Tartışılan ana mesele hukuk öğretiminin[4] kalitesi sorunudur. Tartışmada nicelik ve niteliksel açıdan bu soruna yol açan etkenler üzerinde durulmuştur. Bunlardan bazıları, hukuk fakültelerinin sayıca çokluğu, taşrada açılmış olmaları, hukukçu öğretim üyesi sayısının yetersizliği, kalitesi, hukuk fakültelerinin hukukçu olmayan dekanlarca yönetilmesi, hukuk eğitimi ideolojisi / felsefesinin yanlış temellendirilmesi gibi konulardır. Gündeme gelmesi ise, Gözler’in, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde, hukuk felsefesi kürsüsüne ilahiyatçı bir öğretim üyesi atanmasıyla ilgili bir makale[5] yazmasından sonra, gelen tepkiler / katkılar üzerine, yeni bir makale[6] daha yazıp, Türkiye’deki hukuk fakülteleri dekanlarının envanterini çıkararak, aktif 73 hukuk fakültesinden 20’sinin (% 27,39) dekanının hukukçu olmadığı tespiti üzerinden bazı eleştirilerde bulunmasıyla olmuştur.