre sağlığı için problemdir ve binlerce yıl saklanmaları gerekir. Çift sıvılı reaktörün üstün tarafı içine konan Uranyum yakıtını %90 verimle yakması olduğu gibi (yani alışıldık reaktörlerden 90 x daha verimli), bu reaktör ayrıca diğer reaktörlerin çıkardığı atıkları ve dahası doğada Uranyum’dan 3 kat daha çok bulunan Toryum’u da %100’e yakın verimlilikle yakar. Böylece çift sıvılı reaktörün dünyadaki yakıt bolluğu eldeki reaktörlerin yaklaşık 400 katına çıkar! Öte yandan ürettiği atık da alışıldık reaktörlerin yaklaşık %1’ine iner.
Toryum konusu, ülkemizdeki zengin Toryum rezervleri açısından da ayrıca önemlidir. Bu nedenle bu reaktör Türkiye’nin de ilgi alanında olmalıdır.
Aslında Suriye eski Baas rejimi zamanı da Kuzey Koreli uzmanların yardımıyla gizlice bir nükleer reaktör inşaına girişmiş, ama inşaat 2007’de İsrail jetlerince bombalanarak yok edilmişti (Operation Orchard, Bostan Operasyonu). Suriye rejiminin burada Kuzey Kore teknolojisi yardımıyla bir atom bombası yapmaya çalıştığı ileri sürülmüştür. Ancak Suriye’deki yeni rejim çift sıvılı reaktörü ülkesine getirmeye karar verirse barışçı bir reaktör getirmiş olacaktır, zira bu reaktör diğer reaktörlerde olduğu gibi nükleer bomba yapımında kullanılan Plutonyum üretmeye elverişli değildir.
Çift sıvılı reaktörün bir özelliği de, alışıldık reaktörlerin çıkamadıkları 1000 derece gibi yüksek ısılar üretebilmesi ve bu nükleer ısının deniz suyunu tuzdan arındırmak için çok verimli biçimde kullanılabilmesidir (nuclear desalination = nükleer tuz arıtımı). Akdeniz kıyısına kurulacak reaktörlerden gelen arıtma su ile su kıtlığı içindeki çöl bölgelerini sulamak ve zengin bir tarım ekonomisi kurmak mümkündür.
Ruanda nükleer reaktörünün 2028’de devreye alınması planlanmaktadır. Anlaşma 2023’te imzalandığına göre, herşey plana uygun gittiğinde 5 yıl içinde reaktör faaliyete geçecek demektir. Ruanda bu reaktörle bir teknolojik sıçrama yapmak istemekte, reaktörün üreteceği bol ve ucuz elektrik ile gelişmiş bir sanayi ve zengin bir ekonomi kurmayı planlamaktadır. Aynı şeyleri acaba yeni Suriye rejimi yapabilecek midir?
Gelecekte bir gün Türkiye’den aldığı Toryum ile reaktörlerini çalıştıran ve bu şekilde Türkiye ile yüksek teknolojik işbirliğine girmiş barışçı ve müreffeh bir Suriye görebilecek miyiz? Yeni yönetim kendine esas aldığını iddia ettiği İslami geleneği modern bilim ve teknoloji ile birleştirebilecek ve ülkesine atılım yaptırabilecek bir zihniyete ve imkana sahip olacak mıdır? Eğer bunu başaramazsa ülke ekonomisi yasadışı kaynaklara sapacak, bir zamanlar Baas rejiminin içine girdiği Captagon ticareti gibi ülke uyuşturucu baronları, silah kaçakçıları, organ mafyası ve kadın tacirlerinin uğrak yeri haline gelecek, Mafya savaşları içinde parçalanacak ve dünya küresel düzen(sizliğ)inin çöplüğüne dönüşecektir.
En acısı da, o zaman İslam dini tüm bu rezaleti gizlemek için bir örtü olarak kullanılacaktır. Ama bu kaçınılmaz kader değildir. Gelecek eldedir, tercihlerimize göre şekillenecektir. Hep birlikte karar verme ve işe girişme zamanıdır.
KAYNAKLAR:
- Syria, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Syria
- Water resources management in Syria, Wikipedia,
https://en.wikipedia.org/wiki/Water_resources_management_in_Syria
- Irrigation Water Policies in Syria: Current Developments and Future Options by Consuelo Varela-Ortega and Juan A. Sagardoy, FAO,
https://www.fao.org/4/y4890e/y4890e0u.htm
- “Ekmek girmeyen eve dert girer” atasözünü hatırlatan Emin Orhan’a teşekkürler..
- Yer altı kaynakları, ChatGPT, https://chatgpt.com/share/6757f8de-01e8-8012-95b4-11bf577ac9ec
- Volume of agricultural exports from Ukraine.., Statista, https://www.statista.com/statistics/1333847/ukrainian-agricultural-exports-via-the-black-sea-by-country
- Ukraine Agricultural Production and Trade, Foreign Agricultural Service U.S. DEPARTMENT OF AGRICULTURE, April 2022
https://fas.usda.gov/sites/default/files/2022-04/Ukraine-Factsheet-April2022.pdf
- Netherlands, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Netherlands
- Dutch agricultural exports worth nearly 124 billion euros in 2023, Centraal Bureau voor de Statistiek, https://www.cbs.nl/en-gb/news/2024/10/dutch-agricultural-exports-worth-nearly-124-billion-euros-in-2023
- Suriye yeraltı kaynakları, ChatGPT,
https://chatgpt.com/share/6757f8de-01e8-8012-95b4-11bf577ac9ec
- Türkiye Enerji Tüketimi, ChatGPT,
https://chatgpt.com/share/6759574f-31d8-8012-a866-a9d978e0cf75
- Israel: Front runner in Solar Building Code with Strong Impact on Market, solarthermalworld.org, https://solarthermalworld.org/news/israel-front-runner-solar-building-code-strong-impact-market/
- 90% of Homes in Israel Have A Solar Water Heater. Why Don't More Americans Use Them?, Distilled, https://www.distilled.earth/p/90-of-homes-in-israel-have-a-solar
- European Economic Review,( www.elsevier.com/locate/euroecorev )
Buffering volatility: A study on the limits of Germany’s energy revolution
Hans-Werner Sinn, https://www.cesifo.org/en/publications/2016/working-paper/buffering-volatility-study-limits-germanys-energy-revolution
- Frankfurter Allgemeine, Wir Geisterfahrer
GASTBEITRAG von Hans-Werner Sinn 21.11.2024,
- The Green Paradox: A Supply-Side Approach to Global Warming
Hans-Werner Sinn, The MIT Press, 2012
- Die Ökonomie der Klimapolitik, Hans-Werner Sinn
https://www.hanswernersinn.de/de/die-oekonomie-der-klimapolitik-hb-04072019
- Dual Fluid signs agreement with Rwanda to build demonstration reactor
- September 2023,
https://dual-fluid.com/dual-fluid-signs-agreement-with-rwanda-to-build-demonstration-reactor/
- Dual Fluid, TRIUMF team up for SMR development, World Nuclear News,
https://world-nuclear-news.org/Articles/Dual-Fluid%2C-TRIUMF-team-up-for-SMR-development
- Non power nuclear applications: Desalination, World Nuclear Assn.,
- Rwanda Datasets, IMF,
https://www.imf.org/external/datamapper/profile/RWA
- Syrian Arab Republic GDP Per Capita 1960-2024, Macrotrends,
https://www.macrotrends.net/global-metrics/countries/SYR/syrian-arab-republic/gdp-per-capita
- Rwandan Civil War, Wikipedia
Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Rwandan_Civil_War
- Rwandan genocide, Wikipedia
https://en.wikipedia.org/wiki/Rwandan_genocide
Nuclear reactor, Wikipedia,
https://en.wikipedia.org/wiki/Nuclear_reactor
Radioactive waste, Wikipedia,
https://en.wikipedia.org/wiki/Radioactive_waste
Operation Outside the Box, Wikipedia, https://en.wikipedia.org/wiki/Operation_Outside_the_Box
Yeni yorum ekle