Öncelikle şu noktanın altını önemle çizerek başlayalım: politikacıların, idarecilerin yahut bürokratların pek hoşuna gitmese de, iktisadın da –aynen fizik kanunları gibi- evrensel yasaları vardır. Bunlar şartlar oluştuğunda hükmünü icra eder, biz farkında olsak da, olmasak da; sonuçlar hoşumuza gitse de gitmese de. Nasıl ki yerçekimi kanunu diye bir fizik kanunu vardır; yukarıdan bırakılan her cisim kütlesiyle ve yerçekimi ivmesiyle orantılı bir hızla aşağı düşerse; mesela “ben bu kanunu tanımıyorum” diyen biri yüksekten atlamaya kalkıştığında 9.8 metre/saniye hızla aşağı düşer ve atladığı noktanın yüksekliği ve düştüğü zeminin sertliğine bağlı olarak ölür veya yaralanırsa; aynen bunun gibi, iktisadın evrensel yasalarına aykırı davranmanın da bir bedeli vardır ve yapılan hataların bedeli yüksek enflasyon, yüksek faiz, düşük büyüme ve ekonomik kriz olarak ödenir. Bu anlamda ekonomik krizler esasen bir “fiyat düzeltme hareketi”dir.