LONDRA NOTLARI

Kayıtlarda Zulüm Vardı* : Gitmo

18 Şubat 2016

Amir Şakir Guantanamo Bay’da 13 yıllık esaretin ardından serbest bırakılan son tutuklu. Hertürlü işkenceye maruz kalan Şakir’in suçluluğu kanıtlanmadı. Yani suçsuz yere 13  yıllık ömrü  Guantanamo’da (GITMO) heba oldu. Gitmo’nun insanlığın öldürülmesi amacıyla kurulmuş normal bir hapishaneden farklı. Psikologlar ve psikiyatrisler tarafından idare edilen bir zindan, mahkumları istedikleri gibi kullanma, yönlendirme deneylerinin yapıldığı, mahkumların denek olarak kullanıldığı bir zindan. “Bugün bize bu zulmu reva görenler yarın kendi halkına da zulmeder” diyen Şakir’in bu sözleri yıllar önce Daily Telegraph gazetesinde yayınlanan kısa bir haberi hatırlattı bana. Habere göre (üstünden gizlilik ambargosu kalkan bir haberdi) soğuk savaş yıllarında (yetmişli yıllarda) Londra’nın merkez metrolarının birinden ortalığa bir virüs yayarak, nükleer saldırının halkın üzerindeki etkilerini ölçmeyi deneyenler Şakir’in savını doğrulamaktadır. Şakir tecrübelerinden, yaşadıklarından yola çıkarak kayıtlardaki zulumu bizlere bir kez daha hatırlattı.

Batının Günah Keçisi: Müslümanlar

01 Şubat 2016

Yanlış hecelemek 10 yaşındaki bir müslüman çocuğun polisle başını derde soktu. İngilizce dersinde öğretmeninin verdiği kompozisyon ödevinde ‘terraced house’ (bitişik ev) yerine ‘terrorist house’ (terörist ev) terörist evde yaşıyorum diye yazması üzerine ailesi ve çocuk sorgulanır, sorgulama sonucunda yanlış anlaşılmanın farkına varan polis, ‘panik olacak birşey yok’ diyerek kapatır olayı.Komedi filimlerine konu olacak bu olay, yalnız İngiltere’de değil öbür Batı Avrupa ülkelerinde de yabancıların (müslümanların) adı konmamış bir mücadelenin, bu mücadeleden doğan mağduriyetlerin akıbeti hakkında fikir vermesi açısından önemli. 10 yaşındaki çocuğun başına geleni, masum bir heceleme hatasından kaynaklandığını ileri sürmek safdillik olur.

Gurbet Ne Yana Düşer

25 Ocak 2016
Öğretmenlik yapan bir arkadaşım anlatmıştı: Ganalı bir tanıdığı gurbete çıkar; amacı bildiğimiz gurbetçiler gibi başının üstünde bir çatıya sahip olmak. Hikayemizin kahramanı bey gece demez gündüz demez çalışır, biriktirdiği üç beş kuruşu Gana’da yaşayan erkek kardeşine emanet eder ve ondan müstakil bir ev yaptırmasını ister. Kardeşi zaman içinde arsa fotoğrafı gönderir, inşaat foğrafları gönderir. Bu arada kardeşin hayatında değişikler olmaya başlar: kendisine bir ev, araba ve ikinci eş alır; paranın kaynağını soranlara da piyangodan çıktığını söyler. Parayı gönderen ağabey iki yıl sonra Gana’ya gider, hayatının en büyük şokunu yaşar.

Paris Saldırıları Sonrası Londra

24 Kasım 2015

Birleşik Krallık sömürgelerinden gelen vatandaşlarını, egemen kültüre entegre etme becerisini gösteren sömürgeci ulusların başında gelir. Toplum bireyleri arasında  ilişkinin – diğer kapitalist Batı Avrupa ülkelerindeki göçmenler ile olan ilişkileri gözlemlendiğinde  Birleşik Krallık’ın bu konudaki yaklaşımının daha pragmatik  olduğunu görmek mümkün.

Başkan Bush’un Washington ve New York saldırıları akabinde terörizme savaş ilan ettiğinde kullandığı kelimeyi hatırlarsak, Paris’te yaşanan insanlık dramının ardından dünya genelinde İslam düşmanlığının hızla yükselişe geçmesini de anlamakta zorluk çekmeyiz.