EĞİTİM

Koronalı Eğitim Devrimi

02 Ekim 2020
Kısacası, uzaktan eğitimle, bütün bir kuşağın iradesini geliştirip kendi biyolojik, psikolojik, sosyolojik denge ve denetim mekanizmalarını işletmesine imkân tanımamış olacağız. Bütün bir gençliği yolsuz, yolak/azıksız bırakacağız. İnisiyatif kullanarak sorumluluk ve yükümlülüklerini sırtlama gücünden onları mahrum bırakacağız. Siz geleceğinizi böyle bir gençliğe emanet edeceğinizden emin misiniz?

Uzaktan Eğitimde Gerçeklerle Yüzleşmek

28 Eylül 2020
Dolayısıyla müfredatı sadeleştirerek (yani bakanın da ifadesiyle seyreltmeyle) ülkemizdeki kullanım yaygınlığı dikkate alınarak “TELEVİZYON” üzerinden dersler verilmelidir. Ülkemizde Tevhid-i Tedrisat gereği standart müfredat uygulandığı için çok daha az bir maliyetle, çok daha az emek israfıyla, öğrenci ve veliyi herhangi bir ekonomik, psikolojik cendereye sokmadan ve şüphesiz bakanlığı da gereksiz ve öngörülmesi zor ve etki düzeyleri belirsiz iş ve işlemlerden alıkoyan bu uygulamayı harekete geçirebiliriz.

Eğitimi Sadece Bütçeyle Kurtarabilir miyiz

12 Eylül 2020
Sayın Bakanın tartışmaya neden olan söylemi de kelime tercihindeki yanlışlıktan ziyade bizi var olmayan bir çözümümüz, haklı mazeretlerimiz (eğitim bütçesinin yetersizliği) nedeniyle şu an hayata geçiremediğimiz güçlü tedbirlerimiz varmış yanılsamasına yol açtığı için problemlidir. Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz. Söylemimiz ortada, eylemimiz ortada. Stratejik planlarımız, vizyon belgelerimiz vs. önümüzde.

Eğitim Neyi Büker

11 Eylül 2020
Geliştirmek, zenginleştirmek, artırmak, üretmek, türetmek gibi anlamlara gelen “terbiye” kelimesinin yerine eğip bükmeyi, kalıplara dökmeyi, bir varlığın şeklini bozmayı, bir şeyi çarpıtmayı ve yamultmayı çağrıştıran eğitim kelimesinin ikame edilmesinin isabetli bir veçhi dahi vardır. O da, bu kelimeyi kullanmaya başladığımızdan beri memleketimizde terbiyenin ihmal ve hatta kasten ifsat edilmiş olduğu vakıasına işaret ediyor oluşudur.

Anneler Hep Doktor Doğurmak İstedikçe

04 Eylül 2020
Elde kala kala “her annenin çocuğunun doktor olması hayali” üzerinden eleştirilerle eğitim-öğretimi anlamaya çalışmak kalır. Boş verin yahu, bırakın her anne çocuğu için “doktorluk” hayalleri kursun. Hiç olmazsa şimdilik bunu hayal etmek mümkün. Bunu hayal etmek bile hayal olunca o zaman oturur, “Şu meselenin aslını bir konuşsak iyi olur…” noktasına geliriz.

Salgın, Toplumsal Sorumluluk ve Eğitim

25 Ağustos 2020
“Topluma rağmen okul olabilir mi?” sorusu burada yeniden hatıra getirilmelidir. Okulda öğretilenlerle toplumdaki gerçeklik arasındaki uzaklık ne kadar çoksa çocuklarımızın yaşayacağı bilişsel gerilim ve öğrendiklerini gerçek durumlara kalıcı olarak transfer etme süreci o kadar geç olacaktır. Okul hayat içindir, hayata transfer edilmeyen bilgi sadece yüktür.

Yükseköğretimde Gündem, Açıköğretimde Psikoloji ve Felsefe Okumanın Felsefiliği

23 Ağustos 2020
Düzeni, düzeneği, ilişki biçimini, kitleselliği, zorunluluğu ve yukarıda sıraladığım farklılık, öteki, devlet-toplum ilişkisinin niteliği kısaca sosyal, kültürel ve ekonomik vaziyet ile adalet ve özgürlük standartlarımız vs. arasında ontolojik bir bağ kuramayan bir kavrayışın daha işin başında, ne kadar ‘felsefe’ heveslisi, taliplisi görünürse görünsün, ‘felsefi’ bakıştan, tarzdan, yaklaşımdan, düşünüşten mahrum olduğu açıktır.

YKS İstatistikleri ve İstikrarlı Başarısızlık

17 Ağustos 2020
İster önceki basamağı olan LGS istatistiklerine bakalım ister sonraki basamağı olan KPSS veya ÖABT istatistiklerine bakalım ister PISA vs. gibi uluslararası sınavların verilerine bakalım. Birbirini teyit eden bu başarısızlığın öğrenci ilgisizliği, öğretmen yeterliliği, derslik sayısı, materyal eksikliği, yaklaşım, yöntem, teknik yetersizliği yanıltıcı yerlerde anlamlandırılması mümkün değildir

Bir  Eğitim-Öğretim Yılı Daha Bitti: Bunca Başarısızlığın Tahsille Ne Alakası Var?

07 Temmuz 2020
Eğitim çalışanlarının lisans mezunu olması önemli bir hedef iken bugün eğitim çalışanlarının en az yüzde onu yüksek lisans ve doktora düzeyinde bir eğitim almış. Derslik sayımız, öğretmen başına düşen öğrenci sayımız vs. gibi noktalarda OECD ortalamasındayız. Teknik donanım, bilişim altyapımız çoğu gelişmiş ülkenin bile ilerisinde. Ücretsiz ders kitapları dağıtıyoruz, EBA gibi büyük bilişim platformu faal. Peki o halde 1939'dan bu yana istikrarlı olarak değişmeyen ve benim iddiamla bu kurgu ve işleyiş devam ettiği taktirde 2139'da da değişmeyecek olan memnuniyetsizlik/başarısızlık mevzusunu nasıl ele alacağız?

Dijital Ortamda Öğretim Okulda Zorunlu Eğitimin Sonu mu?

17 Haziran 2020
Okulda zorunlu eğitim, sanıldığı gibi tek boyutlu bir faaliyet değildir. Kapitalizmin makbul saydığı aile tipi; kadın ve erkeğin günde en az sekiz saat haftada en az beş, mümkünse altı-yedi gün çalıştığı aile tipidir. Yani kadın ve erkek sürekli üretim-tüketim döngüsünde kalmak zorundadır. Üretim-tüketim döngüsü kendisini tekraren üreterek var olmazsa, döngü bir yerde aksarsa sistem çöker. Sistemin çökmesi devletin, sermayenin, varsa orta sınıfın hatta ve hatta işçi sınıfının da arzuladığı bir şey değildir. O halde anne ve baba düzenli biçimde üretim-tüketim döngüsünü var edecek saatlerde “sistem içinde işlevini” yerine getirmek mecburiyetindedir. Anne ve babanın üretim-tüketim döngüsünde düzenli biçimde kalması çocuğun güvenli bir ortamda bekletilmesini zorunlu hale getirir.