Evet, dergiler birer mekteptir. Orada yazmayı, okumayı, soru sormayı ve araştırma yapmayı öğrendiğiniz gibi benim tecrübemden hareketle söyleyeyim “şehirli olmayı” da öğrenirsiniz. Orada, Cemil Meriç’in dediği gibi “zekâlar topluluğu”nun oluşturduğu mecliste hayata dair nice tecrübeler kazanırsınız. Fakat bütün bunlar yine de sizin mutfağında olduğunuz dergiler kadar sizi etkilemez. Şimdi o fakülte kantininde hayal âleminde kurup da bir türlü faaliyete geçiremediğimiz dergileri tasavvur ediyorum. Onlarca dergi… Doğmamış çocuklar gibi. Sizi temin ederim; dergi hayali de bir mutfaktır. Derginin adı ne olsun? Kimler yazsın? Resim olsun mu? Tercümelere yer verelim mi? Hemen orada, kucaklar dolu yüzlerce soru eşiğinizde belirecektir. Sonra işin en önemli yerine geleceksiniz: Bu dergiyi hangi parayla ve kimin desteğiyle çıkaracağız?