DÜŞÜNCE

Bir Günde Üç Ayrı Ruh Halini Yaşayan Ülke

05 Mart 2021
Toplumda yaygın ve kadim bir kanaat var; kafasını çalıştırdı, zengin oldu, zengin çünkü akıllı. Bir de tersini düşünenler var; adamın kafası çalışmıyor ama parası var, herkes onu akıllı sanıyor. Servetin akılla bağlantısı olduğu doğrudur ama her servet sahibinin akıllı, her akıllının da servet sahibi olması gerektiği kanısı yanlıştır. Paramız olmadığında, olanları "dünya hırsı"yla taan eyleriz ama bize fırsat düştüğünde "fazla mal göz çıkarmaz"a bağlarız ve sağladığı her bir nimet için şükrederiz

Kapitalizmin Kalesi Komünist Çin

03 Mart 2021
Sonuç olarak dün sosyalist ideolojiyi kullanarak dünyaya bir güç olduğunu gösteren kapitalizm, bugün bir komünist ülkede vücut bularak dünyanın sahibi olduğunu ilan ediyor. SSCB’nin çöküşünde “tarihin sonu” ilan edilirken, Çin’in çöküşünde “yeni bir dünya”dan bahsetmeye başlayacağız sanırım. Bu dönemin sloganına Sharma’nın ifadesiyle “Zenginler için sosyalizm (komünizm), geri kalanlar için kapitalizm” diyelim. Geleceğin sloganı aklımda ama sanırım paylaşmak için biraz erken.

28 Şubat Travması

02 Mart 2021
28 Şubat 1996’da başlayan yeni dönemin habercisi olan süreç 2000’ler sonrasının politik düzenlemesinde de etkindir. Demokrasiye balans ayarı yapılarak siyasete de balans ayarı yapıldığını söylemek pek akıldan uzak değildir. Siyasetin dengesi bozulmuş, yeni ayarlar belirmeye başlamış ve Sağ siyaset meclis dışında kalmıştır. 2002 erken genel seçim kararıyla yalnızca Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi meclise milletvekili sokmayı başarabilmiştir.

28 Şubat ile Kırılan Epistemoloji Sarsılan Ontoloji*

28 Şubat 2021
28 Şubat’la beraber söylemlerin ve dilin değişmesi daha önce söylenilenlerin meşruiyetini kaybetmesine yol açmıştır. Bu bir anlamda Müslümanların daha önceki söylemlerini meşruiyet dışı kılmıştır. Bazıları için turnusol kağıdı işlevi gören 28 Şubat; hakikat duvarı olmayıp sadece “duvar” olduğu zannedilen bir gölgedir. Tıpkı Platon’un Mağara duvarında olan gölgeler gibi..     

28 Şubat Muhasebesi

28 Şubat 2021
O gün devletin bir zulüm enstrümanına dönüşmekten haya etmeyen, en ufak bir dik duruş sergileyemeyen tipler bugün kahramanlık hikayeleri anlatır oldular. O günün mağdurları bugünün elit koltuklarını işgal eder hâle geldiler. Ama adaletsizlikler, haksızlıklar, adaletsizlikler ortadan kalkmadı. Sadece adresleri değişti.

Metal Yaka: Endüstri 4.0 Devriminin Neresindeyiz?

27 Şubat 2021
Robotlar, her geçen gün hayatın içinde daha fazla yer almaya başladı. Sadece uzaktan kumanda ile yönetilebilir olmaktan çıkan yapay zekâ ile donatılmış robotlar da belirli görevleri yapabilir hale geldi. Söz konusu özellikli robotlar, savunma sanayisinden tıbba kadar pek çok alana yayılmış durumda. Hadi bu sektörler teknoloji gerektiren sektörler diyelim ama perakende sektörü de bu gelişimden nasibini alıyor. Bir diğer alan ise mali müşavirlik hizmetleri ve vergi uygulamaları da bu yapay zekadan payını almış durumda.

Üniversite Tercihi Yapmadan Cevaplanması Gereken Sorular

22 Şubat 2021
Maalesef yapay zekâ ve robot teknolojisi; ekonomi, finans, sanayi ve teknolojik üretim alanında birçok insanı işsiz bırakacak. Bugün eşit ağırlık bölümünde okuyup gelecek on yıl içinde bankacılık sektöründe çalışmayı uman yüz insandan 90’ı büyük ihtimalle işsiz kalacak. Acaba tıptan hukuka, eğitimden endüstriye kadar hangi sahalarda insansızlaşma oranı artacak? Bu konuda projeksiyon oluşturan sosyal bilimcilerimiz var mı, araştırma ve analiz yapılıyor mu?

Etnos’tan Polis’e Yol Bulamamak

20 Şubat 2021
Maliyetli ve izaha muhtaç olan diğer husus ise birincisiyle bağlantılı şekilde toplumsal kesimleri özne olmaktan çıkartan, şahsiyetsizleştiren, kişiliksizleştiren yerleşik ilişki. Bir taraftan güçsüz kılan diğer taraftan kimliği ve kişiliği tahrip eden bu ayartıcı ilişki, “resmi hakikat düzeni”nin meşruiyet sağlayıcısı olarak kodlananı “özne”leştiriyor; eşzamanlı olarak diğerlerini de sakıncalı, bir tür rüşdünü ıspatla mükellef pre-vatandaş olarak konumlandırıyor. Dolayısıyla toplumun belirli kesimlerini diğerleri aleyhine bizatihi kendisi kayıran bu düzenek, devleti ele geçirilmesi gereken bir yapıya dönüştürmekle kalmıyor aynı zamanda devlet ile toplumun birbirine karşı konumlandığı ve büyüklük ile gücün ancak devlet-toplum arasındaki ilişkinin asimetrik olarak geliştiği ölçüde gerçekleşebileceği gibi çarpık bir düzleme kaydırıyor.

Türküler Bu Yurdun Kanla ve Gözyaşıyla Yazılmış Tapusudur

18 Şubat 2021
Aşık Veysel’deki tasavvufi derinliği ve irfanî kültürü fark edemeyecek kadar sığ ve cahil; Neşet Ertaş’daki Yunus’ça edâyı ve ârifâne terbiyeyi anlamayacak kadar ruhsuz ve nobran olanların, bu ve benzeri isimleri cehaletle itham etmelerinden doğal ne olabilir ki… Fakat hiç endişeye gerek yok: Yeryüzünde Türkçe ve Türkler olduğu sürece türküler de hep olacak… Çünkü türküler, bu yurdun kanla ve gözyaşıyla yazılmış tapusudur.

Buridan'ın Eşeği

16 Şubat 2021
Kadınlar erkeğe Allah'ın bir emanet midir? Eğer bu doğruysa "emanet malın canı az olur" deyişini derhal tedavülden kaldırmak lazım. Güçlü olan ötekini tanımlar kuralı, değişmeden devam ediyor. Burada cinsiyet ayrımı da söz konusu değildir. Ancak kuralı belli bir görüşe, hele de bir inancı referans göstererek uygularsanız, tanımlama kurumsal bir nitelik kazanır. Bu durumda bireysel reddiyeler etkisiz ve anlamsız kalır.