SİYASET
Anayasa Başka Bir Bahara mı?
Cumhuriyet döneminde 4 anayasa yapmışız: 1921, 1924, 1961, 1982. İlginçtir, en demokratik, en çoğulcu olanı, Milli Mücadele devam ederken, savaş şartları altında, en olağanüstü dönemde yapılanı. Sonraki anayasaların hiçbiri 1921 anayasası ölçüsünde olamamış. 1924 anayasası Türkiye'de Tek Parti Rejimini kuran anayasa, Meclisten muhaliflerin ayıklandığı, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının bir kısmının, esas itibariyle siyasi muhalif oldukları için, İstiklal Mahkemelerinde yargılandıkları, çoğulculuktan hiç hazzetmeyen bir anayasa.
GDO’lu Partiler ve Seçim Sonrası Endişeleri
Arka arkaya yaşadığımız iki
Seçim Sonuçlarını Doğru Anlamak
Seçmenin “her şeye rağmen istikrar” demiş olması, seçmen profilinin doğru analizi uyarısıyla birlikte algılandığında şunlar gözlemlenmektedir: Türkiye gibi, sanayileşmeyle beraber hızlı kapitalistleşmeye başlayan toplumlarda, ekonomik imkânların ve refahın göreli paylaşılma umudu artmaktadır. Yani kapitalist toplumun nimetlerinden gitgide daha çok faydalanma trendine giren bir toplumda siyasal tercihler, istikrara vurgu yapar. Ekonomideki ani dalgalanmalar, paylaşım imkânları artmakta orta kesimi rahatsız eder.
Yeni Türkiye'nin En Temel Meselesi: Yeni Anayasa
Türkiye 20. yüzyılı büyük ölçüde kendi kendisiyle kavga ederek geçirdi. Tek parti döneminde milletin rızası umursanmadan girişilen tepeden inmeci modernleştirme gayretlerine tanık olduk. Milletin sosyolojik-tarihi-kültürel dokusuyla uyuşmayan reformlar, muhalefeti susturmalar, rakipleri yok etme çabaları, bastırılan özgürlükler… 1950’li yıllarda başlayan açılımlar da uzun ömürlü olamadı. Demokrasiye geçişle birlikte gündeme gelen devletin milletle barışma çabaları 1960’tan itibaren başlayan darbe dönemiyle kesintiye uğradı.
Terör, Akıl Tutulması ve Politikacıların, Aydınların Rolü
Terörün asıl hedefinin ekonomik açıdan zarar vermek ve ya can kaybının yüksek olmasını sağlamak olduğu düşünülür. Elbette bunlar da amaçları arasındadır ve bunlar için farklı enstrümanlar da kullanılabilir, fakat bunlar ikincil amaçlarıdır. Terörün asıl hedefi toplumun düşünme melekelerini yok ederek, beyinleri felç etmektir.
Mülteciler Tsunamisi Karşısında Dalgakıran Ülke Olarak Tanımlanmak
Sömürgecilerin çekilirken izledikleri strateji gayet akıllıcaydı: Bir gün kendi sömürgeciliklerinin faturasını karşılarına koyması muhtemel bir devletin doğuşunu önlemeleri gerekiyordu. Bunu sağlamak üzere, sömürdükleri ülkeyi, esas duruşu sağlam “batı lejyonerleri”ne emanet ettiler. Bu, sömürge sürecinde devşirilmiş bir “küçük azınlık”ın Batı çıkarlarına bekçilik etmesi demekti.
Sayfalama
- Önceki sayfa
- Sayfa 5