FETÖ darbesinden sonra bir cadı avı başladı. Etrafımızda FETÖ ile ilgisi olmayan ya da "ibadet-ticaret-ihanet" taksonomisinde cemaatin en altındaki, en geniş katman olan "ibadet" katmanında kalan bir çok insanın gözaltına alındığını, tutuklandığını, açığa alındığını, işten atıldığını görüyoruz.
Cemaatin "tedbir" adı altında kurumsallaştırdığı yalan, hile, saklanma, kriptoluk metotları sapı samandan ayırmayı güçleştiriyor.
Bir yandan kifayetsiz muhterislerin bunu rakiplerini elimine etmek için bir fırsat olarak gördüklerini, bir yandan kötü niyetli FETÖ'cülerin hem kendilerini kurtarmak hem tehdit gördüklerinin ayağını kaydırmak için ihbarlarda bulunduklarını görüyoruz.
Çok sevdiğim bir dostumun cümleleriyle ifade edersek,
Bugün haksız yere açığa alınanlar için hüsn-ü şehadette bulunmak, en az 15 Temmuz gecesi tankların önüne çıkmak kadar büyük bir civanmertlik.
Susarsak, sessiz kalırsak, "Aman bu devirde ben kendimi kurtarayım" dersek kaybederiz. Allah bizi Hakkı tutup kaldıranlardan eylesin.
Kefalet ve hüsnü şehadet zincirleri kuralım, yayalım inşaallah. FETÖ fitnesiyle ancak böyle mücadele edilir.
Şimdi bir an adaletsizlik yapmaktan korkan, yanlışlıkla da olsa kul hakkına girerim diye titreyen bir iradenin hakim olduğunu ve bizden suçlu ve suçsuzu ayıracak bir mekanizma kurmamızı istediğini varsayalım.
Bir "teknik adam" şapkasıyla aklıma gelen proje şudur:
Öncelikle FETÖ'cü olmadığından emin olunacak 100 kişilik bir liste hazırlanacak. Bunlara "birinci halka" denilecek. Bu kişileri tek tek cumhurbaşkanımız bile belirleyebilir.
Birinci halkadakilere 1 tam puan verilecek.
Sonra bu kişilerden FETÖ'cü olmadığına kesin emin oldukları 10'ar kişinin ismi istenecek. Mükerrer olanlar çıkartıldıktan sonra yaklaşık 800-900 kişilik ikinci bir liste oluşmuş olacak. Bu da "ikinci halka" olacak.
İkinci halkadakilere 0.8 puan verilecek.
Biliyorsunuz tüm vatandaşlarımızın dijital imzalarla yahut PTT'lerden temin edilen şifrelerle giriş yapabildiği e-devlet kapısı (www.turkiye.gov.tr) diye bir portal var.
Bu portalde bir "hüsn-ü şehadet formu" hazırlanacak. Formda iki alan olacak. Kefil olunan, hakkında hüsnü şehadette bulunulan kişinin TC Kimlik numarası ve şehadette bulunan kişinin bu kişiyi nereden tanıdığına ve neden ona kefil olduğuna dair bir açıklama kutusu. Formdaki bu iki alan doldurulduğunda bir dilekçe formatına dönüşecek ve doldurana gösterilip son bir onay istenecek. Aşağı yukarı şöyle bir metin çıkacak:
Hüsn-ü Şehadetimdir |
Ben filanca, xxxxx TC Kimlik No'lu falancanın kendini gizleyen, kanuna aykırı fiillerin içine girebilecek, kimden gelirse gelsin devletin ve milletin aleyhinde talimatları uygulayabilecek biri olmadığına dair şehadet eder, kendisine kefil olduğumu bildiririm. Kendisini nereden ve nasıl tanıdığım ve kendisiyle ilgili notlarım şu şekildedir. |
[Kişinin açıklaması] |
Bu form üzerinden, birinci ve ikinci halkadakilere sınırsız, geri kalan vatandaşlara 10 ile sınırlı olmak üzere hüsnü şehadette bulunma hakkı verilecek.
Hüsn-ü şehadette bulunan kişinin puanının dörtte biri kadar puan kefil olan kişinin puanına eklenecek.
Diyelim ki ben iftiraya uğradım. Beni tanıyan kişilerden hakkımda hüsnü şehadette bulunmalarını isteyeceğim.
Eğer hüsnü şehadette bulunan kişi birinci halkadaysa 1/4=0.25 puan, ikinci halkadaysa 0.8/4=0.2 puan alacağım.
Eğer hüsnü şehadette bulunan kişi birinci ve ikinci halkada değilse onun puanının dörtte biri kadar puan alacağım. Hiç puanı yoksa (yani bir şekilde bir kredibilitesi yoksa) onun şahitliğinden bir fayda sağlamayacağım ama diyelim 0.4 puanı varsa benim puanım 0.1 artacak.
Bir kişinin azami puanı 1 olabilecek.
Bu şekilde bir "hüsnü şehadet zinciri" kurulacak.
Bu arada mit, emniyet istihbarat bir kişinin FETÖ'cü olduğunu kesin delillerle ortaya koyabilirse hem o kişinin varsa puanı sıfırlanacak hem de ona kefil olanların puanları ona verdikleri puan kadar düşürülecek.
Tabi bu sistemde puanlar sürekli oynayacak.
Hakkında iddia/ihbar olan kişilere hemen buradan bakılacak. Eğer puanı iyiyse (belli bir eşiğin üstündeyse) onun hakkında ihbarı yapanın bu tür başka ihbarlarda bulunup bulunmadığı incelenmeye başlayacak.
Bu sistemde ihbar (yani negative feedback) olmayacak sadece hüsn-ü şehadet olacak.
Dolayısıyla bu bir fişleme değil, kollektif aklı ve vicdanı devreye sokma çabası olacak.
Daha sonra belli bir aralıkta kalanlar, yani hakkında iddialar olsa da muteber kişilerin kendisine kefil olduğu kimseler, bir çeşit denetimli serbestlik içinde, rehabilitasyon programına alınmalılar.
Bu rehabilitasyon ihtiyacını da anlamamız ve birşeyler yapmamız gerekiyor.