Tarihte bir geceye gidiyoruz: 22 Mayıs 1961. Küba'nın başkenti Havana'da Nazım Hikmet'in ülkeyi ziyareti dolayısıyla bir kokteyl veriliyor. Kokteyle Küba'nın o dönem önde gelen pek çok şair ve yazarı davet edilmiş olup orada hazır bulunmaktalar. Biz bunlar arasından iki isimde yoğunlaşalım: Fayad Jamis ve Anton Arrufat.
Bu iki yazar ile Nazım Hikmet arasındaki ortak nokta Doğulu olmalarıydı. Fayad Jamis'in babası Yunes Lübnan'dan Meksika'ya göçmüştü. Anton Arrufat ise anne tarafından Lübnan ve Suriye karışımı bir aileden geliyordu. Tam ismi Anton Arrufat Murat olan yazar, Suriyeli dedesinin müslüman olduğunu belirtmekten çekinmemiştir. Bir söyleşisinde şöyle diyor: "Benim soy ismimi Batı'da "marat" diye yazıyorlar, Fransız devriminin kahramanına atfen. Hayır, aslı Murat'tır."
Fayad Jamis 1930 yılında Meksika'nın Zacateca bölgesinin bir köyünde doğmuş, çocuk yaşta iken ailesiyle birlikte Küba'ya göçmüş. Önemli bir şair olduğu kadar önemli bir ressamdır.
Anton Arrufat 1935 Küba (Santiago de Cuba) doğumlu. Şair, yazar, dramaturg. Doğu etkisi bakımından incelenecek eseri, ilk romanıdır: "La caja esta cerrada" (Kutu Kapalıdır, 1984 yay.)
Fayad Jamis'in 13 Kasım 1988 tarihinde vefat ettiğini belirtelim. Arrufat Murat ise halen hayatta (Fidel Castro'nun ölümünden üç gün sonra İspanya'nın en önde gelen gazetelerinden El Pais'te iki Kübalı yazarla yapılan röportaj yer aldı. Bunlar Küba kirli gerçekçiliğinin büyük ustası Pedro Juan Gutierrez ve Anton Arrufat idi.)
Bizde Latin Amerika edebiyatında Doğu anlatı geleneğinden izler olduğu konuşulur durur. (Burada Doğu'dan kasıt -tanımlamayı sevmesek de- Orta-Doğu'dur. Türkçeye çevrilen bazı romanlarda "Türk" tipleriyle karşılaşmak da hoşumuza gitmiştir. Her ne kadar onların Arap olduğunu bilsek de.) İzler elbet var, ama bu ifade biraz hafif kalır; mesele bu edebiyatın ne kadarının Doğulu olduğudur. Bu iddialı bir cümle oldu, farkındayım. Doğu kökenli (hani şu Osmanlı pasaportuna sahip olanlar) birçok yazarı vardır, Jamis ve Arrufat Murat bunlardan sadece ikisi, ondan değil, (edebiyatının) temelinde Doğu olduğundan böyle bir cümle kuruyorum.
Latin Amerika edebiyatının temelindeki Doğu varlığı konusu geniş bir konudur. Gelecek yazıyla birlikte bu konuda kalem oynatmaya çalışacağım.
Dip Not niyetine:
Türkçe'de Nazım'ın bu ziyareti üzerine çıkan yazılarda bu isimler yer alıyor ama haklarında Mehmet Necati Kutlu'nun Nazım Hikmet Havana'da adlı kitabında verdiği kadarının dışında bir bilgiye rastlayamıyoruz. Bilgiler şöyle: "Şair ve ressam olarak ün yapmış bir sanatçı olan Fayad Jamís, 1954-1959 yılları arasında Paris'te yaşamış ve devrim sonrasında ülkesine dönmüştür (Dip not 9). "Casa de las Américas'ın kurucularından olan Antón Arrufat, 1954-1959 yılları arasında Paris'te yaşamış ve devrim sonrasında ülkesine dönmüştür (Dip not 10). Fayad Jamis'i Türk Dili Dergisi'nin "Çeviri Sorunları Özel Sayısı"ndan (Temmuz, 1978) belleğime kaydetmiştim. Orada bir şiirinin çevirisi vardı; bugün o şiirin başlığını ve de çevirmenini anımsayamıyorum. Anton Arrufat da bir hikayesiyle Türkçede yer almıştır (Küba Hikayeleri, Çev.: Mehmet Harmancı, Köprü Yay., 1968).