Kursk Taarruzu Ukrayna'yı Zafere Taşıyabilir Mi?

21 Ağustos 2024
Image

2022 yılının Şubat ayından beri devam eden Ukrayna savaşı, küresel politikanın şekillenmesinde önemli bir nokta olmaya devam ediyor. 2023 yılının ikinci yarısından sonra, Ukrayna savaşının en kısa tarifi, ''çıkmaz'' kelimesi olacaktır. Rusya-Ukrayna savaşının çıkmaza girmesi, ABD ve Avrupa'nın politikalarını şekillendirmede de önemli bir faktördü. İki tarafın da ciddi kazanımlar elde edememesi, Bahmut gibi bazı şehirlerde son derece inatçı ve kanlı çatışmaların yaşanmasına yol açmıştı. Üstelik iki tarafın askeri teknoloji konusunda eşite yakın olması, cephe hattındaki durağanlığın sebeplerinden biriydi. Ukrayna savaşının çıkmaza girmesi, sadece yorumcular tarafından yapılan bir tespit değil. Ukrayna'nın eski Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni, 2 Kasım 2023 günü, ABD merkezli Politiko dergisinde savaşın çıkmaza girdiğini kapsamlı şekilde anlatmıştı. Ukraynalı komutan, çatışmaların bir siper savaşına girdiğini ve ciddi bir karşı saldırı beklemediğini yazmıştı. 2023 yılının Kasım ayında, Ukrayna'nın uzun süredir beklenen karşı saldırısının üzerinden 5 ay geçmiş durumdaydı. Ve bunca zamana rağmen Ukrayna ordusu yalnızca 17 kilometre ilerleyebilmişti. Ruslar ejder dişi isimli beton koruganlar ve bolca mayınla güçlü bir savunma inşa etmişti. Rus savunması çetin ceviz çıkmıştı.

Cephe hattında bunlar yaşanırken ABD senatosu Ukrayna konusunda ikiye bölünmüş, Ukrayna'nın uluslararası desteği, küresel kamuoyunun Gazze'de yaşanan zulme odaklanmasıyla zayıflamıştı. Kiev'deki ABD Büyükelçisi Bridget Brink, bu durumu ‘'korkunç'' olarak nitelendirmişti. Avrupa'daki ABD askeri operasyonlarını yöneten General Christopher G. Cavoli 10 Nisan 2023 günü Temsilciler Meclisi'nde konuşmuş ve Rusların top mermisi konusunda beşe birlik bir avantaja sahip olduklarını anlatmıştı.

Ukraynalıların Rus saldırılarını durdurmaları, savaşın gidişatını değiştirmeye yetmiyordu. Uzun menzilli füzeleri olmadığı için Rus savunmasının derinlerine saldıramıyorlardı. Batı'dan geç gelen silah yardımları, Rusya'nın büyük askeri gücü gibi sebeplerden dolayı geçtiğimiz yaz boyunca Ukrayna için her şey daha karanlık bir vaziyet almıştı. Ukrayna'nın altyapısı her geçen hafta Rus saldırılarının hedefi oluyor ve şehirlerin üzerinden dumanlar eksik olmuyordu. Üstelik Rusya'nın elinde çok sayıda Ukraynalı esir de vardı.

Kaderin değiştiği cephe: Kursk

Image

Kursk harekatı, Ukrayna'nın kendi geleceğini belirlemesi açısından çok önemli bir çıkış oldu. Savaş Donbass ve çevre vilayetlerde kızışırken, Ukrayna'nın Kırım'ı vurması, Rusya'nın Kırım yarımadasıyla olan bağını kesmesi bekleniyordu. Kırım son derece zor, fakat bir o kadar da etkili bir hedefti. Ukrayna'nın Güney'den saldırması beklenirken, Ukrayna başta Rusya olmak üzere tüm dünyayı şaşırtarak Kuzeyden, Kursk'tan bir saldırı başlattı. Kursk saldırısıyla birlikte, II. Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez, Rus toprakları başka bir ülkenin askerleri tarafından işgal edildi. Bu başarılı ve taktiksel bir saldırı olarak, Ukrayna savaşında yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Fakat henüz hiç bir şey belli değil. 16 Ağustos günü başlayan Kursk taaruzu, 10 günden uzun bir süredir devam ediyor. Sonuca dair herhangi bir açıklama yapılmadı. Fakat Ukrayna Lideri Zelenski'nin dediğine göre, Ukrayna'nın stratejisi, Rusya ile aralarında bir tampon bölge oluşturmak. 150.000'e yakın Rus bölgeden acil olarak tahliye edildi. Ukrayna, 1000 kilometre kareyi aşkın bir Rus toprağını şu anda elinde tutuyor.

Almanya Kursk'ta takılıp kalmıştı.

Kursk'a yapılan bu saldırı dünyada da ilgi odağı oldu. Batılı yorumcular bunu savaşın başından beri Rusya'nın aldığı en büyük yenilgi olarak adlandırdılar. Üstelik Kursk oblastı, Moskova'ya yalnızca 500 km uzaklıkta. Kursk aynı zamanda 2. Dünya Savaşında da önemli bir cepheydi. Almanlar ve Sovyetler bu şehirde 8000'den fazla tank, 5000'den fazla savaş uçağı ve 1,5 milyondan fazla asker harcamışlardı. Sonuç olarak Almanya istediğini alamamış ve Kursk cephesinden çekilmek zorunda kalmıştı. Bu mücadele, 2. Dünya Savaşı'nın dönüm noktalarından biri olarak tarihe geçti.

Kursk Taaruzu Ukrayna'yı Zafere Yaklaştırabilir mi?

Ukrayna'da zafer kelimesinden kimin ne anladığı son derece tartışmalı. Savaşın 1. yılında, Ukrayna vatandaşlarıyla yapılan anketlere göre Ukrayna'da zafer kelimesinden anlaşılan şeyin ''İşgal edilen toprakların –Kırım da dahil olmak üzere- Ruslardan kurtarılmasıydı.'' Fakat Rusları Ukrayna topraklarından tamamen çıkarmanın artık bir hayal olduğunu neredeyse herkes kabul ediyor. Putin şu an için etkili bir karşılık vermiş değil. Kursk cephesinin açılması, Ukrayna'nın Kremlin'i şaşırtan hamleler yapabildiğini göstermesi açısından önemliydi. Harekat başarılı bir şekilde devam ederse, Putin'in müzakerelerdeki eli güçsüzleşebilir.

Fakat Rusya'nın potansiyel gücünü ve son dönemde yaptığı ittifakları göz önünde bulundurduğunuzda, Ukrayna'nın Batı'nın güçlü desteği olmadan Kursk'ta kalmasının imkansız olduğunu net şekilde görebiliyorsunuz. Ruslar günlük ortalama 4000 top atmaya, her gün ortalama 100 büyük bomba atmaya ve 600 millik cephe hattı boyunca saldırılarını gerçekleştirmeye devam ediyorlar.

Kursk saldırısından sonra Batı'dan da bir itiraz gelmedi. Biden yönetimi Ukrayna'ya geri çekilmesi gerektiğini söylemedi. Kursk harekatında ABD ve Alman yapımı silahların kullanıldığını biliyoruz. Fakat Ukrayna'nın ilerleyebilmesi için daha fazlasına ihtiyacı var. Batı yapımı uzun menzili ATACS füzeleri, F16 savaş uçakları ve emekli ABD F-16 pilotlarının Ukrayna'da gönüllü olarak hizmete girmelerini mümkün kılan Graham planı de dahil olmak üzere oyun değiştirici faktörler sahada görünürse, Ukrayna ilerleyebilir. Üstelik Moskova'nın Karadeniz'de eskisi kadar güçlü olmadığı da malum. Ukrayna karada uzun süredir kaybediyor. Fakat Karadeniz'de Rusya'yı bir nebze de olsa geriletmiş, hakimiyetini kırmış vaziyette. Kursk saldırısının devamında, Batı'nın oyun değiştirici hamlelerini görebiliriz. Örneğin ABD, donanma gemilerinin Karadeniz'e geçişi için Türkiye ile görüşebilir. Bu durum Rusya'yı epey zora sokacaktır.

M.Mesut İnsu

Kursk Ukrayna'nın bataklığı olma ihtimalini güçlendirmeye devam ediyor. Putin'nin hep dile getirdiği nükleer tehdidini; Ruslardan arındırılmış üstelik kendi toprağı olan Kursk'ta gerçekleştirmeyeceğinin garantisi nedir? ABD veya Nato gemilerinin boğazlardan geçişi Montreux Boğazlar Sözleşmesine tabi olduğundan gerçekleşebileceğini sanmıyorum. İyi yayınlar...

Çar, 08/28/2024 - 14:06 Kalıcı bağlantı

Yeni yorum ekle

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası adresleri ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantılara dönüşür.
  • Satır ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

İstatistikler

Bugün Toplam Toplam
0 kez görüntülendi. 83 kez görüntülendi. 1 yorum yapıldı.