ALMANYA NOTLARI

Koronavirüs Sınavında Almanya ve Avrupa

12 Mayıs 2020
Dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını Avrupa’ya da ulaşınca İtalya başta olmak üzere İspanya ve İngiltere’deki korkunç ölüm rakamları hiç şüphesiz Avrupa’yı derinden sarsmıştır. Güçlü ve müreffeh Avrupa olgusu çok olumsuz etkilendiği gibi AB içindeki birlik ve beraberlik ruhu da çok tartışmalı bir konuma gelmiştir. Özellikle her ülkenin  sınırlarını AB’nin ortak kararını beklemeden aniden kapatma inisiyatifleri güvenlik stratejilerini de zedelemiştir.

Şansölye Merkel’in Partisi CDU’daki Güç Mücadelesini Kim Kazanır ?

14 Şubat 2020
Ayrıca göçmenlere bakış açısı olumlu olan Laschet’in ülkede yaşayan Türklerle de çok güzel dialogları var. AFD'ye bakış açısı ise demokrasiye zarar verdikleri ve onlara hiç bir tavizin verilmemesi yönündedir. Özetleyecek olursak CDU içersindeki Genel Başkanlık krizi gündemi daha çok meşgul edecek gibi. Krizin aşılmasındaki kilitlerden biri Merkel’in Başbakanlığı bırakıp bırakmayacağına bağlı görünüyor. Her halükarda seçilecek olan yeni Genel Başkan Almanya’nın olduğu gibi Avrupa Birliği’nin kaderini de belirleyici olacak. Tüm olumsuz gelişmeler ve krizin derinleşmesi ise sadece ırkçı parti AFD’nin daha da güçlenmesine katkıda bulunur . Böyle bir sonuç ise Almanya için felaket olabileceği gibi AB için de büyük bir sorun oluşturur.

Thüringen krizinden Almanya’nın Alması Gereken Dersler ve AB’ye Muhtemel Yansımaları

09 Şubat 2020

Parlamenter Sistemden Başkanlık Sistemine geçmekle alakalı tartışmalar ise özellikle Thüringen seçimlerinden sonra Almanya gündemini meşgul edebilir. Lider sıkıntısı yaşayan Almanya’nın Merkel’den sonra mevcut sistemle devam etmesinin çok zor olduğunu tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Böyle bir durumda AB’nin akibeti de kuşkusuz çok olumsuz etkilenir. Irkçı ve popülist partilerin yükselişini Almanya önleyemezse Avrupa Birliği’nin devam etmesi çok zorlaşır. Takriben 6 aydır bitmeyen Thüringen krizinden hangi dersler alınacak bekleyip göreceğiz.

Almanya’daki Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yankıları

12 Haziran 2019

Küresel ısınma,çevre sorunları,mülteciler ve göçmenler sorunları,işsizlik ve ekonomik sorunlar Almanya’nın öncelikli konularını oluşturuyor. Bu sorunlara ABD Başkanı Trump’ ın ekonomik baskıları da eklenince siyasi olarak oldukca zayıflayan Merkel mevcut sorunlara karşı nasıl mücadele edebilecek? Almanya’nın kendi sorunlarını kısa zamanda çözüp Avrupa Birliğinin lokomotif gücü olmaya devam etmesi önümüzdeki sürecte mümkün görünmüyor.

Eksen Çağı ve Frankfurt Kitap Fuarı

20 Ekim 2018

Uluslararası Frankfurt Kitap Fuarı kapsamında verilen Barış Ödülü sahiplerini buldu: Jan ve Aleida Assmann çifti. Din ve kültür alanındaki araştırmalarıyla tanınan Assmann çiftine verilen Almanya'nın bu en büyük kültür ödülünün siyasi bir mesaj olduğundan kimsenin şüphesi yok, zira Almanya'da toplumsal zemin – mülteci akımı tartışmaları bağlamında – hızla aşıra sağa doğru kayıyor. Prof. Dr. Jan Assmann ise Almanya'nın artık bir göçmen ülkesi olduğunu savunuyor...

Merkel’in yeni koalisyonu umut veriyor mu?

12 Şubat 2018

Merkel, Başbakanlık koltuğunu koruyabilmek için SPD’ye hertürlü tavizi verdiği eleştirilerinden kendini koruyamamaktadır. Daha önceki güçlerinin esamesi dahi kalmayan Merkel ve ortağı SPD mevcut görüntü ile Avrupa Birliği ve Dünya Politikası içersinde nasıl bir rol üstlenebilecektir? Kendi partileri içersindeki eleştirilere göğüs geremeyen liderler, mevcut Avrupa Birliği ve Dünya konjonktüründeki sorunlara nasıl göğüs gerip çareler üretebileceklerdir? Özellikle Dış Politika ve Türkiye ile münasebetler konusu koalisyon hükümetinin yumuşak karnını oluşturacaktır.

Almanya’ Da Kurulacak Olan Yeni Koalisyon Hükümetinden Beklentiler

05 Kasım 2017

Almanya’da yaşayan üç milyon civarındaki Türk nüfusu da mevcut gerginlikten oldukça rahatsız. Yeni kurulacak olan Jamaika koalisyonunu büyük sorunlar bekliyor. Almanya koalisyon deneyimi çok güçlü olan bir ülke. İyi niyet ve samimiyetle Almanya’nın öncelikleri parti menfaatlerinin önünde yürütülürse Jamaika da başarılı olabilir. Bazı eyaletlerde bu konuda olumlu örnekler vardır. İstikrarlı ve ekonomisi güçlü bir Almanya şüphesiz burada yaşayan Türkleri de sevindirecektir. Türkiye ile münasebetler de düzelirse bu sevinç daha da artacaktır. Tekrar seçim mi? Yoksa Jamaika koalisyonu mu? Buna Merkel ve diğer diderlerin feraseti karar verecektir.

Frankfurt Kitap Fuarı'nın düşündürdükleri...

16 Ekim 2017

Gelişmeleri ister tesadüf ister tevafuk olarak niteleyin Batı'nın düşünsel krizi saklanamaz bir noktaya gelmiş durumda. Frankfurt Kitap Fuarı'nda Batılı yazarlar sürekli bu sorunu masaya yatırdılar. Siyasal bir fikir olarak ortaya atılan bir 'uygarlık projesi'nin akibetini tartıştılar. Günden güne eriyen Avrupa, fuar alanında iyice bitkin düşerek, 'hastaneye kaldırıldı'. Başında yazarlar ve düşünürler sırayla nöbet tuttular. Sabah akşam ateşini ölçtüler, nabzını tuttular, teşhis koymaya çalıştılar! Nihayet cesur bir adım atarak bir tedavi usulünde karar kıldılar: «Nous sommes plus grands que nous». ''Biz bizden büyüğüz'' Fransız yazarların fuar esnasında yayınladıkları bir bildiriye koydukları başlık. Bununla Fransız aydınlar 'Avrupa ile Uygarlık' kavramlarının özdeş olduğunu ve Batı'nın yeni bir varoluş reçetesine ihtiyaç duyduğunu ifade etmeye çalışıyorlar...

Almanya’daki 2017 Meclis Seçimleri Ve Türk Toplumuna Yansımaları

11 Eylül 2017

Oy kaygısına düşen partilerin Erdoğan ve Türkiye üzerinden prim yapma çabaları ise seçimlerdeki en önemli konu haline geldi. Erdoğan ve Türkiye karşıtı söylemler adeta diğer Almanya’nın iç konularını gölgede bıraktı. Buna son olarak herkesin merakla beklediği seçim düellosu adıyla yapılan tv programında tüm seçmenler şahit oldu. Almanya’da şimdiye kadar Türk seçmenlerin yüzde 60 kadar desteğini alan SPD Genel Başkanı Schulz Erdoğan ve Türkiye aleyhtarlığı ile Türk seçmenleri hayal kırıklığına uğratıp şaşırttı.

Almanya Türkiye İlişkileri

14 Mayıs 2017

Türkiye aleyhtarlığının bu kadar zirve yapması Türk STK’larımızın pasifliğinden de kaynaklanmıştır. Şimdiye kadar Almanca bir gazete veya dergimizin olmaması da büyük eksiklik olmuştur. Kendimizi savunabilecek bir medyamızın olmaması da büyük talihsizliktir. Bu konuda da Almanyadaki STK’larımızın ve bu konuya sahip çıkmayan iş dünyamızın büyük ihmalleri sözkonusudur.