EĞİTİM

Okulu Bir Devlet Kurumu Olmaktan Neden Çıkarmalıyız? (2)

28 Kasım 2020
İş adamlarının uysal ve itaatkâr biraz da teknik beceriler edinmiş işçiler eliyle fabrika bacalarını tüttürme hevesleri, devletlerin resmi ideolojiyi içselleştirmiş uysal ve itaatkâr vatandaşları yaratma ülküsüyle birleşecek ve modern eğitimin iki ana omurgası böylece oluşacaktı. Beklenen ve arzulanan ise endüstriyel toplumun deveranına ve kurumların otoritesine “uyumluluk” dışında bir cevabı aklına bile getirmeyecek bir nüfustu.

Özöğrenimi Öğreten Öğretmen

24 Kasım 2020
Öğrenme güçlüğü çeken ve zor öğrenen bir çocuk olan Einstein’e öğretmeni “senden bir şey olmaz” demiştir. Ancak Einstein 26 yaşına geldiğinde tüm dünyaya dahi olduğunu ispatlamıştır. İzafiyet teorisini E=mc2 formülünü yayımlayarak bilim dünyasına ciddi bir katkı sunmuştur. 

Hangi Öğretmen, Hangisi Öğretmen?

23 Kasım 2020
Kalabalık için hayat sloganlaşmış bir dizi basit ezber içinde geçiyor ve görünen o ki böylece nihayet bulacak. Bu ezberlerden biri de "kutsal öğretmenlik' mesleği ezberi. Mesleğin “değeri ve kutsiyeti”, icra edilirken maalesef biraz tartışmaya açık hale geliyor. Öğretmenlik kutsal bir meslek ve öğretmen değerli bir insan. Peki hangi öğretmen?

Salgın Sürecinde Eğitim-Öğretim İçin Birkaç Öneri

12 Kasım 2020
Salgın döneminde “normal şartlarda zaten sorunlu ve verimsiz olan bir şeyi” ısrarla sürdürmeye çabalamak zaman, enerji, emek ve nesil kaybıdır. 2023 vizyonunda ifade edilen değişiklikler tam da bugün yapılmayacaksa ne zaman yapılacak?

Okulu Bir Devlet Kurumu Olmaktan Neden Çıkarmalıyız? (1)

12 Kasım 2020
Sık sık medyatik bir fragman olarak karşımıza çıkarılan istisnaî “başarı” hikayelerinin alt metninde bu kurtuluş vaadinin canlı tutulma amacı vardır. LGS birincisinin filanca köyde yaşayan bir çoban olduğu haberi istisnaî başarıya –başarı ne kelime mucize!- işaret etmesinin yanında, zorunlu eğitim ideolojisinin propaganda makinesinin de muntazam çalıştığını göstermektedir.

Bu Şekilde Kapsamlı Bir Eğitim Reformu Neden Ol(a)maz?

06 Kasım 2020
Beklediğimiz başarının gerçekleşmemesinin önündeki engeller nedir? Yönetim zafiyeti mi var? Kadrolar mı yetersiz? Organizasyon mu problemli? Kullandığımız araçlarda mı sıkıntı var? Yaşadığımız problem, paradigma problemli mi? Araç-amaç denklemimizde mi yanlışlık var? Eğitim felsefemiz var da yanlış araç mı seçiyoruz? İnanmışlık/adanmışlık problemimizden mi kaynaklanıyor problem?

Koronalı Eğitim Devrimi

02 Ekim 2020
Kısacası, uzaktan eğitimle, bütün bir kuşağın iradesini geliştirip kendi biyolojik, psikolojik, sosyolojik denge ve denetim mekanizmalarını işletmesine imkân tanımamış olacağız. Bütün bir gençliği yolsuz, yolak/azıksız bırakacağız. İnisiyatif kullanarak sorumluluk ve yükümlülüklerini sırtlama gücünden onları mahrum bırakacağız. Siz geleceğinizi böyle bir gençliğe emanet edeceğinizden emin misiniz?

Uzaktan Eğitimde Gerçeklerle Yüzleşmek

28 Eylül 2020
Dolayısıyla müfredatı sadeleştirerek (yani bakanın da ifadesiyle seyreltmeyle) ülkemizdeki kullanım yaygınlığı dikkate alınarak “TELEVİZYON” üzerinden dersler verilmelidir. Ülkemizde Tevhid-i Tedrisat gereği standart müfredat uygulandığı için çok daha az bir maliyetle, çok daha az emek israfıyla, öğrenci ve veliyi herhangi bir ekonomik, psikolojik cendereye sokmadan ve şüphesiz bakanlığı da gereksiz ve öngörülmesi zor ve etki düzeyleri belirsiz iş ve işlemlerden alıkoyan bu uygulamayı harekete geçirebiliriz.

Eğitimi Sadece Bütçeyle Kurtarabilir miyiz

12 Eylül 2020
Sayın Bakanın tartışmaya neden olan söylemi de kelime tercihindeki yanlışlıktan ziyade bizi var olmayan bir çözümümüz, haklı mazeretlerimiz (eğitim bütçesinin yetersizliği) nedeniyle şu an hayata geçiremediğimiz güçlü tedbirlerimiz varmış yanılsamasına yol açtığı için problemlidir. Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. Söylemimiz ortada, eylemimiz ortada. Stratejik planlarımız, vizyon belgelerimiz vs. önümüzde.

Eğitim Neyi Büker

11 Eylül 2020
Geliştirmek, zenginleştirmek, artırmak, üretmek, türetmek gibi anlamlara gelen “terbiye” kelimesinin yerine eğip bükmeyi, kalıplara dökmeyi, bir varlığın şeklini bozmayı, bir şeyi çarpıtmayı ve yamultmayı çağrıştıran eğitim kelimesinin ikame edilmesinin isabetli bir veçhi dahi vardır. O da, bu kelimeyi kullanmaya başladığımızdan beri memleketimizde terbiyenin ihmal ve hatta kasten ifsat edilmiş olduğu vakıasına işaret ediyor oluşudur.