23 Nisan 2020 tarihinde TK 1920 sefer sayılı uçak gökyüzünde ay yıldız çizerek uçuşunu tamamladı. Günümüzde bizlerin ortak bir çatı altında buluştuğu sembolden biri bayrağımızdaki ay yıldız. Farklı siyasi görüşten ve inançtan olan herkes için değer verilen bir sembol.
Bir kültürü anlamak kullandıkları semboller ve o sembollere atfettikleri anlamlar üzerinden olur. Aynı sembol farklı kültürlerde farklı anlamlar atfedilerek kullanılabilir. Burada iki çarpıcı örnek üzerinden devam edelim. Haç simgesi gördüğümüzde bunu hemen Hıristiyanlık ile ilişkilendiriyoruz. Eğer bu simgeyi bir kilisede görmüşsek tespitimiz doğrudur. Oysa Selçuklu yapılarında da haç formunda bezemeler yapılmıştır. Burada haç, Türk kültürüne göre dört yön ve o dört yöne hakim olan kutlu devlet simgesi içeriğindeki kullanılmıştır. Benzer bir durum Davud Yıldızı, bizdeki karşılığı Mühr-ü Süleyman olarak adlandırılan sembol için de geçerlidir. Bugün İsrail bayrağında kullanımı ile Karamanoğlu Beyliği bayrağındaki kullanımını aynı niyet ve anlam içeriğinde görmemiz mümkün değildir. İşte bu yüzden bir kültürün semboller ile olan değişken bağı çok kıymetli ve önemlidir.
Her millet kendi bayrağına aynı değeri atfetmeyebilir, farklı hassasiyetler ile yaklaşabilir. Bu kültürün çeşitliliği ilkesinde gayet olağan bir durumdur ki yukarıda verdiğim örneklerden de bunu takip edebiliriz.
Yıllar önce doktora dersimiz sırasında hocamız Mısır’da yaşadıklarından söz ediyordu. Üniversitede Mısırlı arkadaşlarının Mısır bayrağı serip üzerinde piknik yaptıklarına şahit olunca tepki ile yanlarına gidip kalkmalarını istemiş. Mısırlılardan biri “Bu sizin bayrağa benzemez. Sakin ol.” dediğinde çok şaşırdığını ancak sonrasında kültürlerin nasıl birbirinden farklı olabildiğini anladığını söylemişti.
Amerikan askerlerine farklı ülkelerdeki üslerine gitmeden önce o ülkeyi tanıtan bir kitapçık dağıtılır. Türkiye için yazılmış olanda, Türk bayrağına karşı saygısızlığın çok büyük tepki ile karşılanacağı uyarısı yapıldıktan sonra nelerin saygısızlık sayıldığı maddeler halinde yazılıdır. Bayrağını iç çamaşır olarak giyen kültürden gelen bir kişinin, bayrağın olduğu bir pastayı kesmeyen kültürden geleni anlamasını beklemek mümkün değil. Ama saygı esasını koruması takdir edilmeli.
Bayrak ile ilgili özün korunması nasıl bir eylem içinde olduğunuz ile ilgilidir. Yere düşünce kaldırılması hassasiyeti de, nazlı dalgalanmasına bakınca içlenmek de onu basit bir bez parçası ötesinde gören manevi algıya bağlıdır. Bu maneviyatın gelişmesi de korunması da özen ister. Kendi hanemden örneklendirmek isterim. Çocuklara hiçbir zaman üzeri bayraklı balon almadım. Bu durum onlar küçükken aramızda tartışma konusu da olmuştur. Bayrak ile ilgili kabulün yerde zıplatılabilen, tekme atılabilen ve hatta patlatılabilen bir şeye dönüşmesine izin verdikten sonra bayrak ile ilgili manevi değerin içselleşmesini beklemek pek mümkün değil. Türk kültürü yüzyıllardır bayrağına karşı hassasiyetini bu şekilde koruyarak nesilden nesile aktarmıştır.
Covid-19 ile gergin olduğumuz şu zamanlarda milli birlik duygusu ile rahatlamak adına TK 1920 sefer sayılı uçuş fikrini başarılı bulanlardanım. Bu uçuşun uluslararası etkisini de göz ardı edemeyiz. İlgi alanlarımdan biri de havacılık olması sebebiyle çok sayıda uçuş ile ilgili forum sitesine üyeyim. Havacılık şu an ciddi bir krizde. Bu uçuş, şu kriz zamanında sektörün geleceği açısından da uluslararası platformlarda ilham verici olarak görüldü. Ay yıldız sembolü sayesinde hangi ülkenin bu ilhamı verdiği üzerine saatlerce açıklama yapmamıza da gerek kalmadı. Ayrıca havacılık, ister askeri ister sivil olsun pilotların yetenekleri konusunda mensup oldukları milletler üzerinden yarıştırmanın çok yapıldığı bir alandır. Uluslararası sosyal medya hesaplarında paylaşılan görüntülere sahte diyenlerin ve Türk pilotların bunu yapamayacağı iddiasında bulunanların çoğunluğu hangi milletten söylemeyim. Tahmin edersiniz. En çok sorulan soru Türkiye’de neden böyle bir uçuşun gerçekleştirildiği ve TK 1920 sefer sayısının ne anlama geldiği ile ilgiliydi. Uçuş ile göğe çizilen ay yıldızın etkisi gerçekten uluslararası düzeyde oldu.
Keşke bir uçuş ile her şey bir anda değişebilse. Masalda yaşamadığımıza göre yaşamın acı ve zorlu yüzü ile muhatap kalacağımız gerçeğine de gözümüzü kapatamayız. Ekonomiden eğitime kendimize layık olan, insani değerleri gözetilmiş bir yaşam için gayreti elden bırakmamak gerekiyor. Ama TK 1920 sefer sayılı uçuş bize bir kez daha hatırlattı ki : “İstikbal Göklerdedir”
Burcu Hanım ellerine sağlık…
Burcu Hanım ellerine sağlık bizleri yüzyıllar öncesine sonrada günümüze getirdin
Yeni yorum ekle