Toplumumuzda sıkça rastladığımız; ebeveynlerin kendilerini çocuklarının mutluluklarına adamaları, kendi göremediklerini onlara göstermek, kendilerinin yaşayamadıklarını onlara yaşatmak, kendi sahip olamadıklarını onlara sunmak ve nihayetinde onları mutlu çocuklar olarak yetiştirmek arzusu, her istediklerini almak, her istediklerini yapmak, önlerine çıkan her engeli çocukları için aşmak, onları aslan, kaplan, prens, prenses olduklarına ikna etmek nihayetinde kötü sonuçlar doğurur. Mutlu olmak için büyütülen çocukların; sıkılan, hevesi geçen, yaşamak için bir anlam bulamayan, ilk zorlukta yılan, özgüven sorunu yaşayan, kıskanç, şımarık, bencil bireylere dönüştüklerini görüyoruz.