DÜŞÜNCE

Dini Düşüncede Dönüşüm ve Duraklar

01 Haziran 2025
Toplumun uzlaşabileceği alan kamusal alandır. Eğer toplum kendi geleceğini düşünüyorsa yapacağı öncelikli şey, uzlaşı bulamayacağı öznel tercihler üzerinde cedelleşme yerine, uzlaşabileceği ortak yaşama alanı/kamusal alanın nasıl tesis edileceğinin yollarını aramasıdır.

Savaş İnançsızlığına Barış Çözüm Olur mu?

20 Mayıs 2025
Sevindirici bir gelişmedir ki şu an itibari ile herhangi bir çatışma haberini henüz haber bültenlerinin yerine göre ikinci ya da üçüncü haberi olarak okumuyor ya da görmüyoruz. Bu ateşkes hali; fakir çocuklarının ölmemeleri adına biz savaş karşıtı insanları sevindiriyor.

Yenilenebilir Kaynakların Sınırları ve Hidrojen Çağı

19 Mayıs 2025
Eğer “yenilenir enerjiler çağına” adım atıyorsak, kaçınılmaz olarak “hidrojen çağına” da adım atacağız. Giderek ülkenin her yerinde güneş panelleri ve rüzgar türbinleri yayıldıkça depolama ciddi soruna dönüşecektir, aslında şimdiden öyledir. Ve enerjiyi depolamak için hidrojenden daha iyi bir yol, mevcut bilimsel – teknolojik bilgiler ışığında, görünmüyor.

Toplumda İlahiyat Algısı ve Yansımalara Dair

19 Mayıs 2025
Medyatik hocalar üzerinden ilahiyatçıların bir kategori olarak topyekûn hedef gösterilmesi, ilahiyatçı akademisyenleri de rahatsız etmektedir. Sosyal medya, gazete yazıları ve sivil internet platformlarında ise daha çok ilahiyat ve ilahiyatçıya dair bazı olumsuz tutumların öne çıktığı görülmektedir. Bu itibarla, beklentiler ve umutlar çerçevesinde “ilahiyatçı kimliğin” mahiyetini yeniden düşünmemiz gerekmektedir.

Enerji ve Bugünkü Önemi

19 Mayıs 2025
Enerji bugün yalnızca teknolojik ve ekonomik bir mesele değil, aynı zamanda stratejik, çevresel ve insani bir sorundur. Enerjiye adil ve güvenilir erişim, sosyal eşitlik ve insan hakları açısından da büyük bir öneme sahiptir. Birçok araştırmaya göre enerji tüketimi ile sosyal refah, ortalama gelir, ortalama ömür ve eğitim düzeyi arasında pozitif ilişki vardır.

Özgürlük Talebi İradesi ve 19 Mayıs

19 Mayıs 2025
Başarı hiçbir zaman tek başına oluşan bir süreç değil; lakin başarıya katalizör olup, önderlik edebilecek özel şahsiyetler olmadan bir başarıdan da söz edilemez. Hele hele tüm ümitlerin tükendiği zamanda askeri dehalara ihtiyaç vardır. İşte bu noktada Mustafa Kemal’i görmekteyiz.

İradenin Özgürlüğünden Beynin Tutsaklığına

01 Mayıs 2025
Her geçen gün evcilleşmek suretiyle küçülen insan beyni, geçmişin değerlerini kullanarak insan yaşamına otomatik olarak yön veriyor. Yani günümüz insanı ilkel olarak adlandırılan dönemdeki insan kadar özgür bir iradeye sahip değil. Beynimiz, tanımlanmış yazılımlar yüklenmek suretiyle hayata gözlerini açıyor. Bu yazılımlar bizim beynimize verdiğimiz komutlardan daha öncelikli olarak beynin içgüdüsel hareketlerine zemin oluşturuyor.