DÜŞÜNCE

Sahurdan Sehere-2

08 Mayıs 2020
İnsanoğlunun peygamberler öncülüğünde tarihi yürüyüşü devam etti. Öte yandan zamanla kalabalık topluluklar, evrensel hükümdarlıklar zuhur etti. Lakin insan Allah’ın çizdiği istikametin dışında yol arama huyunu bırakmadı. Bazen bu arayışa ceberut önderler, kibirli aile reisleri, taşıyamadığı yükün altında ezilen zenginler, ulu bilginler vs. öncülük ettiler. Nemrut ceberut hükümdarlardan birisiydi. Sadece Allah’ı dışlamakla kalmadı, halkının özgürlüğünü ve onurunu uyduruk dininde eritmeye çalıştı. Böylesi evrensel krallara ve onulmaz kafirlik ‘hastalığı’na tutulmuş halka karşı çelik yürekli, keskin akıllı, bitmez tükenmez azimli birisi lazımdı. Onun adı İbrahimdi.

Zekâtın Ruhu

07 Mayıs 2020
Dikkat edilirse, zekâttan bahs edilirken devletin vergi toplama hakkından söz açıldı. Zekât, günümüzde nispeten uygulandığı gibi, yükümlülerin kendi başlarına ve kendi belirledikleri hak sahiplerine, kendi belirledikleri oranda ve vakitte ödedikleri gönüllü bir bağış değildir. Zekât İslâm’ın temel prensiplerinden biridir. İslâm’ın üzerine bina edildiği beş temel esastan birisidir.

Karl Popper’da Yanlışlamacılık

04 Mayıs 2020
Öncelikle şunu belirtelim ki Karl Popper bilimin, bilimsel çalışmaların temeli, mantığı ve demokratik dünya düzeni üzerine bir ömür adamış, tüm çalışmalarını bu eksenler üzerinde yürütmüştür. Popper gençlik döneminde bulunduğu Viyana’da etkin bir grup olarak beliren Viyana Çevresi’nin benimsediği pozitivizm yorumuna karşı çıkar.  Hatta yıldızı 1929 da parlayıp 1931’de birdenbire sönen Viyana Çevresi’nin savunduğu mantıkçı pozitivizmin öldüğünden söz edilmesi üzerine bu “ölümün sorumluluğunu kabul etmek zorundayım” der. Ancak bu noktada şunu belirtelim ki Türkiye’de ve dünya bilim ve felsefe çevrelerinde ‘pozitivizm’ denince anlaşılan arasında bir fark vardır.

Korona Günlerinde Siyaset

04 Mayıs 2020
Hala bu günlerin geride kalacağına, her şeyin, hiç olmamış gibi düzeleceğine, her şeye kaldığınız yerden devam edeceğinize inanıyor ve buna göre hazırlık yapıyor olabilirsiniz. Kiminiz mevzi kazanmanın peşinde, kiminiz mevkinizi tahkime uğraşıyor, kiminiz, surda gedik açma telaşında, kiminiz de, fırsat bu fırsat, yeni kaleler işgal etme peşinde olabilirsiniz. İşte bu çok büyük gaflet. Onmaz bir hastalık...

Balkanlarda Türkolog Olmak

03 Mayıs 2020
Günümüzde, benzer bir yapı içinde Bosna-Hersek'te, Makedonya'da, Kosova'da, Hırvatistan'da Türkoloji bölümleri mevcuttur. Yine çok eski yıllardan beri Bulgaristan'da, Romanya'da, Yunanistan'da, Macaristan'da önemli çalışmalara imza atmış bölümler yer alırlar. Hatta Macaristan biraz ırki arka planı göz önünde tutularak Türkoloji açısından bölgede öncü ülkedir denebilir. Üstelik bu alana çok sayıda da ünlü uzman yetiştirmiştir. Üniversitelerin bünyesindeki bu çalışmalardan başka çeşitli enstitülerde de Türkoloji çalışmaları yapılmaktadır. Özellikle İlimler Akademisi bünyesindeki Tarih Enstitüleri ve Balkanoloji Enstitülerinde bu tip çalışmalara yer verilmektedir.

Polis Devleti mi, Hukuk Devleti mi?

02 Mayıs 2020
Eğer asker ve polis belli bir hukuksal düzen içinde hareket etmezse, yetkilerini dolayısıyla onlara verilen yasal gücü olması gerekenin dışında, hukuka ve kanunlara aykırı gelecek şekilde kullanmaya kalkarsa, onlara atfettiğimiz kutsiyeti askıya alıp, yaptıkları yanlışları sorgulama hakkımız var mı, olmalı mı sizce?

Yazmaya Dair

01 Mayıs 2020
Yazmaya başladığında, okuman, dinlemen ve gözlemin daha da zenginleşecek. Sistematik düşünmeye başlayacaksın. Yazı, sadece kelimeleri bir cümle içinde inci gibi dizmek değildir... Yazma çabası, aklını fikrini de düzene sokacak. Şimdi soruyorum sana: Sahi, bu az şey midir? Hayır. Yazmak, eğer harflerin gizemini ve kelimelerin manasını çözersen, ruhâni bir yolculuğa çıkmak demektir.

Sahurdan Sehere-1

30 Nisan 2020
Din böyledir... İnanan kimsenin hayatını düzenler, zamanı kendi takdir ettiği gibi taksim eder. Mü’min de ben buna varım der ve ona uyar. Bilir ki dinin farz saydığını Allah buyurmuştur; gönülden kabul eder, bu yüzden seher vaktinden akşam vaktine aç durmaya seve seve katlanır. Sahura mutlulukla kalkar. Zamanın bir kısmını namazla bir kısmını Kur’an’la süsler. Bütün içtenliği ile ihtiyaç sahiplerine infakta bulunur ve sadaka verir. Yaratan-yaratılan ilişkisinin en sıcak halidir din, en barışık hali Rabbi ile yaşanmasıdır din; sonra da insanın kendisiyle, diğer insanlarla, hatta bütün canlılarla ve doğayla barışık yaşamasıdır din. Sahuruyla, iftarıyla, orucuyla, namazıyla, Kur’anıyla, infakıyla, sadakasıyla Ramazan mübarek ola!

Feleğe Kahretmemiz Doğru mu ?

29 Nisan 2020
Bizler günlük hayat içinde insanlara halen burçlarını sorarız. Ona göre kişinin karakterini belirleriz. Hala, ümitsizliğe düşmek yerine “feleğe küsmek”; her türlü zorluklara uğramış tecrübe sahibi kişilere “feleğin çemberinden geçmiş”; kahra, felâkete uğramak anlamında “feleğin sillesini yemek”; hoş vakit geçirmek anlamında “felekten bir gün-gece çalmak” deyimlerini kullanırız. Yine ayrıca “Felek sillesini yemeyen baş, elini demir sanır, yumruğunu taş”, “Felek ile dövüşen âkıbet bekler”, “Feleğin zoruna oyun kâr etmez” atasözlerini kullanırız.  Düşününce, farkında olmadan kadim kültürlerin hayatımızda halen ne kadar çok  yer aldığını görüyoruz.

Bir Sembol Nelere Kadir : TK 1920 Uçuşu ve 23 Nisan

28 Nisan 2020
Amerikan askerlerine farklı  ülkelerdeki üslerine gitmeden önce o ülkeyi tanıtan bir kitapçık  dağıtılır.  Türkiye için yazılmış olanda, Türk bayrağına karşı  saygısızlığın çok büyük tepki ile karşılanacağı uyarısı yapıldıktan sonra nelerin saygısızlık sayıldığı maddeler halinde yazılıdır.  Bayrağını iç çamaşır olarak  giyen kültürden gelen bir kişinin,  bayrağın olduğu bir pastayı kesmeyen kültürden geleni anlamasını beklemek mümkün değil. Ama saygı esasını koruması takdir edilmeli.