KÜLTÜR-SANAT

Rüya Medeniyetinin Şairi: Sezai Karakoç

16 Şubat 2022
Eski medeniyette bir heykelin karşısında onu seyredenin bütün şahsiyeti ve ruhu siliniyor, yalnız heykel ortada kalıyordu. Bir na’tın okuyucusu ve dinleyicisi ise ruhun bütün cepheleriyle uyanışına ve dirilişine, gelişmesine şahit olur. Bütün benliğiyle, ledün dünyasının havasını alır ve orada yaşar. Bir heykelin etkisi, hipnotik bir etkidir. Ona maruz kalan sanki bir medyum gibi uyutulmuştur ve ondan kurtulunca bir uykudan uyanmış ve bir kâbustan kurtulmuş gibi olur. Cadı büyüsü bozulmuş gibi. Na’tın etkisiyse bir neşvünema etkisidir. Ruhu besler, eğitir, yetiştirir ve geliştirir. Tazeler.

Fatma Girik, Sezen Aksu ve Yetisi Olmayan Hafızamız

10 Şubat 2022
Her ikisinin de sanırım en büyük talihsizlikleri bu coğrafya da doğup bu coğrafyanın farklı yönleri ve kimlikleriyle angaje olarak yetişmeleridir sanırım. Yazımın başında belirtiğim gibi kimseyi incitmek ya da aidiyetleri üzerinden hassasiyet üretmek istemiyorum. Ancak şu kesinki Fatma Girik’in ölümünde ortaya dökülen aşırı tepkilerin bir bölümü hâkim İslamcı kimliği ya da yönetimi yaralama arzusunun getirdiği bir fetiş duygu olsa gerek. “Söz Fato’da” ile dönemin İslamcı yahut dindarların kurduğu kuruluşlara baskınlar düzenleyerek ait olduğu ideolojik kampı göstermişti Fatma Girik. Bugün bu kamp, Fatma Girik’in ölümüyle hızlı bir şövalyesini kaybetmiş olabilir.

UNESCO Listesine Giren Minyatür Sanatımız Hakkındaki Bilgimiz Düşündürücü

18 Aralık 2020
Türk-İslam resim sanatı  için minyatür tanımlaması bile dar  gelirken bu sanata süsleme demek takdir ederseniz ki hiç uygun düşmüyor. Elbette bu sanatımızın  tüm dünya tarafından takdir edilmesi için  emeği geçenlerin çabası gerçekten takdire şayandır.  Ne var ki  bu tanıtıma öncelikle  kendi ülkemizden başlamamız gerektiği gerçeği ile de yüzleşmemiz acı bir durum.

10 Derste Fikri İktidar Olmanın Yolları

27 Ekim 2020
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Fikri İktidar olamadık tespiti bir durum tespitinden ziyade bir kabullenmedir. İktisadi alanda yapılan; alt yapı yatırımları ya da inşaat temelli kalkınma modelinin kültürel anlamda bir müteahhitliğe sebep olmadığı aşikardır. 18 yıllık iktidar sürecinde bilimde, sanatta elle tutulur, gözle görülür başarıların ya da çıkışların olmaması bu durumun ispatıdır.

Osmanlıda Sanat Hamiliği

27 Temmuz 2020
Osmanlı'da yöneticilerin hem iyi bir kılıç ustası hem de iyi bir söz ustası olmaları bekleniyordu . Aynı şekilde Akıncı Beyleri de sanat için de koruyucu konumdaki kişilerdi. Sultanların çevresindeki danışmanlar şair ve yazarlardan seçiliyordu. Osmanlı Döneminde Sanat Hamiliği nasıl işliyordu ? Sultanların şaire destek vermelerinin ardında sanatı korumanın ötesinde bir beklenti var mıydı ? Himaye geleneği ne zaman kurumsallaşmaya başladı ? Konuyu yakından bilen iki bilim insanı, bir baba bir kız, Prof. Dr. Mustafa İsen ile Prof. Dr. Tuba Işınsu Durmuş birlikte konuştular.

Bir Dünya Medeniyeti Selçuklu

17 Mayıs 2020
Bu söyleşide Doç. Dr. Başak Burcu Eke Selçuklu sanatının Türk Medeniyetinin önemli bir parçası olduğu üzerinde duruyor. Türk medeniyeti ve Türk dili üzerinden hareketle Selçuklu sanatının izlerini örneklendirerek Selçuklu sanatının nasıl bir sentez oluşturabildiğini, çoğulcu sanat vurgusunun altında yatan özgüvenin altını çiziyor. Söyleşiyi İsmail Doğu gerçekleştirdi.

Gazileri Onurlandırmak Ve Toplumsal Hafızayı Canlı Tutmak

30 Aralık 2019

2019 yılı,  II. Dünya Savaşı’nda müttefik kuvvetlerin Normandiya Çıkartması’nın 75. yılı idi. Yıldönüm kutlamaları nedeniyle, İngiltere tarafından çıkartmanın yapıldığı Arromanche  kasabasına John Everiss’in  “D-Günü 75 Bahçesi” isimli tasarımı hediye edildi.  Bu eser bir dizi heykelden oluşuyor.

Selçuklu Sanatı ve Sentez Arayışı

25 Mayıs 2016

Selçuklunun kervansaray, cami, hamam, medrese ve türbe şeklinde sıralanan bunca yapıyı yapanlar olmadığı şeklinde söylemi doğru kabul etmek mümkün değildir.   Elbette farklı kültürlerden sanatçıların istihdamı söz konusu olmuştur. Ancak doğru bir akıl yürütme, tüm bu yapıları yaptırmanın bile   medeniyet  algısı olmadan mümkün olamayacağı sonucuna ulaştıracaktır.  Çalışan mimarların, sanatçıların ya da ustaların etnik kimlikleri bugün bizler için değerli olabilir. Selçuklu gibi gerçek medeniyetler için önemli olan  etnik köken sorgulaması değil  yapılan işin niteliğini sorgulamak olmalıdır.  Tıpkı Selçuklular gibi özgüveni yüksek medeniyetler, etkileşime açık  tavırları ile kendi kültür ve inanç merkezinde senteze ulaşarak eşsiz konuma gelmişlerdir.

Ercan Kesal’in Peri Gazozu Sessizlik Kulesi’nin Sesi mi?

16 Mayıs 2016

Nuri Bilge Ceylan filmleri Anadolu insanını aşağılamaktan, hor gören bir bakışla yaklaşmaktan hiçbir zaman anlamaya fırsat bulamaz. Filmlerinde resmigeçit yapan insanlara, karakterlere sevimlilikten vazgeçtik, bu kadar da olmaz diyecek kadar pespaye bulursunuz. Sanki Anadolu’da incelik, irfan, hikmet bulunmaz, sosyal ilişkilere yansımaz ve halkın sahih/iyi bir yanı yok. Ezikliğini telafi eden çıkarcı bir yalakalıktan başka.

Estetiğe Yaklaşımımızdaki Kuramsal Kopukluk - I

09 Kasım 2015

Batı’da felsefe düşüncesinin eski Yunan’da başladığına dair yaygın bir kanaat vardır. Sokrat (M.Ö. 469 - 399), Eflâtun (M.Ö. 427 – 347) ve Aristo (M.Ö. 384 – 322) ile başlayan bu düşünce, pek çok bilgin, düşünür ve edebiyatçının yüzyıllarca süren katkılarıyla zenginleşerek devam etmiş ve on sekizinci yüzyıla kadar gelmiştir. Felsefe, bu uzun ömrü boyunca insan beyninin birçok çalışma alanını kendi bünyesinde bulundurmuştur. Tarih, edebiyat ve estetik bunların arasında akla ilk gelenlerdir.