DÜŞÜNCE

Siyasal Tercih ve Bilinç Kırılması

15 Şubat 2021
Bütün bunlar yurttaşların siyasete, siyasal kişi ve kişiliklere, siyasal kurum ve örgütlere, siyasal olay ve konulara ilgisizliğini açıklamak için yeterlidir. Oy kullanma oranlarında bu denli hızlı düşüş neden gözlenmektedir? Sorusunun cevabı da, Bilinç Kırılması kavramında bulunmaktadır. Hatta siyasal konuları bile insanların konuşmaktan imtina etmesinin altında da bilinç kırılmasının neden olduğu duyarsızlık ve yoksunlaşma gizlidir.  

Şiddet ve Utancın Gölgesinde Fransa'nın Cezayir Açılımı

13 Şubat 2021
Daha dün -hoş evvelki gün olsa ne değişir ki- Setif’te katlettikleri insanların kelleleriyle top oynayan, hıncını alamayıp bir iple bağladıkları kelleleri anahtarlık gibi çeviren, hatta bu katliamı sözde kendileri adına daha eğlenceli kılmak için tecavüz ettikleri kadınların çıplak bedenleriyle resim çektirenler bugün gizemli bir özrün peşindeler. Rahime Hatun son nefesini verirken “bedenimi namahreme bırakmayın” diye yalvarmıştı. Na’şının namusunu dert edinen Müslüman kadın böyledir. Utancın kokusu sinmiş bedenini yıllardır gözyaşlarıyla yıkayan kadınların bazıları muhtemelen hala hayattadır. İnsanoğlu, soykırıma rahmet okutacak bu drama hala bir isim bulamadı.

Siyasal Tercih ve Özne Yarılması

09 Şubat 2021
Makul ve mantıklı bir açıklama, ikna edici bir argüman bulunmamakla birlikte, Türkiye’de ve dünyada kahir ekseriyetin siyasal konulara ilgisi azalmıştır. Sokaktaki 10 kişiye sorsanız size, üç bakanın ismini arka arkaya sıralayamaz. Aynı 10 kişiye birkaç gün önce adı skandala karışan oyuncuyu veya rakip kalenin filelerini havalandıran futbolcunun adını sorun, aradığınız cevabı çoğunda bulursunuz. Yani “seçmen neden oy verir” değil, biz, “seçmenin siyasete ilgisi neden tükendi” sorusuna cevap arıyoruz.

Eğitim-Öğretimde Mecburi Paradigma Değişimi : Çağ Dönümünü Doğru Okumak

08 Şubat 2021
Dijital öğretim-dijital ortamda öğretim hep var olacaktır. Pozitif ve sosyal bilimler sahasında “öğrenmek-öğretmek” dijital ortamda da mümkündür. Pratik gerektiren öğrenme süreçleri için okul kullanılacak, teorik bilgiler dijital ortamda öğretilecektir. Okullar; spor, sanat, atölye, kulüp, laboratuvar, sahne, saha kavramları etrafında tekrar kurgulanarak kendini keşfetme, kendini ifade etme ve sosyalleşme alanına dönüşecektir. Bu şekilde okul; çocuğun yetenek, ilgi ve potansiyelinin keşfedildiği, ortaya çıkarılıp geliştirildiği, kendisini ifade edebildiği, sosyalleştiği bir mekâna dönüşecektir.

‘Doğduğun Ev Kaderindir’de Geleneksel ve Modern Olanın Çatışması

05 Şubat 2021
Doğduğun Ev Kaderindir dizisi yayımlandığı ilk günden ilgimi çekti. Kuşkusuz sanat eserlerinde bu izleyicinin ilgisini çekebilme hali eser ve izleyici arasında özel bir bağı yansıtır gibi görünürse de bu görüntü yanıltıcı da olabilir. Zira bir bakarsınız ki o özel bağ sadece tek bir izleyici ile kurulmamış, meğer o izleyici gibi o diziyi izleyen başkaları da varmış. Yani eser çok sayıda ayrı kişiyle özel bir bağ kurabilme başarısını yakalamış. Bunu rating rakamlarında gözlemliyoruz. Diğer izleyicileri bilemem ama beni ekrana bağlayan dizide yakaladığım sosyolojik ögeler oldu.

Ekonomi ve İnanç İlişkisi

04 Şubat 2021
Kültür ile zenginlik arasındaki ilişki konusunda yapılan çalışmalarda karşımıza iki önemli husus çıkar; biri kültürün kaynakları,  ikincisi ise benzer kültürlerde yaşadıkları halde sonucun farklılıklar göstermesi.  Ekonomistler burada tarihin oynadığı role bakmayı önerirler. Bazı araştırmacılar bunun yüzlerce yıllık değişimlerin bir sonucu olduğunu ileri sürer.

Kazakistan da Latin Alfabesine Geçiyor Ama...

01 Şubat 2021
Türk dünyası için şimdi bağımsız ve büyük düşünme zamanıdır. Alfabe birliği bizi dil birliğine götürmese de ortaklıklarımızı artıracak, birbirimizi anlamamıza yardımcı olacaktır. Türkmenistan ve Özbekistan 1993 yılında kabul ettikleri Latin alfabelerinde 1995’te iyileştirme yaptılar. Her iki ülke de tam anlamıyla Latin alfabesine geçmiş değildir. Alfabelerini güncellemek, çerçeve alfabeye dâhil olmak için hâlâ zaman ve fırsat vardır. Özbekistan şu günlerde alfabesini yeniden tartışmaya açmıştır. Duyduğumuza göre, bir alfabe değişikliği yaparak Latin alfabesine tam geçişi gerçekleştireceklerdir.

İnsanın Doğayla İmtihanı

30 Ocak 2021
İnsanın, binyıllardır gelişme adına, doğaya rağmen yaptığı her şey, kendisi ve evrenin varlığı için büyük bir tehdit oluşturması yanı sıra giderek zulme dönüşmekte ve kaçınılmaz sonu hazırlamaktadır. Dünya'nın geleceği, doğanın, insanın bitmek tükenmez "gelişme" arzusuna direnebildiği ölçüde "daha iyi" olabilir. Aksi halde, insan eliyle, doğa aleyhine üretilen/inşa edilen her ürün, kaçınılmaz sona doğru kararlılıkla atılmış yeni bir adımdır. Doğadaki geri dönülemez her tahribat, cehenneme alınan ebedi bir bilettir. Kadim değerler ve doğayla barışmayan insanlık için asla mutlu bir gelecek olmayacak.

Entelektüelin Kayboluşu: Akışkanlığın Gölgesinde Metalaşan Dil

29 Ocak 2021
Erken modern aydın terakki için bütün değerleri araçsallaştıracak ve müktesebatından feragat edecek kadar uygarlık karşısında göz kamaşması ve zihin tutulmasına maruz kalmıştı. Şaşkınlığın had safhasında ise medeniyetin gömlek değiştirmek kadar kolay olacağı kanaati tebellür ediyordu. Geç modernlik dönemine kadar aydın sosyo-politik dönüşümün politik araçlarını devşirmeyi, kültürel alanda da sanat, medya ve yeni seçkin statüleri ile hegemonik araçları geniş zemine yaymayı hedefledi.

Muhalefet ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Ara(ma)yışları

28 Ocak 2021
Birkaç gün önce bir özel görüşmede CHP başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu dinlemek ve ona soru tevcih etmek imkanım oldu. Kendisine şu soruyu yönelttim: Sayın başkan, uzun süredir muhalefet "güçlendirilmiş parlamenter sistem" adı altında bir siyasal sistem değişikliğinden bahsediyor. Buna ilişkin kamuoyunda tartışmaya açacağınız bir anayasa teklifiniz var mıdır? Eğer yok ise neden yoktur? Yarın iktidar size bir parlamenter sistem anayasa teklifiyle gelirse (ki başkanlık sisteminden onların da pek memnun olmadığı anlaşılıyor) onların anayasa teklifinin karşısına ne ile çıkacak, itiraz ederseniz neden edeceksiniz?