Başkanlık sistemi talepleriyle ilgili bir başka tesbit de, parti liderlerinin Cumhurbaşkanlığına çıktıktan sonra sistemle ilgili vurgularının çoğalması ve partinin geleceğinin şekillenmesinde bu rahatsızlıklarının etkin olmasıdır. Bu da kamuoyunda sistemin kişisel taleplerle gündeme getirildiği algısını güçlendirmektedir.Siyasi hayatta, toplumsal uzlaşı olmadan elde edilen kazanımların geçici olabileceğine dair pek çok örnek zikredilebilir. Ahmet Davutoğlu’nun 20 aylık bir genel başkanlıktan sıradışı bir şekilde gönderilmesi, bu çerçeveden bakıldığında bir yere oturmaktadır. Yoksa son noktada isimler önemli değildir. Ayrıca, belirli bir inanç ve ilke geleneğinden gelen bir partinin, meşruiyeti sadece başarı kriteriyle sağlamaya çalışması da tartışılması gereken bir konudur. Ak Parti’nin başarısızlığı sadece bir partinin başarısızlığı olmayacak, bir kesimin Türkiye’deki uzun vadede siyasi hayatına ilişkin bir kanaat da oluşturacaktır.