DÜŞÜNCE

Özgürlük Talebi İradesi ve 19 Mayıs

19 Mayıs 2025
Başarı hiçbir zaman tek başına oluşan bir süreç değil; lakin başarıya katalizör olup, önderlik edebilecek özel şahsiyetler olmadan bir başarıdan da söz edilemez. Hele hele tüm ümitlerin tükendiği zamanda askeri dehalara ihtiyaç vardır. İşte bu noktada Mustafa Kemal’i görmekteyiz.

İradenin Özgürlüğünden Beynin Tutsaklığına

01 Mayıs 2025
Her geçen gün evcilleşmek suretiyle küçülen insan beyni, geçmişin değerlerini kullanarak insan yaşamına otomatik olarak yön veriyor. Yani günümüz insanı ilkel olarak adlandırılan dönemdeki insan kadar özgür bir iradeye sahip değil. Beynimiz, tanımlanmış yazılımlar yüklenmek suretiyle hayata gözlerini açıyor. Bu yazılımlar bizim beynimize verdiğimiz komutlardan daha öncelikli olarak beynin içgüdüsel hareketlerine zemin oluşturuyor.

Adolescense Dizisi: Çocukluğun Yok Oluşu

01 Mayıs 2025
Adolescense dizisi gösterdi ki; çocuklar ne kadar korunabilirlerse sistemin içinde o kadar var olmaya çalışıyorlar. İşleri o kadar zor ki ; hem büyüyecek, hem de ebeveynlerini büyütecekler. Ebeveynleri de hata yapmamanın baskısıyla yaşayacaklar. Ta ki yaşanılabilir, insani bir dünya inşa edilesiye kadar.

Din Eğitimi ve Dindarlık Üzerine

21 Nisan 2025
Esas itibariyle din, sosyolojik değil, bireysel bir tercihtir. Bunun için çocuklarımızın eğitiminde öncelikle, insani olmayan, dayatmacı, tahakküm edici, kişiliği baskılayan yöntemlerden uzaklaşarak, çocuğun gelişim aşamaları ve pedagojiye uygun yöntemlerin uygulamaya konulması daha doğru bir yaklaşım olacaktır

Kendi Kanını İçen Aslan

17 Nisan 2025
Endoktriner zorunlu eğitimin asırlık geleneği ile devam edilen bir vasatta asırlık düşmanlıkların, çatışmaların üstesinden gelecek nesiller yetişmesini beklemek oldukça zordur. Aksine yeni yetişen nesillerin de büyük bir motivasyonla ateşe odun taşıyacaklarını söylemek kehanet sayılmamalıdır.

‘Şakile’ ya da Trajedinin Teopolitiği: Gazze Soykırımı, Helak ve Sünnetullah

14 Nisan 2025
Bu yazımda, meselenin konuşulmadığını, üstünün örtüldüğünü, konuşulması durumunda ‘hamaset’ konforunun ve popülizmin zarar göreceğini düşündüğüm bir yönünü ele almak istiyorum. Nedir konuşulmayan tarafı bu vahşetin?

Konsomatris Şairler

13 Nisan 2025
Uzun macerasından sonra geldiği noktada şiir ölmüştür. Artık şiir Monna Roza gibi daktilo ile çoğaltılıp elden elde dolaşmıyor. Artık kitleri harekete geçirecek gücü de yok! Şiir popülerliğini yitirmiştir. En radikal şiir yazan şairleri polis takip etmiyor. Devlet artık şairleri hapise atmıyor. Çünkü şiirin ne devrim yapacak gücü ne gazino ve pavyonlarda halkı eğlendirecek coşkusu var.